HAKİM el-Müstedrek |
ZEKAT |
547- Ekinde ve Bağda (Mahsullerinde) Zekat |
1500- ... Bize Muhammed
b. Müslim, Amr b. Dinar’dan tahdis etti. O Cabir b. Abdullah'tan rivayet
ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman
kimsenin ne bağında, ne de ekininde (mahsulü) beş veskten daha az olduğu
takdirde üzerinde zekat (yükümlülüğü) yoktur."
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç
etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İbn Huzeyme,
Sahih, 2304; Abdurrezzak, Musannef, 7251; Adı Muhammed b. Müslim olan et-Taifi
hıfzı kötü bir ravidir. İbn Huzeyme dedi ki: Amr b. Dinar, Cabir'den bu haberi
dinlememiştir. Sonra da Abdurrezzak yolundan buna delilolan rivayeti
kaydetmektedir.
1501 - ... Bize Süleyman
b. Kesir ez-Zühri'den tahdis etti. O Ebu Umame b. Sehl b. Huneyfden, onun
babasından rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) curur ve
hubeyk denilen iki hurma türünü (zekat olarak verilmesini) yasakladı. Bazı
kimseler mahsullerinin en kötülerini seçer ve onu zekat olarak verirlerdi. Bu
sebepten ötürü hurmanın bu iki türü(nü zekat vermek) onlara yasaklandı ve yüce
Allah'ın: "İsteyerek almayacağınız aşağılık şeyleri infak etmeye
kalkışmayın." (el-Bakara, 267) buyruğu nazil oldu.
Bu Buhari'nin şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Müslim ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Hadisi ez-Zühri'den rivayet etmekte ona (Süleyman b. Kesir'e) Süfyan b. Huseyn
ile Muhammed b. Ebi Hafsa da mutabaat etmişlerdir.
Diğer Tahric: İbn Huzeyme,
Sahih, 2311; Ebu Davud, Sünen, 1592; Nesai, V, 32 senedi hasendir.
1502- Süfyan b.
Huseyn'in rivayet ettiği hadisi bize Cafer b. Muhammed b. Nusayr el-Huldi haber
verdi. .. Bize Abbad b. el-Avvam, Süfyan b. elHuseyn'den tahdis etti. O
ez-Zühri'den, o Ebu Umame b. Sehl'den, o babasından şöyle dediğini nakletti:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sadaka verilmesini emir buyurdu.
Bir adam doğru dürüst olgunlaşmamış şu hurma türünden birkaç salkım getirdi.
-Süfyan: Çekirdeği sertleşmeyen (adi) bir hurma çeşidini kastetmektedir dedi.-
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu kim
getirdi?" diye sordu. Kim her ne getirdi ise mutlaka onu getirene nispet
edilirdi. Bunun üzerine: "isteyerek almayacağınız şeyleri infak etmeye kalkışmayın."
(el-Bakara, 267) buyruğu nazil oldu. (Sehl dedi ki: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) curur ve hubeyk denilen iki adi hurma türünün sadaka olarak
alınmasını yasaklamıştı.
ez-Zühri dedi ki:
Bunlar (curur ve hubeyk) zekat hurmalarından iki türdür.
Diğer Tahric: Önceki
hadisin aynısıdır. Ayrıca bk. İbn Huzeyme, Sahih, 2313 kaynaklarının tamamı
için bk. Müstedrek, II, 284
1503- Hadisin Muhammed
b. Ebi Hafsa yoluyla gelen rivayetine gelince, onu bize Ebu'l-Hasan b. Hakim
el-Mervezi haber verdi. Bize Ebu'l-Müveccih bildirdi, bize Abdan bildirdi, bize
Abdullah b. el-Mubarek, Muhammed b. Ebi Hafsa’dan bildirdi. O ez-Zühri'den, o
Ebu Umame b. Sehl b. Huneyf'den, o babasından şöyle dediğini nakletti: Bazı
kimseler mahsullerinin en kötülerini seçerek (infak ediyorlardı). Bunun üzerine
yüce Allah şu buyruğunu indirdi: "Göz yummaksızın almayacağınız bayağı
şeyleri infak etmeye kalkışmayın." (el-Bakara, 267)
(Sehl b. Huneyf) dedi
ki: Bu sebeple Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) el-curur ve el-hubeyk
diye bilinen iki tür bayağı hurmanın (zekat olarak alınmasını) yasakladı.
1504- Bize Ebu'l-Abbas
Muhammed b. Yakub tahdis etti, bize İbrahim b. Merzuk tahdis etti, bize Vehb b.
Cerir tahdis etti, bize Şube tahdis etti.
Bize Ahmed b. Cafer
el-Katii de haber verdi. Bize Abdullah b. Ahmed b. Hanbel tahdis etti. Bana
babam tahdis etti. Bize Yahya ve Abdurrahman tahdis edip dediler ki: Bize Şube
tahdis edip dedi ki: Ben Hubeyb b. Abdurrahman'ı, Abdurrahman b. Meslid b.
Miyar’dan tahdis ederken dinledim. O Sehl b. Ebi Hasme'den şöyle dediğini
nakletti: Sehl biz pazardayken yanımıza gelip şöyle dedi: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dalındaki mahsulü tahmin
ettiğiniz takdirde üçte biri bırakıp, kalanı alınız. Eğer almaz yahut üçte biri
bırakmazsanız -üçte birde şüphe eden Şube'dir- o takdirde dörtte biri
bırakınız."
Hakim dedi ki: Ben
Yahya ve Abdurrahman'ın rivayetini bir arada zikrettim. Ancak hadisin Vehb b.
Cerir tarafından rivayetinde "şüphe eden Şube'dir" ibaresi yoktur. Bu
senedi sahih bir hadistir, ayrıca bunun sıhhati üzerinde ittifak edilmiş ve
Ömer b. el-Hattab'ın emrettiği ifade edilen bir şahidi de vardır:
Diğer Tahric: Tirmizi,
643; Ebu Davud, 1605; Nesai, V, 22; İbn Hibban, Sahih, 3280; İbn Ebi Şeybe,
Musannef, III, 194; İmam Ahmed, Müsned, III, 448, IV, 2; Tahavi,
Müşkilu'l-Asar, II, 39; İbn Huzeyme, Sahih, 2319,2320; Taberani, Evsat, 1234;
İbnu'l-Carud, Münteka, 352; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, IV, 23; Taberani,
el-Kebir, VI, 99. Hepsi bu yoldan rivayet etmişlerdir. Abdurrahman'ın sika
olduğunu İbn Hibban söylemiştir. el-Bezzar tanınan birisidir demektedir ama
İbnu'l- Kattan bilinmemektedir ve ondan Ubeyd'den başka hadis rivayet eden
olmamıştır demiştir. Derim ki: O halde bu ravi leyyindir. İbn Hacer, Takrir'de:
Makbuldür demektedir ki bununla mutabaa halini kastetmektedir. Aksi takdirde o
leyyindir. Burada ise tamamıyla ona mutabaatta bulunulmamıştır.
1505- Bunu bize Ebu Bekr
b. İshak haber verdi, bize Ebu'l-Müsenna bildirdi, bize Müsenned tahdis etti,
bize Hammad b. Zeyd, Yahya b. Said'den tahdis etti. O Beşir b. Yesar’dan, o
Sehl b. Ebi Hasme'den rivayet ettiğine göre Ömer b. el-Hattab (r.a) kendisini
dalındaki hurma ağacını kuru hurma olarak tahmin etmek üzere gönderdi ve şöyle
dedi: Bir araziye gittiğin vakit mahsulünü tahmin et ve onlara yiyecekleri
kadar bir miktarı da bırak (indir)."
1506- Bize Ebu'l-Abbas
Muhammed b. Ahmed el-Mahbubi haber verdi, bize Said b. Mesud tahdis etti, bize
Yezid b. Harun tahdis etti, bize Şube, Katade'den bildirdi. O Ebu Ömer
el-Gudani'den, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Amir oğullarından bir
adamın yanından geldi. Bu insanlar arasında malı en çok olanlardan birisidir
denildi. Ebu Hureyre onu çağırıp ona bu durumu sorunca, o: Evet, benim yüz
kırmızı, yüz siyah devem, şu kadar şu kadar koyunum var dedi. Ebu Hureyre:
Develerin ayaklarından, koyunların ayaklarından kendini koru dedi. Çünkü ben
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Bir
adamın develeri olup da darlık ve bolluk zamanlarında, zorluk ve kolaylık
hallerinde hakkını eda etmeyecek olursa mutlaka onunla dümdüz bir arazide
karşılaşarak onu görür. Bu develer oldukları sayıda en güçlü ve en semiz -yahut
en büyük- (şüphe eden Şube'dir) haliyle onun yanına gelir, ayaklarıyla onu çiğner,
boynuzlarıyla onu taslar. Üzerinden en sonuncuları geçtikten sonra tekrar
birincileri onun üzerinden geçmeye başlar ve bu miktarı bin sene olan bir günde
Allah insanlar arasında hükmünü verip, nereye gideceğini görünceye kadar sürüp
gider. Eğer bir kulun da darlık ve rahatlık zamanlarında haklarını ödemediği
inekleri varsa" Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Darlık ve bolluk zamanlarında, zorluk ve kolaylık halinde (haklarını
ödemediği inekleri varsa) mutlaka ona bulunduğu en büyük sayısı, en güçlü, en
semiz ve en iri yarı hali ile ona görünür (karşısına çıkarlar). Onu ayaklarıyla
çiğner, boynuzlarıyla toslarlar. Üzerlerinden birincileri geçti mi sonuncuları
üzerinden tekrar geçirilir ve bu süresi elli bin yılalan bir günde Allah
insanlar arasında hükmünü verip nereye gideceğini görünceye kadar devam
edecektir." el-Abbas dedi ki: Peki develerin hakkı nedir ey Ebu Hureyre?
