HAKİM

el-Müstedrek

TEFSİR-2

Sened Sahih Olduğu halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri

 

1369- Kıyamet Gününde Müminlerin Nurlarının ve Kafirlerin Karanlıklarının Halleri

 

3562- * ... Bize Ebu Cafer er-Razi, er-Rab!' b. Enes'ten bildirdi. O Ebu'lAliye’den, o Ubey b. Ka'b (r.a)’dan aziz ve celil olan Allah'ın: "Allah göklerle yerin nurudur." (Nur, 35) ayeti hakkında ayeti okuduktan sonra şöyle dedi: "Kafir olanların amelleri ise susuz kimsenin su sandığı dümdüz çöldeki bir serap gibidir. Nihayet ona yaklaşınca onun bir şeyolmadığını görür. Halbuki kendisi(nin ameli) yanında Allah'ı bulmuştur. O da hemen onun hesabını ona tamamen öder. Allah hesabı çok çabuk görendir." (Nur, 39) buyruğunu okuyup dedi ki: İşte kafir kıyamet gününde Allah'ın nezdinde bulacağını ümit ettiği bir hayır bulunduğunu zannederek gelecek, Allah ise onu cehennem ateşine koyacaktır. (Ubey devamla) dedi ki: Allah kafir için bir başka örnek vererek şöyle buyurmaktadır: "Yahut (onların amelleri) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. Onu bir dalga örter, onu da üstünden (başka) bir dalga kaplar. Onların üzerlerinde ise bulutlar vardır. Elini çıkarsa neredeyse onu dahi göremeyecektir. Allah kime nur vermemiş se onun nuru olmaz." (Nur, 41) Böylelikle o kafiri beş karanlık içerisinde (birinden diğerine) aktarır: Onun konuşması bir karanlık, ameli bir karanlık, girdiği yer bir karanlık, çıkış yeri bir karanlık, kıyamet gününde ise varacağı akıbet de cehennem ateşindeki karanlıklar olacaktır.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: ed-Durru'l-Mensur, V, 87'de belirtildiği üzere Abd b. Humeyd, İbn Cerir, İbn Ebi Hatim ve İbn Ebi Merduye buradakinden daha geniş bir anlatımla zikretmişlerdir. Hadis Ebu Cafer erRazi'den ötürü zayıftır. Çünkü o hıfzı kötü bir ravidir.

 

 

 

3563- * ... Bana Suleym b. Amir tahdis edip dedi ki: Dımaşk kapısında(ki mezarlığa gitmek üzere) bir cenaze ile birlikte çıktık. Beraberimizde Umame el-Bahili (r.a) da vardı. Cenaze namazı kılınıp, onu defnetmeye konulduklarında Ebu Umame şöyle dedi: Ey insanlar! Sizler artık hasenatı ve seyyiatı bölüştüğünüz bir yerde sabahı edip akşamlıyorsunuz ve sizler o yerden bir başka konaklama yerine gitmek üzere yola çıkacağınızdan şüphe etmektesiniz. Sözkonusu diğer konaklama yeri işte budur. -Bu arada kabre işaret ediyordu.- Burası yalnızlığın evidir, burası karanlığın evidir, burası kurtların evidir, burası darlığın evidir -Allah'ın genişlik verdiği müstesna- sonra sizler buradan kıyamet gününün çeşitli konumlarına intikal edeceksiniz. Gerçek şu ki sizler bu yerlerden birisinde bulunacaksınız. Nihayet insanları Allah'ın emirlerinden birisi bürüyecek ve kimi yüzler ağaracak, kimi yüzler siyah kesilip kararacaktır. Sonra oradan bir başka konaklama yerine geçeceksiniz. İnsanları oldukça ileri derecede bir karanlık bürüyecektir. Sonra nur payedilecek, mümine bir nur verilecek, kafirlere ve münafıklara ise hiçbir şey verilmeksizin bırakılacaklardır. İşte bu yüce Allah'ın kitabında verdiği şu misal ile dile getirilmiştir: "Yahut (onların amelleri) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. Onu bir dalga örter, onu da üstünden (başka) bir dalga kaplar. Onların üzerlerinde ise bulutlar vardır. Birbiri üstünde karanlıklar, elini çıkarsa neredeyse onu dahi göremeyecektir. Allah kime nur vermemişse onun nuru olmaz." (Nur, 40) Kafir ile münafık, müminin nuru ile aydınlanamazlar. Tıpkı kör olan bir kimsenin, gören bir kimsenin gözü ile aydınlanamayacağı (önünü göremeyeceği) gibi. Münafık kimse iman edenlere: "Bizi bekleyin de nurunuzIa aydınlanalım diyecekler. (Onlara): Arkanıza (dünyaya) dönün de nur arayın denilecek." (el-Hadid, 13) İşte bu münafığın kendisi ile (kendisini) aldattığı aldanıştır. Aziz ve celil olan Allah da: "Allah'ı aldatmak isterler. Halbuki o hilelerini başlarına geçirir." (Nisa, 143) buyurmaktadır. Sonra nurun paylaştırıldığı yere geri dönecekler, hiçbir şey bulamayacaklar. Hemen onlara geri gidecekler ama: ''Aralarına iç tarafında rahmet, dış tarafında ise önünde azap bulunan kapısı olan bir duvar çekilecektir. Onlara: Biz sizinle beraber değil miydik diye seslenirler." (Hadid, 13-14) Sizinle birlikte namaz kılıp, sizinle birlikte gazaya çıkmıyor muyduk diyecekler."Evet, ama siz -Allah'ın emri gelinceye kadar- nefislerinizi helake bıraktınız, bekleyip durdunuz. Şüphe ettiniz, kuruntular da sizi aldattı. O çok aldatıcı (şeytan) da sizi Allah ile aldatıp durdu." (Hadid, 14) Yüce Allah'ın: "O ne kötü dönüş yeridir" (Hadid, 15) buyruğuna kadar okudu.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: ed-Durru'l-Mensur, V, 96'da yalnızca İbnu'l-Münzir kaynak olarak gösterilmiştir. Orada bu hadis muhtasardır. Hadisin senedi sahihtir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1370- "Allah içinizden iman Edip ... Vaat Etti ki" (Nur, 55) Ayetinin Nüzul Sebebi