HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1316- Beni İsrail (İsra) Suresi VE Cebrail Parmağını Değdirerek Taşı Deldi ve Ona Burağı
Bağladı |
3421 - ... Bize Ebu Bekr
b. Ayyaş, Asım b. Ebi'n- Necud’dan tahdis etti. O Zirr b. Hubeyş'ten şöyle
dediğini nakletti: Huzeyfe b. el-Yeman'ın bulunduğu bir mecliste idim. Ben:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İsra'ya götürüldüğünde Mescid-i
Aksa'ya girdi dedim. (Zirr) dedi ki: Huzeyfe: Ey alnının saçları dökülmüş kişi!
Bunu nasıl bildin? Seni yüzünden tanıyorum ama adının ne olduğunu bilmiyorum.
Adın nedir? dedi, ben ona: Ben Zirr b. Hubeyş el-Esedi'yim dedim. (Zirr) dedi
ki: Sonra: Onun mescide girdiğini nasıl bildin? dedi. (Zirr) dedi ki:
Kur'an ile dedim.
Huzeyfe: Kim Kur'an’dan öğrenirse iflah olur dedi. (Zirr) dedi ki: Ben de:
"Kulunu geceleyin Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i
Aksa'ya götüren (Allah) her eksiklikten münezzehtir." (el-İsra, 1)'i okudum.
Huzeyfe: Peki, onun Mescid-i Haram'a girdiğini görebiliyor musun? dedi. Ben,
evet dedim. Huzeyfe şöyle dedi: Allah'a yemin ederim ki oraya girmedi. Eğer
oraya girmiş olsaydı, sizin üzerinize de orada namaz kılmanız (farz olarak)
yazılırdı dedi. (Zirr) dedi ki: Sonra (Huzeyfe dedi ki: O cenneti, cehennemi ve
ahirette bütün vaat edilenleri görünceye kadar Burak'ın sırtından ayrılmadı
dedi. (Zirr) dedi ki: Ey Ebu Abdullah Burak Nedir? dedim. O: Eşekten yüksek,
katırdan alçak, adımını gözünün uzandıi!: yere kadar atan bir binektir dedi,
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahri etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
3147; İmam Ahmed, Müsned, V, 387, 392; İbn Hibban, Sahih, 45; Ebu Davud
et-Tayalisi, Müsned, 41 i; Beyhaki, Delailu'n-Nubuvve, II, 364; İbn Ebi Şeybe,
Musannef, XI, 46C XIV, 306; İbn Cerir, xv, iS. Senedi hasendir.
***************************************************************************
Cebrail Parmağını
Değdirerek Taşı Deldi ve Ona Burağı Bağladı
**************************************************************************
3422- ... Bize Ebu Bekr
Muhammed b. İbrahim ed-Devraki tahdis etti Bize Ebu Tümeyle, ez-Zübeyr b.
Cünade'den tahdis etti. O, İbn Bureyde'den, o babasından şöyle dediğini
nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu;"Beytu'l-Makdis'e vardığımız vakit Cebrail parmağını taşa değdirdi
ve onunla taş delerek Burağı o taşa bağladı"
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahri etmemişlerdir. Ebu Tumeyle
ile ez-Zubeyr, Mervli sika iki ravidir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
3132; İbn Hibban, Sahih, 47; İbn Kesir, Tefsir, V, 18'de belirtildiği üzere de
Bez:= Müsned'inde rivayet etmiştir. Tirmizi hasen, garibtir demiştir.
3423- * ... Bize Süfyan,
Süleyman et-Teymi’den tahdis etti. O Ebu Osman en-Nehdi'den, o Selman'dan şöyle
dediğini nakletti: Nuh bir yemek yedi mi yahut bir elbise giydi mi Allah'a
hamdederdi. Bu sebeple ona "Şükreden kul" adı verildi.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, IV, 294'te belirtildiği üzere el-Piryabi, İbn Cerir,
İbnu'l-Münzir, İbn Ebi Hatim, İbn Merduye ve Şuabu'l-İman'da Beyhaki rivayet
etmişlerdir. Sahih bir hadistir.
3424- *[...] el-A'meş,
Abdulmelik b. Meysere’den, o Tavus’dan şöyle dediğini nakletti: İbn Abbas
(r.a.)'ın yanında idim. Bizimle birlikte Kaderiye'ye mensup bir adam da vardı.
