HAKİM

el-Müstedrek

NİKAH

 

1116- Allah için Veren, Allah için Alıkoyan, Allah için Seven, Allah için Buğzeden ve Allah için Nikahlanan Kimse imanını Kemale Erdirmiş Olur

 

2741- ... Bize Said b. Ebi Eyyub, Ebu Merhum’dan tahdis etti. O Sehl b. Muaz b. Enes el-Cuheni’den, o babasından (r.a.) naklettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah için veren, Allah için alıkoyan, Allah için seven, Allah için buğzeden, Allah için nikahlanan kimse imanını kemale erdirmiş olur."

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 2523; İmam Ahmed, Müsned, 15617. Tirmizi hasendir diyerek. Bazı nüshalarda ise münkerdir dediği kaydedilmektedir. Derim ki: Münker oluş ciheti nikahtan (evlenmekten) söz edilmesinden dolayıdır. Hadis nikilh sözkonusu edilmeksizin Ebu Davud'da, Ebu Umame'den zikredilmektedir. ed-Dıya el-Makdisi, el-Muhtare'de, Suyuti de el-Camiu's-Sağfr, 8308'de sahih olduğunu belirtmişlerdir.

 

 

 

2742- ... Bize Abdulhamid b. Süleyman bildirdi. Bize Muhammed b. Aclan, Vesibe el-Basri’den tahdis etti. O Ebu Hureyre (r.a.)’den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ahlakını ve dinini beğendiğiniz bir kimse size (kızınıza) talip olmaya geldiği takdirde ona (kızınızı) nikahlayınız, Böyle yapmayacak olursanız yeryüzünde bir fitne ve enine boyuna bir fesat baş gösterir."

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, I, 201; İbn Mace, I, 606. Tirmizi bu hadisin bir başka yoldan mürsel olarak rivayet edilmiş olduğunu belirterek bu rivayeti tercih etmiştir, Muhtemelen doğrusu olan da budur. Zehebi, Hakim'in düştüğü kayda bağlı olarak Abdulhamid'in sika olmadığını, Vesime'nin ise bilinmeyen bir ravi olduğunu belirtmektedir. Ayrıca bk. el- İrva, 1926 [Biz de buna ek olarak İbn Hacer, Takribu't-Tehzib, I, 313 ile Tehzibu't-Tehzib, III, 283'e bakılmasını tavsiye ederken, bu kaynaklarda nisbetinin el-Basri değil de en-Nasri olduğunu, adının da "Zufer b, Vesime" olarak kaydedildiğini ekleyelim. Ayrıca Tehzibu't-Tehzib'de belirtilen yerde kaydettiğimiz hadiste zikredilmeden Muhammed b. Aclan'ın, İbn Vesime en-Nasri'den, onun Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine de dikkat çekilmektedir. İsim ve nispet gerek Ebu Davud'da gerek Tirmizi'de de aynı şekildedir. (Çeviren)]

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1117- Biriniz Bir Kadına Talip Olduğu Takdirde O Kadını Nikahlamasını Sağlayacak Kadarıyla Görebilirse Görsün