HAKİM

el-Müstedrek

NİKAH

 

1131- Bir Ukiye Kırk Dirhemdir

 

2782- Bunu bize Ebu'l- Hasan b. Mansur tahdis etti ... Bize Abdulhamid b. Cafer, ez-Zühri’den tahdis etti. O Said b. el-Müseyyeb’den rivayet ettiğine göre Ömer b. el-Hattab (r.a.) minberi üzerinde ayağa kalktı. Allah'a hamd ve senada bulunduktan sonra şöyle dedi: Dikkatinizi çekerim kadınların mehirlerini yüksek tutmayınız. Çünkü eğer bu dünyada bir ikram yahutta Allah nezdinde bir takva (sebebi) olsaydı, hepinizden buna en layık Nebiniz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olurdu. Onun hanımlarından birisinin olsun, kızlarından birisinin olsun (mehri) 12 ukiyeden fazla değildi. Bu da 480 dirhem eder. (Çünkü) bir ukiye 40 dirhemdir.

 

Müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab (r.a)'ın (bu) hutbesinin sıhhati hususunda sahih senetler mütevatir olarak (ardı arkasına) gelmiş bulunmaktadır. Bu hususa dair Buhari ve Müslim'in tahric etmediği hadisleri büyükçe bi:cüzde toplamış bulunuyorum .

 

 

 

2783- * ... Bize Ebu İsmail el-Eslemi'nin tahdis ettiğine göre Ebu Hazim kendisine Ebu Hureyre (r.a)’den şunu tahdis etmiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ye gelip dedi ki: Ben sekiz ukiye mehir ile ensardan bir kadın ile evlendim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sebeple irkilip şöyle buyurdu: "Sanki gümüşü şu dağın ortasından yontup çıkartıyorsunuz. Peki, onu gördün mü çünkü ensar (hanımların)ın gözünde bir şey vardır." Adam: Onu gördüm dedi. Allah Rasulü şöyle buyurdu: "Yanımızda bir şey yok ama bizler seni göndereceğimiz bir birlik ile göndereceğiz. Bir hayır ele geçireceğini ümit ediyorum." Allah Rasulü onu bir grup kişi ile birlikte Abs oğullarından bazı kimselerin üzerine gönderdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara bir dişi devenin verilmesini emir buyurdu, eşyalarını o deveye yüklediler. Aradan ancak kısa bir süre geçmişti ki deve çöktü. Kalkmamakta direnerek onları çokça yordu. Onlar arasında ise yeni evlenen bu şahıstan yaşı daha küçük kimse yoktu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitte uzanmış yatıyorken yanına geldi, onu uyandırmak istemediğinden dolayı başı ucunda durdu. Allah'ın Nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyanınca ey Allah'ın Nebisi bize verdiğin o deveyi (çökmüş olduğu) yerinden kaldırmanı arzu ediyoruz dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağ elini ona verdi, ridasını da sol eline alarak onu omuzlarına koydu ve yürüyerek yola koyuldu. Nihayet devenin yanına geldiğinde ayağının iç tarafıyla onu vurdu. Ebu Hureyre'nin canı elinde olana yemin ederim ki bundan sonra o deve kendisini önden çeken kimseyi dahi geride bırakıyordu. Onlar da düşmanın bulunduğu yerde ateşleri yakmış oldukları sırada konakladılar. Düşmanlarının etrafını sardılar ve onların üzerlerine dağılıp tek bir kişi imişçesine bir tekbir getirdiler. Allah da düşmanlarını bozguna uğrattı. Onlardan bir kısmı da esir alındı.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bu hadisi bu anlatım la tahriç etmemişlerdir. Ancak Müslim, Şu'be'nin, Ebu İsmail’den, o Ebu Hazim’den, o Ebu Hureyre’den diye rivayet ettiği hadisinde sadece bir adamın evlenip, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona baksaydın keşke" kısmını tahriç etmiş bulunmaktadır.

Burada sözü geçen Ebu İsmail ise Beşir b. Süleyman olup, her ikisi de ittifakla onun rivayetini delil göstermişlerdir.

 

Diğer Tahric: Müslim, 1424; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, VII, 235. Müslim hadisi baş tarafından: "Abs oğullarından birtakım kimselerin üzerine gönderdi" kısmına kadar rivayet etmiş bulunmaktadır.

 

 

 

2784- *Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Yakub eş-Şeybani tahdis etti, bize Yahya b. Said bildirdi.

Bana el-Hasan b. Halim el-Mervezi de haber verdi ... Bize Yahya b. Said, Muhammed b. İbrahim b. et-Teymi'den bildirdi. O Ebu Hadred el-Eslemi (r.a)’dan naklettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir kadının mehrini ödemekte kendisine yardımcı olması için gitmişti. Allah Rasulü: "Ona ne kadar mehir verdin?" diye sordu. O 200 dirhem deyince, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer sizler Mudhan'dan bile kepçeyle (gümüşü) almış olsaydınız dahi (bu kadar) fazla vermezdiniz" buyurdu.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Abdurrezzak, Musannef, 10409; İmam Ahmed, Müsned, III, 448; Said b. Mansur, 604; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, VII, 235; Taberani, el-Kebir, XXII, 882, Evsat, 193; Heysemi, Mecmau'zZevaid, IV, 282'de ravilerinin sika olduklarını söylemektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1132- el-Kanatiru'l- Mukantara'nın (Kantar Kantar Yüklerle Malın) Açıklaması