deyince, şöyle dedi: Değerli olanı (zekat olarak) verirsin. Sütü bolalanın
sütünü bağışlarsın, sırtında (başkalarını) taşırsın, erkek olanı damızlık
olarak verirsin, sütünü içirirsin.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir. Ancak
Müslim, Suheyl'in babasından, onun Ebu Hureyre'den diye rivayet ettiği hadisin
buradaki bazı lafızlarını tahriç etmiştir. Ebu Ömer el-Gudani'nin, Yahya b.
Ubeyd el-Behrani olduğu söylenir. Eğer böyle ise Müslim bunun rivayetini delil
göstermiştir. Bununla birlikte ben bu hadisi Şube'den, o Yezid b. Harun’dan
diye tahdis eden kimse olduğunu bilmiyorum. Bunu da ali bir senet ile ancak
Ebu'l-Abbas el-Mahbubi'den yazmış bulunuyoruz. Bize bunu ancak Ebu Zekeriya
el-Anberi tahdis etti, bize İbrahim b. Ebi Talib tahdis etti, bize Abde b.
Abdullah el-Huzai tahdis etti.
Ayrıca bunu bize Hafız
Ebu Ali de tahdis etti, bize Ebu Abdurrahman en-Nesai tahdis etti, bize
Muhammed b. Ali b. Sehl tahdis edip ikisi (Abde ile birlikte) dediler ki: Bize
Yezid b. Harun tahdis etti (ve) hadisi buna yakın olarak zikretti.
Diğer Tahric: Buhari,
1337; Müslim, 987; İmam Malik, Muvatta, II, 444; Ebu Davud, 1658-1660; Nesaf,
V, 12; İbn Mace,
1486,2786,2788; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, IV, 81; İbn Huzeyme, Sahih, 2256.
Hadis ile ilgili değerlendirmesinde Hakim yanılmıştır.
1507- * ... Bize
Abdulaziz b. Muhammed, Rabia b. Ebi Abdurrahman’dan tahdis etti. O el-Haris b.
Bilal b. el-Haris'den, onun babasından rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) el-Kabeliye'den çıkartılan madenlerden zekat aldı
ve Bilal b. el-Haris'e bütün el-akiki ikta'olarak verdi. Ömer (r.a) halife
olunca Bilal'e şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burayı sen
insanları oradan engelleyesin diye ikta' olarak vermedi. Ancak çalışasın diye
sana ikda olarak verdi dedi. (Bilal b. el-Haris) dedi ki: Sonra Ömer b.
el-Hattab el-Akik'i (sair) insanlara ikta' olarak verdi,
Buhari, Nuaym b.
Hammad'ın rivayetini Müslim de ed-Deraverdi'nin rivayetini delil göstermiştir.
Bu da sahih bir hadis olup, Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Ebu
Ubeyd, el-Emval, s. 273; el-fethu'r-Rabbanİ, IX, 27'de belirtildiği gibi
Taberani'de yer almaktadır. Bununla birlikte Mecmau'z-Zevaid bunu almamıştır.
Hadis Beyhaki'de esSünenu'l-Kübra, IV, 152; İbn Huzeyme, Sahih, 2323. Beyhaki
bu hadisi çeşitli rivayet yollarıyla kaydettikten sonra naklettiği gibi Şafii
bu haberin zayıf olduğunu söylemiştir. Derim ki: Özellikle rivayet ettiği bazı
hadisler Üzerinde Nuaym hakkında birtakım eleştirilerde bulunulmuştur. el -
Haris b. Bilal'de ise bir dereceye kadar cehalet (hadis ravisi olarak
tanınmamak) vardır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
548- Haşim
Oğullarına Sadakanın Haram Kılınmış Olduğu