HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR |
1187- Enfal Suresinin Berae (Tevbe) Suresi ile Bir
Arada (Arka Arkaya) Bulunmasının Açıklanması |
2930- ... Bize Avfb. Ebi Cemile tahdis etti, bize Yezid el-Farisi tahdis edip dedi
ki: İbn Abbas (r.a.) bize şöyle dedi: Osman b. Affan
(r.a)'a: Mesani bölümü surelerinden olduğu halde Enfal suresini miun (ayet sayısı
yüz dolayında olan) surelerden birisi olan Berae (Tevbe) suresi ile birlikte (arka arkaya) getirmenizin ve
ikisi arasına bismillahirrahmanirrahim satırını
yazmayarak onu es-sebu't-tıval
(uzun yedi sure) arasına koymanıza sizi iten sebep ne oldu? Evet, bunu
yapmaya sizi iten ne oldu? dedim. Osman (r.a.) bana şu
cevabı verdi: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'a öyle bir zaman gelirdi ki üzerine
birden çok sure nazil oluyordu. (Yani nüzulü tamamlanmamış birkaç sure bir
arada bulunabiliyordu.) Üzerine bir şey nazil oldu mu Kur'an'ı yazanlardan bazılarını çağırır ve şöyle buyururdu:
"Bu buyruğu şu şu hususların sözkonusu
edildiği sureye yerleştiriniz," Ona bir ayet nazil olunca da şöyle derdi:
"Bu ayeti de şu şu hususların sözkonusu edildiği sureye yerleştiriniz."Enfal suresi ise Medine'de ilk nazil olan surelerden, Berae ise Kur'an'ın son nazil
olan (surelerin)den idi. Ayrıca onun ele aldığı konu ötekinin aldığı konunun
bir benzeri idi. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'ın ruhu kabz edildiğinde o bizlere o sure onun bir kısmıdır diye
bir açıklama yapmamıştı. Biz de onu öbür surenin bir bölümü olduğunu
zannettik. İşte bundan dolayı ben iki sureyi bir arada kaydettim ve ikisinin
arasına da bismillahirrahmanirrahim satırını yaz(dır)madım.
Bu Buhari
ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İmam Ahmed, Müsned, l, 57; Nesai, Fedailu'l-Kur'an, 32; Ebu Davud, 786; Tirmizi, 3086; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, II, 42; İbn Hibban, Sahih, 43; İbn Ebi Davud, Kitabu'l-Mesahif, 3L. Burada sözü geçen Yezid'in,
Yezid b. Hürmüz mü olduğu bir başkası mı olduğu
hususunda ilim adamları farklı kanaatlere sahiptir. Tirmızı
bu ihtilafı nakletmiş olmakla birlikte kesin bir kanaat belirtmemektedir.
Tercih edilen kanaat ise bu haberin (illetten) kurtulamadığıdır. Doğrusunu en
iyi bilen Allah'tır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: