HAKİM

el-Müstedrek

ZEKAT

 

542- Altının Zekatı

 

1486- Bize Ebu Bekr Muhammed b. Abdullah eş-Şafii Bağdat'ta haber verdi, bize Kadı İsmail b. İshak tahdis etti, bize İsmail b. Ebi Uveys tahdis etti. Bana babam Ebu Bekr b. Amr b. Hazm'ın iki oğlu olan Abdullah ve Muhammed de tahdis etti. Oğulları babalarından, o dedelerinden, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın Amr b. Hazm'a yazdığı mektubunda (şunları buyurduğunu nakletti): "Altının kıymeti 200 dirheme (eşit değere) ulaşacak olursa herbir kırk dirhemde bir dirhem (zekat verilir),"

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadistir ve açıklanacak ve tefsir olunacak olan mektuba bir delildir.

 

 

 

1487- *Bunu bize Fakih Ebu Nasr Ahmed b. Sehl Buhara'da haber verdi. Bize Hafız Salih b. Abdullah b. Muhammed b. Habib tahdis etti, bize elHakem b. Musa tahdis etti.

Bize Ebu Zekeriya Yahya b. Muhammed el-Anberi de tahdis etti, bize Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim b. Said el-Abdi tahdis etti. Bize Ebu Salih el-Hakem b. Musa el-Kantari tahdis etti, bize Yahya b. Hamza, Süleyman b. Dilvud’dan tahdis etti. O ez-Zühri'den, o Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm’dan, o babasından, o dedesinden, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den naklettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yemenlilere içinde farzların, sünnetlerin ve diyetlerin bulunduğu bir mektup yazdı. Amr b. Hazm ile Yemenlilere bazı fıkralar gönderdi, bu fıkraların nüshası (aynen kopyası) şöyledir: "Bismillahirrahmanirrahim Nebi Muhammed'den Zuruayn, Muafir ve Hemdan kaylinden olan Şurahbil b. Abd Külal, el-Haris b. Abd Külal ve Nuaym b. Abd Külal'e. Asıl maksadımıza gelecek olursak elçiniz (bize) dönmüş bulunuyor. Ganimetlerden Allah'ın payı olan beşte biri (ve onun Rasulünün payını kendisinin kendi adına seçtiklerini) verecek olursanız ve Allah'ın müminler üzerine yazdığı olan akardaki öşrü eksiksiz ödeyecek olursanız

 

[Allah sizi kendi hidayetiyle hidayete iletmiş olur.]

 

Yağmurun suladığı yahut kuyu suyu ile sulanan ya da sulanmaya ihtiyacı bulunmayan mahsullerde beş ve ski bulduğu takdirde öşür (onda bir) verilir. Çekilen su ve dolaplada sulanan (arazi mahsullerin)de ise beş veske ulaştığı takdirde öşrün yarısı (yirmide bir) zekat düşer.

 

Merada otlayan her beş deveye 24 deveye ulaşıncaya kadar bir koyun zekat düşer. Deve sayısı 24'ten bir fazla olduğu takdirde 3S'e varıncaya kadar ona iki yaşına basmış bir dişi deve zekat düşer. Eğer iki yaşına basmış dişi deve yoksa üç yaşına basmış bir erkek deve zekat düşer. Deve sayısı 3S'ten bir fazla olduğu takdirde 4S'e ulaşıncaya kadar ona üç yaşına basmış bir dişi deve zekat düşer.4S'ten bir fazla olduğu takdirde 60'a varıncaya kadar ona erkek deve altına çekilebilen dört yaşına basmış bir dişi deve zekat düşer.60'dan bir fazla olduğu takdirde 7S'e ulaşıncaya kadar onda beş yaşına basmış bir dişi deve zekat düşer.7S'ten bir fazla olduğu takdirde 90'a ulaşıncaya kadar ona üç yaşına basmış iki dişi deve zekat düşer.

 

90'dan bir fazla olduğu takdirde 120'ye varıncaya kadar ona erkek deve altına çekilebilen dört yaşına basmış iki dişi deve zekat düşer. 120'den fazla oldukları takdirde her 40 deve için üç yaşına basmış bir dişi deve, her SO deve için de erkek deve altına çekilebilen dört yaşında bir dişi deve hesabı ile zekat verilir.

 

Her 30 inekte erkek yahut dişi küçük bir yavru verilir, her 40 inekte 1 inek zekat düşer. Merada otlayan her 40 koyunda 120 koyuna varıncaya kadar 1 koyun zekat düşer. 120 koyundan fazla olduğu takdirde 200'e ulaşıncaya kadar 2 koyun düşer. Bir tane fazla olduğu takdirde 300'e varıncaya kadar 3 koyun zekat düşer. Daha fazla olduğu takdirde fazlalıklar için her 100 koyunda bir koyun hesabıyla zekat verilir.

 

Zekat olarak oldukça yaşlı, oldukça zayıf, bir gözü kör koyunlar arasından damızlık koçlar alınmaz. Sadakayı veren kişinin isteyerek vermesi hali müstesna.

 

Dağınık olan sürüler -zekat (artar ya da eksilir) korkusuyla- bir araya getirilmediği gibi, toplu olanlar da dağıtılmaz. İki ortaktan alınan miktara gelince, onlar kendi aralarında hisselerine göre eşit bir şekilde hesaplaşırlar. Her beş ukiye gümüşte beş dirhem zekat düşer. Daha fazla olduğu takdirde her 40 dirhemde bir dirhem zekat verilir. Beş ukiyeden daha aşağı miktardaki gümüşte zekat yoktur. Her 40 dinarda da bir Dinar zekat verilir.

 

Gerçek şu ki zekat ne Muhammed'e, ne Muhammed'in ev halkına (Ehl-i Beyt'e) helaldir. Çünkü o zekat insanların kendisi ile nefislerini temizledikleri bir şeydir, fakir müminlerin, Allah yolunda savaşanların, yolcuların hakkıdır. Kölelerde, tarlada, tarlada çalışan işçilerde -öşürden zekatı ödeniyor ise- herhangi bir zekat yoktur. Ne Müslüman bir kölede, ne de onun atında (zekat namına) bir şey düşmez."

 

(Ravi) dedi ki: Mektupta şunlar da vardı: "Kıyamet gününde Allah nezdinde büyük günahların en büyükleri şunlardır: Allah'a şirk koşmak, haksız yere mümin canı öldürmek, düşman ordularıyla karşılaşıldığı günde Allah yolunda savaştan kaçmak, anne babaya kötü davranmak, iffetli kadına iftirada bulunmak, sihir öğrenmek, faiz yemek, yetim malını yemek. Şüphesiz ki umre küçük hacdır. Kur'an-ı Kerim'e ancak temiz olan bir kimse el sürer.

 

Nikahtan önce boşamak, satın almadan önce köleyi özgürlüğüne kavuşturmak sözkonusu değildir. Sizden herhangi bir kimse vücudunun yarısı açıkta iken tek bir elbisede namaz kılmasın. Sizden herhangi bir kimse saçının uçlarını dibine doğru bükmüş olduğu halde namaz kılmasın, sizden bir kimse omuzu üzerinde bir şey yokken tek bir elbisede namaz kılmasın."

 

Mektupta şunlar da vardı: "Her kimin mümin birisini öldürdüğü açık bir delil ile ortada olursa ona kısas olarak o da öldürülür. Ölenin velilerinin razı olmaları hali dışında. Adam öldürme diyeti yüz devedir, kesilen burunda diyet vardır, dilde diyet vardır, dudakta diyet vardır. İki husyede diyet vardır erkeklik organında diyet vardır, omurgada diyet vardır, gözlerde diyet vardır. Bir tek ayakta yarım diyet vardır. Dimağa kadar ulaşan kafa yaralamasında yarım diyet, karın yaralamasında üçte bir diyet, bunakkile (denilen kemiği kırıp yerinden oynatan) yaralamalarda onbeş deve, el parmaklarının her birisi ile ayak parmaklarının her birisinde on deve, diş karşılığında beş deve, kemiğin beyazının görünmesi sonucunu veren yaralamalarda beş deve diyet verilir. Kadının öldürülmesi karşılığında erkek öldürülür, altın sahibi kimseler için ise ödeyecekleri diyet miktarı bin dinardır."

