HAKİM el-Müstedrek |
MENASİK [HAC] |
670- Zemzem Suyunu Sikaye Görevlilerinden içmek ve
Zemzem Suyu içirmenin Fazileti |
1790- ... Bize Halid b.
Abdullah, Halid el-Hazza’dan bildirdi. O İkrime'den, o İbn Abbas (r.a)’dan
rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sikayeye (zemzem
suyu içiren sakalara) geldi, onlardan kendisine içmek üzere su vermelerini
istedi. Abbas (r.a): Ey Fadl! Annenin yanına git ve onun yanından Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a içecek getir dedi. Allah Rasulü: "Bana
içmek üzere zemzem ver" buyurdu. Abbas: Ey Allah'ın Rasulü onlar ellerini
içine (kovanın / kabın içine) daldırıyorlar deyince, yine: "Bana
içir" buyurdu ve ondan içti. Sonra zemzem kuyusuna gitti. Onlar su çekiyorlar
ve bunun için çalışıyorlardı. Allah Rasulü şöyle buyurdu: "çalışınız
şüphesiz ki sizler salih bir amel üzeresiniz." Sonra şöyle buyurdu:
"Eğer birileri size galip gelip, baskın çıkmayacak olsaydı ipi şunun
üzerine koyuncaya kadar kendim inerdim" Bununla kendi omuzunu kastediyordu,
bu arada omuzuna da işaret etti.
Bu Buhari'nin şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Müslim ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Buhari,
1635. Bu şekilde harfi harfine rivayet etmiştir. Hakim değerlendirmesinde
yanıImıştır.
1791- ... Bize Yakub b.
Abdurrahman ile Yahya b. Abdullah b. Salim'in tahdis ettiklerine göre
el-Muttalib'in azatlısı Amr b. Ebi Amr kendilerine elMuttalib b. Abdullah b.
Hantab’dan haber vermiştir. O Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiğine göre
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizler ihramlı
olduğunuz halde kara avının eti sizin için helaldir. Ancak onu siz avlamayın
yahut sizin için avlanmış olmasın."
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir. Hadis bu şekilde
Malik b. Enes ve Süleyman b. Bilal ile Amr’dan muttasıl ve müsned olarak da
rivayet edilmiştir.
Hadisin Malik yoluyla
gelen rivayeti:
Diğer Tahric: Ebu
Davud, 1851; Tirmizi, 846; Nesai, V, 187; Tahavi, Müşkilu'l-Asar, II, 171; Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra, V, 190; İbn Hibban, Sahih, 1989. Hadis zayıfbir hadistir.
Çünkü el-Muttalib, Cabir'den hadis dinlememiştir. Hakkında bazı eleştirilerde
bulunulmuştur. Bk. Telhisu'lHabir, II, 276.
[Hadis daha önce 1701
numara ile geçmiş bulunmaktadır. Hadisin diğer kaynakları ve senedi ile ilgili
diğer bazı eleştiriler için oraya bakılabilir. -Çeviren-]
1792- Bunu bize el-Hasen
b. Muhammed el-İsferaini haber verdi, bana dayım tahdis etti, bize Abdullah b.
Yezid el-Mukri Mısır'da tahdis etti. Bize Muhammed b. Süleyman b. Ebi Davud
tahdis etti, bize Malik b. Enes, Amr b. Ebi Amr'dan tahdis etti. O el-Muttalib
b. Hantab'dan, o Cabir b. Abdullah (r.a)'tan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den hadisi buna yakın olarak zikretti.
Hadisin Süleyman b.
Bilal yoluyla gelen rivayetine gelince;
1793- Onu bize
Ebu'l-Hasan İsmail b. Muhammed b. el-Fadl tahdis etti, bize de dem tahdis etti.
Bize Said b. Kesir b. Ufeyr tahdis etti. Bize Süleyman b. Bilal, Amr b. Ebi
Amr’dan tahdis etti. O ensardan bir adamdan, o Cabir (r.a)'den, o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den hadisi buna yakın olarak zikretti.
Bu da Malik'in,
Süleyman b. BilaI'in de, Yakub el-İskenderani'nin de rivayet ettikleri hadisi
illetli duruma düşürmeyen bir hadistir. Çünkü onlar bu hadisi -sika oldukları
halde- mevsul bir senetle rivayet etmişlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: