HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu halde
NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde
Olmayan Kraatleri |
1324- Ali'nin Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın Omuzuna Çıkması ve Kabe'nin
Tavanından Putu Aşağıya Atması |
3439- * ... Bize Nuaym b. Hakim tahdis etti. Bize Ebu Meryem, Ali b. Ebi Talib (r.a)’dan şöyle dediğini tahdis
etti: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kabe'ye varıncaya kadar beni alıp
gitti. Bana: "Otur" dedi. Ben de Kabe'nin yanında oturdum. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) omuzuma çıktı sonra bana:
"Kalk" dedi. Ben de kalktım. Benim onun altında zayıf kaldığımı
görünce bana: "Otur" buyurdu. Ben de inip oturdum. Sonra bana:
"Ey Ali! Omuzuma çık" buyurdu. Ben de onun
omuzlarına çıktım. Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni
kaldırdı. Beni kaldırınca dilesem semanın ufkuna yetişebilirim gibi geldi.
Kabe'nin üstüne çıktım ve RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kenara çekilerek bana: "Onların en büyük putunu aşağı at" dedi.
(Bununla) Kureyş'in en büyük putunu kastediyordu. Bu
put yere demir çubuklarla çakılmış, bakırdandı. RasuluIlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bana: "Onu sök" dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
arada bana şunları da söylüyordu: "Hey, hey ... İşte hak geldi, batıl yok
olup gitti. Şüphesiz ki batıl can çekişe çekişe yok
olur." (İsra 81) Ben de putu sökmeye uğraştım ve
nihayet onu sökebildim. Bu sefer: "Onu aşağı at" buyurdu. Ben de onu
aşağıya attım. Put paramparça oldu, ben de Kabe'nin üstünden aşağıya indim.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile birlikte yürümeye koyuldum. Kureyş'ten olsun,
başkalarından olsun birilerinin bizi görmesinden korkmuştuk. Ali dedi ki: (O
zamandan) şu ana kadar o (put) yukarı çıkarılmadı.
Diğer Tahric: Hakim, Müstedrek, III, S'te (4324 numaralı hadis olarak) yeniden zikredecektir. Mecmau'z-Zevaid, VI, 23'te
belirtildiği üzere hadisi İmam Ahmed, Ebu Ya'la ve el-Bezzar kendi Müsnedlerinde
rivayet etmişlerdir. Heysemi ayrıca; Ravileri sikadırlar derken, Zehebi
de temiz bir senettir ama metin münkerdir demiştir.
Derim ki: Nuaym oldukça doğru birisidir ama bazı yanılmaları vardır.
Muhtemelen bu da onun yanılmalarındandır. Diğer taraftan burada sözü edilen Ebu Meryem es-Sakafi nispedidir, meçhul bir ravidir.
Bu haberin afeti de odur. Bu sebeple senet pek temiz değildir, ravileri de sika değildir.
3440- Bize Ebu Zekeriya el-Anberi haber
verdi. .. Bize Şebabe b. Sevvar
bildirdi ve hadisi aynen zikretti.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
3441- ... Bize el-Velid b. Abdullah b. Cumeyh, Ebu't-Tufeyl, Amir b.
Vasile'den bildirdi. O Huzeyfe b. Esid Ebu Seriha el-Gıfilri'den
şöyle dediğin; nakletti: Ebu Zerr
el-Gıfilri (r.a)'ı şu: "Biz onları kıyamet günü
körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzükoyun haşredeceğiz."
(el-İsra, 97) ayetini okudu. Ebu Zerr
dedi ki: O doğru sözlü ve doğruluğu tasdik edilmiş olan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana tahdis
etti: "İnsanlar kıyamet gününde üç ayrı grup halinde haşredileceklerdir.
(Bir grup) karınları tok giyimli ve binekli, bir grup yürüyor ve koşuyar. bir diğer grubu da melekler yüzükoyun sürüklüyor
olacaktır." Bizler: Biz bu iki (birinci ve üçüncü) grubu biliyoruz. Peki,
yürüyüp, koşan o grubun mahiyeti nedir? dedik. Şöyle buyurdu: "Allah
bineğin üzerine öyle bir ak salacak ki bineğin sırtı kalmayacaktır. Öyle ki
adam herkesin beğendiği bir bahçeyi semeri bulunan kaçkın bir bineğe karşılık
verecektir."
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahric etmemişlerdir .
Diğer Tahric: Nesai IV, 116; İmam Ahmed, MÜsned, 13260; ed-Durru'l-Mensur, IV, 369'da İbn Merduye. el-Ba'sve'n-Nuşur'da Beyhaki
tarafından rivayet edildiğini belirtmektedir. Zehebi:
Müslim'in şartına uygun olmakla birlikte münkerdir. İbn Hibban da el-Velid hakkında: Aşırı derecede münferid
(tek başına, başkasının onunla katılmadığı) rivayetlerde bulunmuştur. Öyle
rivayetinin delil gösterilmesi artık batıl bir hal almıştır demektedir.
3442- * ... Bize Davud b. Ebi Hind,
İkrime’den bildirdi. O İbn
Abbas (r.a.)’dan şöyle dediğini nakletti: Kur'an
toplu olarak dünya semasına indi. Sonra bu vakitten itibaren yirmi yılda (kısım
kısım) indi. Aziz ve celil olan Allah da: "Onlar
sana her örnek getirdiklerinde muhakkak ki sana hakkı ve daha güzel bir
açıklamayı getirmişizdir." (Furkan, 33) ve: "Biz onu insanlara ağır ağır okuyasın diye bölüm bölüm
ayırdığımız bir Kur'an olarak (indirdik). Biz onu
kısım kısım indirdik." (İsra, 106) buyurmuştur.
Diğer Tahric: Hadis daha önce Il,
222'de (2934 numaralı hadis olarak) geçmişti. İleride de Il,
477'de gelecektir. (Ancak belirtilen yerde hadisi bu lafızIa
tespit edemedik. -Çeviren-)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1325- Kehf Suresi VE Cuma Günü Kehf
Suresini Okumanın Fazileti