 

Bu, bu alanda pek büyük ve müfesser bir hadistir. Müminlerin emiri Ömer b. Abdulaziz bunun lehine şahitlik ettiği gibi çağındaki ilim adamları Muhammed b. Müslim ez-Zühri -daha önce sözünü ettiğim şekilde- bunun sıhhatini ortaya koymuşlardır. Ayrıca Süleyman b. Davud ed-Dımaşki el-Havlani de Zühri('den rivayet nakletmekle) tanınır. Her ne kadar Yahya b. Main onu tenkit etmiş ise de başkası onun adaletli olduğunu söylemiştir. Nitekim bunu bana Ebu Ahmed el-Huseyn b. Ali haber verdi, bize Abdurrahman b. Ebi Hatim tahdis edip dedi ki: Babama Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın zekatlara dair yazdığı mektup hakkındaki Amr b. Hazm'ın hadisine dair soru sorulunca şunları söylediğini dinledim: Süleyman b. Davud el-Havlani bizce kendisinde sakınca olmayanlardan birisidir. Ebu Muhammed b. Ebi Hatim de şöyle demektedir: Ben Ebu Zür'a'yı da böyle derken dinledim.

Hakim dedi ki: Ben zekata dair açıklayıcı (ve müfesser) ve özlü bu hadisleri tahriç etmekte gücümün yettiği kadarını ortaya koydum. Bu kitap bunları gereği gibi açıklamaktan uzak kalamaz. Bunların sıhhatine halifelerden ve tabiinden bunların kabul edilip kullanıldığına dair onlara dikkatle eğilen kimselerin yeterli görebileceği şekilde sahih senetleri delil olarak gösterdim. İmamımız Şube, Ukbe b. Amir el-Cuheni'nin abdest ile ilgili hadisi hakkında şöyle derdi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan bunun gibi bir hadisin benim için sahih olduğu tespit edilmesini canımdan, malımdan ve ailemden daha çok severdim. Sözünü ettiği o hadis nafile namaz hakkında bir hadistir. İslam'ın temel direklerini teşkil eden ya bu sünnetlerin durumu nasılolabilir? Başarıyı veren Allah'tır. O bana yeter, O ne güzel vekildir.

 

Diğer Tahric: Nesai bu hadisi dağınık parçalar halinde tahriç etmiştir ama hadisin tamamını Nesai, VIII, 58,59 ve 60'da tahriç etmemiştir; İbn Hibban, Sahih, 6559; Şuayb (el-Arnavud) bu hadisin çeşitli bölümlerini zikretmek uğrunda çok uğraşmıştır oraya bakılabilir. Bu rivayet mevsul ve mürselolarak nakledilmiştir. Nitekim Nesai böylece tahriç etmiş ve Ebu Davud ile hafızlardan bir topluluk buna dikkat çekmişlerdir. Diğer taraftan ilim adamları Süleyman b. Davud'un onun Süleyman b. Erkam olup olmadığı hususunda ihtilaf etmişlerdir. Süleyman b. Erkam oldukça zayıf yahut metruk bir ravidir. Ayrıca bk. İlelu'l-Hadis, I, 222; Ebu Davud, el-Merasil, 259; Darakutni, Sünen, I, 22, II, 285; Darimi, Sünen, II, 188; İbn Huzeyme, Sahih, 2269; Abdurrezzak, Musannef, 6793; İbn Ebi Şeybe, Musannef, IX, 159; Beyhaki, esSünenu'l-Kübra, VIII, 87, 93; Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, III, 71; el-Metalibu'l-Aliye, 809

 

 

 

1488- ... Bize Ahmed b. İsa tahdis etti, bize Ebu Ma'mer tahdis etti, bize Abdulvaris b. Said tahdis etti, bize Behz b. Hakim babasından tahdis etti. O dedesinden şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Merada otlayan develerin her bir kırkı için, üç yaşına basmış bir erkek deve zekat verilir. Herhangi bir deve hesabından uzaklaştırılıp, dağıtılmaz. Kim zekatı verecek olursa onun ecrini alır. Zekatını vermeyene gelince, biz o zekatı ondan aldığımız gibi, Rabbimizin kesin emirlerinden bir emir olarak develerinin yarısını da alırız. Zekattan ali Muhammed'e hiçbir şey helal değildir."

 

Bu, bu sahifenin sahih oluşuyla alakalı olarak daha önce sözünü ettiğimiz hususlara göre, senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 1575; Nesai, V, 25; İmam Ahmed, Müsned, V, 2-4. Bir topluluk bu hadisin hasen olduğunu söylemiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

543- ineklerin Zekat