HAKİM el-Müstedrek |
İMAN |
53- Ruhun Kabzedilmesi Sırasında Ölüm Meleğinin Gelmesi
ve Bundan Sonra Kabirde Mümin ve Kafirin Karşı Karşıya Kalacağı Haller |
114- *Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yaklib tahdis etti, bize Muhammed b. İshak es-Sağani
tahdis etti, bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize el-A'meş tahdis etti, bize el-Minhal b. Amr tahdis etti. Bize fakih Ebu Bekr b. İshak da tahdis etti, bize İsmail b. Kuteybe
bildirdi, bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Ebu Muaviye el-A'meş'ten bildirdi, bize el-Minhal
b. Amr, Zazan Ebu Ömer'den şöyle dediğini tahdis
etti: el-Bera b. Azib'i
şöyle derken dinledim: Ensardan bir adamın cenazesi
için Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'la beraber yola koyulmuştuk. Kabre
vardığımızda henüz lahdi tamamlanmamıştı. (el-Bera) dedi ki: Biz de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'nin etrafında oturduk. Bir semaya, bir arza bakmaya
koyuldu. Üç defa gözünü yukarı doğru kaldırdı, aşağı indirdi sonra şöyle
buyurdu: "Allah'ım kabir azabından sana sığınırım." Sonra buyurdu ki:
"Müslüman kimse artık ahirete yönelip dünya ile
ilişkisi kesilecek hale geldiğinde ölüm meleği gelir ve başının yanında oturur.
Semadan yüzleri güneş gibi olan melekler iner. Beraberlerinde cennet kefenlerinden
kefenler, cennet hanutundan (güzel kokularından)
kokular bulunur. Onlar da gözün görebildiği kadar uzağında
otururlar"(Devamla) buyurdu ki: "Ölüm meleği: Ey itminana ermiş olan
nefis! Allah'tan bir mağfirete ve bir rızaya (erişmek üzere) çık. Bunun üzerine
nefsi (ruhu) bir kırbanın damlasının aktığı gibi akarak çıkar. O melekler bir
göz açıp kırpacak kadar bir süre dahi o ruhu ölüm meleğinin elinde bırakmayarak
onu semaya doğru yükseltirler. Meleklerden bir topluluğun yanından her
geçtiklerinde mutlaka o melekler: Bu hoş ve temiz ruh neyin nesidir diye
sorarlar, öbür melekler: -Onun en güzel isimlerini söyleyerek- filan oğlu
filandır derler. Nihayet semaya varınca semanın kapıları açılır. Sonra her
semadan oranın mukarrebleri olan melekler onu bir
sonraki semaya kadar uğurlarlar ta ki yedinci semaya ulaşıncaya kadar. Sonra:
Bunun kitabını illiyyinde yazınız denilir. Sonra:
Kulumu yere geri götürünüz çünkü ben onlara şüphesiz ki kendilerini oradan
yarattım, onları oraya iade edeceğim ve ikinci bir defa daha onları oradan
çıkartacağım diye vaat ettim denilir. Bunun üzerine ruhu bedenine geri verilir.
Melekler yanına gelerek Rabbin kim derler." (Allah Rasulü
devamla) buyurdu ki: "Allah der. Melekler: Dinin ne diye sorar, o İslam
der. Onlar: Şu sizin aranızda çıkan bu adam nedir? derler. (Allah Rasulü) buyurdu ki: O Rasulullahtır
der. Melekler: Nerden biliyorsun derler, şu cevabı verir: Ben Allah'ın kitabını
okudum, ona iman edip tasdik ettim" (Allah Rasulü
devamla) buyurdu ki: "Bunun üzerine semadan bir münadi şöyle seslenir: O
doğru söylemiştir. Cennetten ona döşek hazırlayınız, cennetten ona elbise
giydiriniz ve cennetteki yerini ona gösteriniz." (Peygamber devamla)
buyurdu ki: "Kabrinde ona genişçe bir yer açılır, cennetin hoş kokusu ve
esintileri ona gelir. Bunlar ona yapılırken bu sırada yüzü güzel, elbisesi
güzel, hoş kokulu bir adam ona görünür. O adam ona: Seni sevindirecek şeylerin
müjdesini sana veriyorum. İşte bu (dünyada iken) sana vaat olunan günündür. Sen
kimsin? Yüzün hayır müjdesi veren kimsenin yüzüdür der. O gördüğü şahıs: Ben
senin salih amelinim der"(Peygamber devamla)
buyurdu ki: "Bu sefer o kişi: Rabbim aileme ve malıma dönebilmem için
kıyameti kopart der." Daha sonra (Allah Rasulü):
"Allah iman
edenlere dünya hayatında da, ahirette de sağlam söz
üzere sebat verir." (İbrahim, 27)
"Facir (günahkar) kimseye gelince, artık o ahirete doğru yönelip, dünya ile ilişkisinin kesileceği
vakit gelince, ölüm meleği ona gelir, başının yanında oturur. Melekler
beraberlerinde kıldan elbiseler bulunduğu halde siyah yüzlü inerler, gözün
görebildiği kadar uzağında otururlar. Ölüm meleği: Ey murdar olan nefis!
Allah'tan bir gazap ve bir öfkeye (kavuşmak üzere) çık der" (Peygamber
devamla) buyurdu ki: "(Nefsi) vücudundan dağılır. Onunla beraber damarları
ve sinirleri paramparça olur. Çatalları bulunan demir bir çubuğun ıslak yünden
çıkartıldığı gibi (ruhunu) çekip çıkarır.]" (Allah Rasulü)
buyurdu ki: "O melekler derhalonun için kalkar
ve ruhunu ölüm meleğinin elinde bir göz açıp kırpacak kadar bir süre dahi bırakmazlar.
O ruhu alıp semaya çıkarlar. Bir grup meleğin yanından geçtikleri her seferinde
mutlaka o melekler: Bu kötü ruh da neyin nesidir derler."(Peygamber
devamla) buyurdu ki: "En çirkin ismini söyleyerek filandır derler. Göğe
ulaştırıldığı vakit semanın kapıları ona karşı kapanır" (Peygamber)
buyurdu ki: "Onun kitabını siccinde yazınız buyurulur. Sonra: Kulumu yere geri götürünüz çünkü ben
kendilerine onları oradan yarattım, tekrar oraya iade edeceğim ve bir defa daha
onları tekrar oradan çıkartacağım diye vaat etmiştim denilir" (Allah Rasulü devamla) buyurdu ki: "Bunun üzerine ruhu
aşağıya atılır. Nihayet onun cesedine düşer"Sonra
Allah Rasulü: "Kim Allah'a ortak koşarsa o sanki
gökyüzünden düşüp, kuşların kaptığı yahut rüzgarın kendisini uzak bir yere
attığı kimseye benzer." (Hac, 31) buyruğunu okudu.
(Devamla) buyurdu ki:
"Melekler ona gelerek: Rabbin kimdir derler. o: Bilmiyorum der. Semadan
bir münadi şöyle seslenir: O yalanlamıştır. Bu sebeple ona ateşten bir döşek
yayınız, ateşten ona elbise giydiriniz. Cehennem ateşindeki yerini de ona
gösteriniz"(Peygamber) buyurdu ki: "Kabri üzerine kaburga kemikleri
birbirine girinceye kadar daralır (onu sıkıştırır). Cehennem ateşinin esintisi
ve rüzgarı ona gelir"(Peygamber devamla) buyurdu ki: "Ona bunlar
yapıldıktan sonra çirkin yüzlü, çirkin elbiseli, kötü kokan bir adam ona
görünür, hoşuna gitmeyecek şeyleri şahsına müjdeliyorum. İşte bu daha önce sana
vaat edilmiş bulunan günündür der. O şahıs: Sen kimsin? Yüzün kötü şeylerin
müjdesini veren birisinin yüzü gibidir der. Ona görünen o şahıs: Ben senin kötü
amelinim der" (Peygamber devamla) buyurdu ki: "O ise: Rabbim kıyameti
kopartma der."
Diğer Tahric: Ebu Davud,
3212, 4753, 4754.
115- *Bana Muhammed b.