Ben: Birtakım kimseler kader yoktur diyorlar dedim. O: Buradakiler arasından
onlardan kimse var mıdır? Dedi. Ben: Olsaydı, ona ne yapacaktın? dedim. Şöyle
dedi: Bunlar arasında onlardan birisi bulunsaydı, onun başını yakalar sonra ona
şu ve şu ayetleri okurdum dedi: "Biz kitapta İsrailoğullarına şunu
hükmettik: Siz yeryüzünde iki defa fesat çıkaracak ve muhakkak alabildiğine
büyükleneceksiniz." (el-İsra, 4)
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, ıv, 296'da sadece Hakim ve İbnu'l-Münzir tarafından rivayet
edildiğini belirtmektedir. Senedin baş tarafları düşmüştür.
3425- * ... Bize
el-A'meş, Ebu Vail’den şöyle dediğini tahdis etti: Abdullah b. Mesud şu:
"Gerçekten bu Kur'an en doğru olana iletir ... Müminleri müjdele."
(el-İsra, 9) ayetini çokça okurdu. (Müjdeler anlamındaki yubeşşiru kelimesini
yubşiru şeklinde) şeddesiz okurdu. Osman dedi ki: Bu Hamza'nın kıraatidir.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahric etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, IV, 300'de yalnızca Hakim tarafından rivayet edildiğini
belirtmektedir- Sahih bir hadistir.
3426- * ... Bize el-Leys
b. Sa'd, Halid b. Yezid'den tahdis etti. O Said b. Ebi Hilal’den, o Enes b.
Malik (r.a)’den bize tahdis ettiğine göre bir adam şöyle demiştir: Ey Allah'ın
Rasulü! Ben çok mal sahibi, yakınları, eş ve çocukları olan birisiyim. Nasıl
davranmam yahut infak etmem gerekir? dedi. Allah Rasulü şöyle buyurdu:
"Farz olan zekatı seni tertemiz edecek bir temizlik olmak üzere tastamam
öde." Akrabalık bağını gözetmek üzere ver. Dilenenin, komşunun, yoksulun
ve yolcunun hakkını da tanı." Adam: Ey Allah'ın Rasulü! Benim için azalt
deyince, şöyle buyurdu: "Akrabaya, yoksula ve yokuya hakkmı ver ve hiçbir
şekilde saçıp savurma." Adam: Ey Allah'ın Rasulü, Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'ın elçisine zekatı verecek olursam ben onu Allah'a ve Rasulüne
eda etmiş oluyor(mu)yum? dedi. Allah Rasulü: "Evet, onun gönderdiği elçiye
tastamam verirsen zekatını eda etmiş olursun, sen ecrini alırsın. Vebali ise
onu değişikliğe uğratanadır."
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç
etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, 12397; Mecmau'z-Zevaid, III, 63'de belirtildiği Üzere Taberani
Evsat'ta rivayet etmiştir. Heysemi: Ravileri Sahih'in ravileridir demiştir.
el-Metalibu'l-Aliye, 887'de belirtildiği Üzere hadisi el-Haris b. Ebi Usame de
tahriç etmiştir. ed-Durru'l-Mensur, ıV, 320'de hadisi yalnızca Müsned'inde İmam
Ahmed ve Müstedrek'inde de Hakim tarafından rivayet edildiğini belirtmektedir.
3427- * ...
el-A'meş'ten, O el-Hakem'den, O Yahya b. el-Cezzar'dan şöyle dediğini nakletti:
Ebu'l-Ubeydin, Abdullah'ın yanına geldi gözleri görmeyen bir adamdı. Abdullah
ise onu tanıyordu. Ebu'l-Ubeydin: Ey Abdurrahman'ın babası! Biz sana sormayacak
olursak kime soracağız? dedi. Abdullah: İhtiyacın ne? diye sordu. Ebu'l-Ubeydin:
"Evvah" ne demektir? dedi. O şefkatli, merhametli diye cevap verdi.
Bu sefer: "el-Maun" nedir? diye sordu. Abdullah:
İnsanların kendi
aralarındaki yardımlaşma araçlarıdır dedi. Ebu'l-Ubeydin:
Peki saçıp savurmak
nedir? diye sordu. Abdullah: Malı hak olmayan yerde harcamaktır dedi.
Ebu'l-Ubeydin: Ümmet ne demektir? dedi. o: İnsanlara hayrı öğreten kimsedir
dedi.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
Taberani, el-Kebir, 9006-9010; Heysemi, VII, 35'te ravilerinin sika olduğunu
belirtmekte ve bu hadisin çeşitli bölümlerini tahriç etmiş bulunmaktadır.
Ayrıca ed-Durru'l-Mensur, IV, 320'de belirtildiği üzere Şuabu'l-İman'da
Beyhaki, Musannefinde İbn Ebi Şeybe, el-Edebu'l-Müfred'de Buhari, Said b.
Mansur ve başkaları da bu hadisi rivayet etmişlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: