HAKİM

el-Müstedrek

CİHAD

 

989- Allah Korkusundan Yaş Akıtmış Göze Ateş Haram Kılınmıştır. Allah Yolunda Uykusuz Kalmış Göze Ateş Haram Kılınmıştır

 

2478- * ... Bana Abdurrahman b. Şureyh, Muhammed b. Şemir'den tahdis etti. O Ebu Ali el -Cenebi'den, o Ebu Reyhane'den şöyle dediğini nakletti:

Bir gazadan Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıkmıştık. Yüksekçe bir tepeye vardık. Oldukça soğuk ile karşılaştık. Hatta bizden bir kimse bir çukur kazar sonra içine girer ve kalkanı ile üzerini örterdi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların bu halini görünce şöyle buyurdu: "Bu gece bizi koruyacak bir adam yok mu? Ben de kendisine bu vesile ile bir fazilet (üstünlük) elde edeceği bir dua edeceğim" buyurdu. Ensardan bir adam ayağa kalkarak, ben ey Allah'ın Rasulü deyince, ona dua etti. Ebu Reyhane dedi ki: Bu sefer ben de: Ben dedim. Allah Rasulü bana da ensardan olan o zata yaptığı duadan biraz daha az bir dua etti. Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah korkusundan yaş akıtan bir göze ateş haram kılındı, Allah yolunda gözcülük yaparak uykusuz kalan bir göze ateş haram kılındı." (Muhammed b. Şumeyr) dedi ki: Üçüncüsünü ise unuttum. Ebu (doğrusu İbn olmalıdır -çeviren-) Şureyh dedi ki: Daha sonra ben onun şunları söylediğini dinledim: "Ateş, kendisini Allah'ın haram kıldığı şeylerden koruyan bir göze, yahut Allah yolunda çıkartılmış bir göze haram kılınmıştır."

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Nesai, VI, IS'te kısmen; Buhari, Tarihu'l-Kebir, 12/2, 264; Darimi, Sünen, II, 123; İmam Ahmed, Müsned, 1\1, 134; Mecmau'z-Zevaid, VII, 287; el-Erbaun Suğra, 13. Heysemi: Ahmed'in ravileri sikadırlar demektedir.

 

 

 

2479- ... Bana Zeyd b. Sellam haber verdi, bana Ebu Kebşe es-Seluli'nin tahdis ettiğine göre o Sehl b. el-Hanzaliye'yi şunları anlatırken dinlemiştir:

Huneyn günü Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yol aldılar. Akşam oluncaya kadar hızlıca yollarına devam ettiler. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın bulunduğu yerde namaz vakti geldiğinde bir atlı gelerek: Ey Allah'ın Rasulü ben sizin önünüzden gittim ve şu şu dağın üzerine çıktım. Hevazinlilerin hiçbir kimseyi geri bırakmayacak şekilde çoluk çocuklarıyla, davarlarıyla koyunlarıyla gelmiş olduklarını ve Huneyn'de toplanmış olduklarını gördüm dedi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gülümseyip dedi ki: "Bunlar Allah'ın izniyle yarın Müslümanların ganimeti olacaktır." Sonra: "Bu gece bizi kim koruyacak?" buyurdu. Enes b. Mersed el-Ganebi: Ben, ey Allah'ın Rasulü deyince, Allah Rasulü: "Bin" buyurdu. O da atına binip Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına gelince, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine şöyle buyurdu: "En üst noktasına varıncaya kadar şu yolu takip et ve sakın bu gece senin bulunduğun cihetten düşman üzerimize gelmesin" buyurdu.

 

Sabaha erdiğimizde Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldırdığı yere çıktı, iki rekat namaz kıldıktan sonra: "Suvarinizin durumundan haberiniz var mı?" diye sordu. Bir adam: Hayır, haberimiz olmadı dedi. Sonra namaza durdu. RasuluIlah namazını bitirinceye kadar dağ yoluna göz ucuyla bakıp durdu ve:

"Müjdeler olsun size! Sizin süvariniz işte geldi" buyurdu. (SehI) dedi ki: Bizler de dağ yolundaki ağaçların gölgelerine bakmaya koyulduk. Sonra geldi ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın başı ucunda durarak: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın bana em rettiği yerde bu dağ yolunun en yüksek noktasına varıncaya kadar gittim. Sabah olunca her iki dağ yoluna da baktım, kimseyi göremedim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine:

"Bu gece bineğinin sırtından indin mi?" diye sordu. (Enes b. Mersed): Hayır, ancak namaz kılmak için yahut ihtiyacımı gidermek için indim deyince, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen (cenneti) hak ettin. Artık bundan sonra hiçbir amelin olmasa dahi sana zararı olmaz" buyurdu.

 

Bu hadisin senedi başından sonuna kadar Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir. Şu kadar var ki onlar tabiinin kendisinden az rivayet etmiş olması sebebiyle Sehl b. el-Hanzaliye'nin müsned rivayetlerini tahriç etmemişlerdir. Halbuki o daha önce yerinde söylemiş olduğum gibi ashab-ı kiram'ın büyüklerindendir.

 

Diğer Tahric: Hadisin bir kısmı daha önceden l, 237 (hadis no: 900)'de geçmiş bulunmaktadır. Hadis buradaki gibi uzun uzadıya Ebu Davud'da da yer almaktadır. Hafız lraki beşinci mecliste sahih olduğunu belirtmektedir. Hadisi ayrıca Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, II, 149; Nesai, esSünenu'l-Kübra, II, 179; Taberani, el-Kebir, 5619; Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bari, VIII, 27'de has en olduğunu belirtmektedir. Ayrıca bk. Camiu'l-Usul, V, 497. O halde hadis Kütüb-i Sitte üzerine zaid hadislerden değildir.

 

 

 

2480- ... Bana Hayve b. Şureyh, Yezid b. Ebi Habib'den tahdis etti. O Eslem, Ebu İmran’dan şöyle dediğini nakletti: Bizler Konstantiniye'ye gitmek üzere Medine'den gazaya çıktık. Askerin başında Abdurrahman b. Halid b. el-Velid vardı. Rumlar (Bizanslılar) sırtlarını şehrin duvarına yapıştırmışlardır. Bir adam düşmana bir hamle yapınca, insanlar: Allah Allah la ilahe illallah bu kişi kendi elleriyle tehlikeye atılıyor dediler. Ebu Eyyub: Bu ayet biz ensar topluluğu hakkında inmiştir. Allah Nebisine yardım edip, İslam'ı üstün getirince bizler: Haydi gelin de mallarımızın başına geri dönelim ve onların hallerini düzeltelim dedik. Bu sebeple aziz ve celil olan Allah: "Bir de Allah yolunda infak edin ve ellerinizle tehlikeye atılmayın" (el-Bakara, 195) ayetini indirdi. Buna göre ellerimizle tehlikeye atılmak, mallarımızın başında durup, onları düzene koymak ve cihadı terk etmek oluyordu. (Ravilerden) Ebu İmran dedi ki: Ebu Eyyub Allah yolunda cihad edip durdu ve nihayet Konstantiniye'de defnedildi.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 2976; Ebu Davud, 2512; Ebu Davud et-Tayalisi, Müsned, II, 12; İbn Hibban, Sahih, 4711; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, IX, 99. Sahih bir hadistir. Ayrıca bk. MÜstedrek, II, 275

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

990- Allah'ın Rızasını Arayarak imama itaat Eden Bir Kimsenin Uyuması da, Uyanıklığı da Hepsi Bir Ecirdir