HAKİM

el-Müstedrek

DUA VE ZİKİR

 

697- Allah'a Dua Etmeyene Allah Gazap Eder

 

1849- ... Bize Ebu Asım ed-Dahhak b. Mahled eş-Şeybani tahdis etti, bize Ebu'l-Melih el-Farisi tahdis etti, bize Ebu Salih dedi ki: Ebu Hureyre (r.a) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a dua etmeyene Allah gazap eder" buyurdu.

 

 

1850- ... Bize Mervan b. Muaviye el-Fezari tahdis etti, bize Ebu'l-Melih el-Huzli, Ebu Salih'ten tahdis etti. O Ebu Hureyre (r.a)'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a dua etmeyene, Allah gazap eder. Şüphesiz Allah bunu yapana (dua etmeyene) gazap eder ve bunu ondan başkası yapmaz." Duayı kastetmektedir.

 

Bu senedi sahih bir hadistir. Ebu Salih el-Huzi ile Ebu'l-Melih el-Farisi hakkında cerh edici ifadelerle söz edilmemiştir. Ancak onlar az hadis naklettiklerinden ötürü meçhul raviler arasında sayılmaktadırlar.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 3370; İbn Mace, 3827; İmam Ahmed, Müsned, II, 442; Buhari, el-Edebu'l-Müfred, 658; Beğavi, Şerhu's-Sünne, 1389 ve başkaları. Ancak onlarda son kısmındaki: "Şüphesiz Allah ... gazap eder" ibaresi bulunmamaktadır.

Ebu Salih'den kasıt Ebu Salih el-Huzi olup hakkında ihtilaf edilmiştir. Hafız (İbn Hacer) Fethu'l-Bari'de: (XI, 79) şöyle demektedir: Hafız İbn Kesir bunun Ebu Salih es-Semman olduğunu zannetmiş ve münferiden bu hadisi İmam Ahmed'in tahriç ettiğini söylemiştir. Oysa durum onun dediği gibi değildir çünkü onun hocası el-Mizzi el-Etrafta bunun el-Huzi olduğunu kat'i olarak ifade etmiştir. Bu da el-Bezzar ve Hakim'in rivayetinde görülmektedir. "Gazap eder" buyruğunun zahirinden anlaşıldığına göre bu bir korkutmadır ve doğrusu: "Gazap etmez" şeklindedir. (Yani Allah Dua eden kimseye gazap etmez anlamındadır.)

 

 

 

1851- * ... Bana Süleyman b. Bilal, Suheyl b. Ebu Salih'ten haber verdi. O babasından, o Ebu Hureyre (r.a)'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir topluluk bir yerde oturup oradan o mecliste Allah'ı zikretmeksizin dağılacak olurlarsa mutlaka bir eşeğin leşi üzerinden dağılmış gibi olurlar ve kıyamet gününde bu (halleri) onların aleyhine bir haslet (sebebi) olur."

 

Bu hadisi Suheyl'den diye rivayet etmekte Abdulaziz b. Ebi Hazim de ona (Süleyman b. Bilal'e) mutabaat etmiştir.

 

Diğer Tahric: İmam Ahmed, Müsned, 432; Ebu Nuaym, Hilyetu'l-Evliya, VIII, 130; Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra, III, 210; Nesai, Amelu'l-Yevmi ve'l-leyle, 404; Tirmizi, 3380; Ebu Davud, 4855, 5059: İbn Hibban, Sahih, 590, 853. Sahih bir hadistir, bir sonraki hadise de bakınız.

Hadis Ebu Davud ile Tirmizi'nin Sünenlerinde bu lafızIa değildir.

 

 

 

1852- Bunu bize İsmail b. Muhammed b. el-Fadl b. Muhammed eş-Şarani haber verdi. .. Bize Abdulaziz b. Ebi Hazim, Suheyl b. Ebi Salih'ten tahdis etti. O babasından, o Ebu Hureyre (r.a)'den, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan hadisi buna yakın olarak zikretti.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir. Benim kanaatime göre Buhari'nin bu hadis: terk etmesi (almaması) Ebu İshak el-Fezari'nin bu hadisi el-A'meş'ten, o Ebu Salih'ten, o Ebu Hureyre'den diye mevkuf olarak rivayet etmiş olmasıdır.

 

 

 

1853- Bunu bize Ebu Zekeriya Yahya b. Muhammed el-Anberi ve Ebu Bekr Muhammed b. Cafer el-Müzekki tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim el-Abdi tahdis etti, bize Ebu Salih Mahbub b. Musa tahdis etti, bize Ebu İshak el-Fezari, el-A'meş'ten tahdis etti. O Ebu Salih'ten, o Ebu Hureyre (r.a.)'den şöyle dediğini nakletti: Bir topluluk bir yerde oturup da sonra Allah'ı zikretmeden, Nebisine (salat ve selam ona) de salavat getirmeden dağılacak olurlarsa şüphesiz ki bu onların aleyhlerine kıyamet gününde bir haslet (sebebi) olur.

 

Ancak bu Suheyl'in rivayet ettiği hadisi illetli duruma düşürmez çünkü fazlalığı zikreden Süleyman b. Bilal ile İbn Ebi Hazim'dir ve makbuldür. Ayrıca bunu Said el-Makburi, Ebu Hureyre (r.a)'den müsned olarak rivayet etmiş bulunmaktadır.

 

 

1854- *Bize bunu fakih Ebu Bekr b. İshak tahdis etti, bize Ebu'l-Müsenna bildirdi, bize Müsedded bildirdi, bize Bişr b. el-Mufaddal tahdis etti, bize Abdurrahman b. İshak, Said el-Makburi'den tahdis etti. O Ebu Hureyre (r.a)'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir topluluk bir araya geldikten sonra Allah'ın adını zikretmeden dağılacak olurlarsa sanki bir eşeğin leşi üzerinden (onu yiyip de) dağılmış gibi olurlar."

 

Bu lafız Zevaid türündendir. Az önce geçen benzeri rivayete de bakınız.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

698- Dua Müminin Silahıdır, Dinin de Direğidir