HAKİM

el-Müstedrek

CENAİZ

 

504- Çocuk Ağlayarak Dünyaya Geldiği Takdirde Ona Miras Verilir ve Namazı Kılınır

 

1385- ... Bize İsmail el-Mekki, Ebu'z-Zubeyr'den bildirdi. O Cabir'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Küçük çocuk ağlayarak dünyaya geldiği takdirde, ona mirastan pay verilir ve (ölürse) cenaze namazı kılınır" buyurdu.

 

Buhari ve Müslim, İsmail b. Müslim'in rivayetini delil göstermemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 1032; İbn Mace, 1508. Tirmizi bu hadisin akabinde: Bu hadis ravilerin rivayetlerinde ızdıraba düştükleri bir hadistir. Cabir'den hem mevkuf, hem merfu olarak rivayet edilmiştir. Mevkuf rivayet daha Sahih gibidir.

 

 

 

1386- ... Bize Yahya b. Said, Muhammed b. Yahya b. Hibban’dan tahdis etti. O Ebu Amre'den, o Zeyd b. Halid el-Cuheni'den şöyle dediğini nakletti:

Hayber'de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. Bizden Eşcalılardan bir adam öldü. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun namazını kılınız" buyurdu. Biz de gidip baktığımızda iki dirhem bile etmeyen Yahudi boncuklarından bir miktar boncuk gördük.

 

Bu hadisi insanlar Yahya b. Said'den rivayet etmişlerdir. Burada sözü geçen Ebu Amre ise Cuheyne'den doğruluk ile tanınan bir ravidir ama Buhari ve Müslim bu hadisi tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: İmam Malik, Muvatta, II, 358; Ebu Davud, 2710; Nesai, IV, 64; İbn Mace, 2848; İmam Ahmed, Müsned, IV, 114; İbnu'l-Carud, el-Munteka, 1081; Abdurrezzak, Musannef, 9501; İmam Ahmed, Müsned, 865; Taberani, el-Kebir, 5174 vd. Sahih bir hadistir.

 

 

 

1387- ... Bize Ubeydullah b. Musa tahdis etti, bize İsrail, Simak b. Harb'den tahdis etti. O Cabir b. Semura’dan şöyle dediğini nakletti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde bir adam ölmüştü. Bir adam yanına gelerek: Filan kişi öldü dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ölmedi" buyurdu. Sonra ona ikinci defa daha gelip: Filan kişi öldü dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölmedi" buyurdu. Sonra üçüncü defa ona gelip, filan kişi öldü deyince, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nasıl öldü?" dedi. Adam: Beraberinde bulunan bir okun keskin demiri ile intihar etti dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun cenaze namazını kıldırmadı.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Müslim, 978; Ebu Davud, 3185; Nesaf, IV, 66; Tirmizi, 1068; İbn Mace, 1526; İbn Hibban, Sahih, 3092. Hadis ile ilgili değerlendirmesinde Hakim yanıimıştır. Çünkü hadis Müslim'de: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ye okun sivri taraflarıyla intihar etmiş bir adam getirildi, onun namazını kıldırmadı" lafzı ile kaydedilmiştir.

 

 

 

1388- *Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub tahdis etti, bize er-Rabi b. Süleyman el-Muradi tahdis etti, bize Esed b. Musa tahdis etti.

Bize Cafer b. Muhammed b. Nusayr el-Huldi de Bağdat'ta haber verdi.

Bize el-Haris b. Ebi Usame tahdis etti. Bize Süleyman b. Davud el-Haşimi tahdis edip (Esed ile birlikte) dediler ki: Bize İbrahim b. Sad, Abdullah b. Ebi Katade'den tahdis etti. O babası Ebu Katade'den şöyle dediğini nakletti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir cenazeye çağırıldığı vakit ona dair soru sorardı. Şayet ondan hayırlı bir şekilde övgüyle söz edilecek olursa namazını kılardı. Eğer ondan başka türlü söz edilecek olursa cenaze sahiplerine: "Siz onun için gerekeni yapınız" der ve namazını kıldırmazdı.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Mecmau'z-Zevaid, III, 3'te belirtildiği üzere İmam Ahmed, Müsned (V, 299) tarafından tahriç edilmiş olup, Heysemi: Ravileri Sahih'in ravileridir demiştir. İbn Hibban, Sahih, 3057

 

 

 

1389- ... Bize Fuleyh b. Süleyman, Said b. Ubeyd b. es-Sebbak'tan tahdis etti. O Ebu Said el-Hudri'den şöyle dediğini nakletti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) ilk geldiği sırada bizden bir kişi ölüm döşeğine düştü mü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı haberdar ederdi. O da onun yanına gelir, ona mağfiret dilerdi. Nihayet ruhunu teslim edince de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraberindekilerle birlikte defnedilinceye kadar geri giderlerdi. Bu durum bazen Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'nin uzun bir süre alıkonulmasına sebep verirdi. Bizler bunun kendisini zora sokacağından korkunca kimimiz kimimize: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ye ruhu kabzedilmedikçe kimsenin durumunu ona bildirmesekı ruhu kabzedildiği vakit de bildirsek (nasıl olur?) Böylelikle bu hususta biz onu hem zora koşmamış, hem de uzun süre alıkoymamış oluruz dedik. Bunu da yaptık. Kişi öldükten sonra ona bildirir, o da öldükten sonra yanına gelir namazını kılardı. Kimi zaman ayrılıp gider, kimi zaman da ölen defnedilinceye kadar beklerdi. Bu hal üzere bir süre daha devam etti. Sonra: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buraya gelmese de biz cenazemizi ona götürsek ve evinin yakınında onun namazını kılsak böylesi onun için daha zahmetsiz olur dedik ve bunu yaptık. Sonunda bugüne kadar durum böylece devam etti.

 

Bu Buhari ve Müslim'e göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir. Bunu bundan daha önce muhtasar olarak imla etmiş idik.

 

Diğer Tahric: Hadis daha önce r, 357'de (1362 numaralı hadis olarak) geçmiş bulunmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

505- Evde Cenaze Namazının Kılınması