HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1313- Ammar b. Yasir'in Kafirlerin
Elindeki Esareti |
3413- *Bize Ubeydullah b.
Amr er-Rakkı, Abdulkerim'den tahdis etti. O Ebu Ubeyde b. Muhammed b.Ammar b.
Yasir’den, o babasından şöyle dediğini nakletti: Müşrikler Ammar b. Yasir'i
yakaladılar ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a ağır sözler söyleyinceye,
kendi putlarını da hayırla anıncaya kadar bırakmadılar. Bunu yaptıktan sonra
onu bıraktılar. Ammar, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına
gittiğinde Allah Rasulü ona: "Ne haber?" dedi. Ammar: Kötü, ey
Allah'ın Rasulü! Sana dil uzatıp, onların putlarını hayırla anıncaya kadar beni
bırakmadılar dedi. Allah Rasulü: "Kalbini nasıl buluyorsun?" dedi.
Ammar: İman ile dopdolu dedi. Allah Rasulü: "Tekrar (aynı şeyi) yaparlarsa
sen de aynısını yap" buyurdu.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, IV, 24S'de belirtildiği üzere Abdurrezzak, İbn Sad, İbn
Cerir, İbn Merduye, İbn Ebi Hatim, Delailu'n-Nubuvve adlı eserinde de Beyhaki
rivayet etmiştir. Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bari, XII,
27S'de bunun bütün rivayet yollarını zikredip, hepsinin mürselolduğunu çünkü
Muhammed b. Ammar'ın bu olaya yetişmemiş olduğunu kaydettikten sonra bütün bu
mürsel rivayetler birbirlerini güçlendirmektedir demiştir.
3414- * ... Bize Adem b. Ebi Iyas tahdis etti, bize Verka, İbn Ebi Necih’den
tahdis etti. O Mücahid’den, o İbn Abbas (r.a)’dan aziz
ve celil olan Allah'ın: "Ona muhakkak bir insan öğretiyor dediklerini
biliyoruz. İnkara saparak bahsettikleri o kimsenin
dili yabancıdır. Bu ise apaçık bir Arapçadır." (Nahl, 103) buyruğu
hakkında şöyle dediğini nakletmektedir:
Müşrikler: Muhammed'e
Abd b. el-Hadrami (Kur'an'ı) öğretiyor. O ise kitapları bilen birisidir. Bunun
üzerine yüce Allah: "İnkiha saparak kastettikleri o kimsenin dili
yabancıdır. Bu (Kur'an) ise apaçık bir Arapçadır." (en-Nahl, 103);
"Ancak Allah'ın ayetlerine iman etmeyenler yalan uydurup üzerler."
(en-Nahl, 105) buyurdu.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Biz de Süfyan b.
Uyeyne’den onun bu ayeti okuyup, bunu yalancılar hakkında delilolarak
gösterdiğini rivayet etmiş bulunuyoruz.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, IV, 247'de hadisin Müstedrek'te Hakim
tarafından, Şuabu'l-İman'da da Beyhaki tarafından rivayet edildiğini
belirtmektedir. Sahih bir hadistir.
3415- *Bunu bize Ebu
Muhammed Abdullah b. Cafer b. Deresteveyh elFarisı -benim kendisine sorduğum
bir soru üzerine- tahdis edip dedi ki: Bize Yakub b. Süfyan el-Farisi tahdis
etti, bana Abdullah b. ez-Zubeyr el-Humeydi tahdis edip dedi ki: Süfyan b.
Uyeyne ile birlikte Mina'da Hayf mescidinde oturuyordum. Kıssacı bir adam ayağa
kalkıp dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, İbn Tavus’dan tahdis etti. O babasından,
o İbn Abbas'tan dedi sonra uzunca bir kıssa anlatmaya koyuldu. Bu sefer İbn
Uyeyne kalkıp asasına dayanarak: "Ancak Allah'ın ayetlerine iman
etmeyenler yalan uydurup düzerler." (en-Nahl, 105) dedi. Ben asla böyle
bir şeyi tahdis etmedim ve bunu bilmiyorum diye ekledi.
3416- * ... Bize Ebu İshak
el-Fezari, Süfyan'dan tahdis etti. O Seleme b. Kuheyl'den, o Ebu Sadık'tan
şöyle dediğini nakletti: Ali (r.a) dedi ki: Sizlere bana ağır sözler söylemeniz
teklif edilecek, o takdirde bana bu ağır sözleri söyleyiniz ama size benden
beri olmak (uzaklaşmak) teklif edilecek olursa benden uzak olduğunuzu
söylemeyiniz. Çünkü şüphesiz ki ben İslam üzereyim. (Böyle bir teklif halinde)
herhangi biriniz -anası onu kaybedesice- boynunu uzatsın çünkü İslam’dan sonra
onun ne dünyası vardır, ne de ahireti. Sonra: "Kalbi iman ile dolu olduğu
halde zorlanan (lar) müstesna" (en-Nahl, 106) ayetini okudu.
Senedi sahih olmakla
birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Bu mürsel bir
haberdir. Çünkü Ebu Sadık, Ali (r.a)'a yetişmemiştir. Ayrıca Ebu Sadık'ın hadisi
muttasıl dahi olsa sıhhat derecesine ulaşamaz.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: