HAKİM

el-Müstedrek

CİHAD

 

1051- Sekinet (huzur ve sükun) Ayetinin (alametinin) inişi

 

2595- *Bunu İmam Ebu Bekr b. Huzeyme de mübarezeye (düşman ordusuyla teke tek çarpışmaya) çıkan kimsenin yerinin bilinmesi için kendisine bir alamet (işaret) koymasına ruhsat verilmiş olduğu başlığında bunu tahriç ederek Muhammed b. Yahya'dan, o en-Nufeyri'den diye rivayet etmiştir: Bana Ebu Bekr Muhammed b. Ahmed b. Baleveyh tahdis etti. Bize İshak b. el-Hasen el-Harbi tahdis etti, bize Affan b. Müslim tahdis etti, bize Abdulvahid b. Ziyad tahdis etti. Bize el-Haris b. Hasire tahdis etti. Bize el-Kasım b. Abdurrahman babasından şöyle dediğini tahdis etti: İbn Mesud (r.a) dedi ki: Huneyn günü Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. İnsanlar onu bırakıp geri kaçtı. Ben de muhacir ve en sarlardan seksen kişi ile birlikte onunla beraber kalmıştım. Bizler yaklaşık seksen kişi piyade idik. [Yaklaşık seksen piyade kadar idik, geresin geri döndük.] Ama onlara arkamızı dönüp kaçmamıştık. İşte Allah'ın üzerlerine sekineti (huzur ve sükunu) indirmiş olduğu kimseler de bunlardı. (İbn Mesud devamla) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da katın üzerinde ileriye doğru gidiyordu. Katın yana doğru yol alınca o da eğerin üzerinden kaydı. Ben de hızlıca ona doğru gittim ve: Allah seni yükseltesice doğrul, dedim. o: "Bana bir avuç toprak uzat" buyurdu. Ben de ona uzattım. Onu yüzlerine doğru savurdu, gözleri toprakla doldu. Allah Rasulü: "Muhacirlerle Ensar nerede" buyurdu. Ben: Buradadırlar dedim. "Onlara seslen" buyurdu. Kılıçları adeta parlayan bir ateşmiş gibi sağ ellerinde bulunduğu halde geldiler. Müşrikler de arkalarını dönüp kaçtılar.

 

Bu senedi sahih bir hadistir. Bununla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: İmam Ahmed, Müsned, 4336; Taberani, el-Kebir, X, 10351; Bezzar, Müsned, r, 305. Mecmau'z-Zevaid (VI, 180)'de şöyle demektedir: "Ahmed'in ravileri el-Haris b. Hasire dışında Sahih'in ravileri olup, o da sika birisidir: Zehebi ise et - Telhis'de görüldüğü gibi hadisin el- Haris ve Abdullah dolayısıyla illetli olduğunu söylemiş ve münker rivayetleri olan birisidir. Bu hadis de onlardan birisidir. Diğer taraftan bu hadis mürseldir demektedir. Derim ki: Senette Abdullah denilen kişi yoktur. Sözünü ettiği mürsellikten kast! ise Abdurrahman'ın babasından hadis dinlemiş olduğunu (senette) sözkonusu etmiş olmasıdır. Ama tercih edilen onun babasından hadis dinlememiş olmasıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Hadisin anlatımında ise açıkça görülecek aksaklıklar vardır. Onun için hadise Müsned, el-Mucem(u'l-Kebir) ve başka kaynaklarda da bakınız.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1052- Üç Defa istiğfar Okumanın Fazileti