Abdullah el-Ömeri tahdis
etti. Bize Muhammed b. İshak tahdis etti, bize Ali b.
el-Münzir tahdis etti, bize
Muhammed b. Fudayl tahdis
etti, bize el-A'meş tahdis
etti. Hadisi buna yakın bir senet ile zikretti ve sonunda şunları söyledi:
Bize Ali b. el-Münzir de rivayet ettiği haberin sonunda tahdis etti: Bize İbn Fudayl tahdis etti, İbn Ebi Kilabe
-Ebu Hureyre'den bu hadise
yakın olarak kastettiği el-Bera'nın rivayet ettiği hadistir- tahdis etti. Şu kadar var ki rivayetinde şunları söyledi:
"İlk kişi olan mümine: Takva sahiplerinin uyuduğu gibi uyu" denilir,
günahkara da: "Eti kemirilmiş olarak uyu denilir. Yeryüzünde onun
cesedinden pay sahibi olmayacak tek bir haşerat
yoktur."
116- es-Sevri'nin rivayet ettiği hadise gelince, o hadisi bize Ebu Muhammed Abdurrahman b.
Hamdan el-Cellab Hemedan'da
-benim ona soru sormam üzerine- tahdis etti. Bize
Muhammed b. İbrahim es-Suri tahdis
etti, bize Müemmel b. İsmail tahdis
etti, bize Süfyan el-A'meş'ten
tahdis etti. O el-Minhal b.
Amr'dan, o Zazan'dan, o
el-Bera'dan şöyle dediğini nakletti:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir cenazeden çıkmıştık. kabre vardığımızda
henüz lahti tamamlamamıştı deyip hadisi zikretti.
117- Şube'nin hadisine
gelince, onu bana Ebu Said
b. Ebi Bekr b. Ebi Osman -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- benim ona soru
sormam üzerine tahdis etti. Bize Ali b. Müslim el-Asbahani Rey'de tahdis etti. Bize
Ammar b. Reca tahdis etti, bize Muhammed b. Bekr
el-Bursani tahdis etti. O
Şube'den, o el-A'meş'ten, o el-Minhal
b. Amr'dan, o Zazan'dan, o
el-Bera'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'denkabir hadisini tahdis etti.
118- Zaide'nin
hadisine gelince, bize Ebu Said
Amr b. Muhammed b. Mansur el-AdI
tahdis etti, bize el-Huseyn
b. el-Fadl el-Beceli tahdis etti, bize Muaviye b. Amr el-Ezdi tahdis etti, bize
Zaide el-A'meş'ten tahdis
etti. O elMinhal b. Amr'dan,
o Zazan'dan, o el-Bera'dan şöyle dediğini nakletti: RasuluHah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ensardan bir
adamın cenaze namazını kıldık. Sonra hadisi uzun uzadıya zikretti.
Bu Buhari
ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadistir. Hepsi de el-Minhal
b. Amr ve Zazan Ebu Amr el-Kindi'nin
rivayetini delil göstermişlerdir. Bu hadiste ehl-i
sünnetin lehine ve bid'atçilerin kökünü kazımaya dair
pek çok faydalı bilgiler bulunmaktadır ama Buhari ve
Müslim biL uzunluğuyla hadisi tahriç
etmemişlerdir.
119- Hadisin sıhhatine
delil gösterilecek Buhari ve Müslim'in şartına göre
birtakım şahitleri de vardır. Bize Ebu Sehl Ahmed b. Muhammed b. Ziyad en-Nahvi Bağdat'ta ve Muhammed b. Yakub
asıl nüshasından tahdis edip dediler ki: Bize Yahya
b. Ebi Talib tahdis etti, bize Vehb b. Cerir tahdis etti, bize Şube, Ebu İshak'tan tahdis etti. O
el-Bera b. Azib'den şöyle dediğini nakletti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
mümin ve kafiri sözkonusu etti, sonra (el-Bera) kabir
hadisinin bir bölümünü zikretti.
Bununla asıl hadis ve
şahidi ile birlikte bu hadisin sıhhati açıkça ortaya çıkmaktadır. Vehme kapılan
bir kişi bize Ebu'l-Huseyn Abdussamed b. Ali b. Mükerrem el-Bezzar'ın Bağdat'ta tahdis
ettiği, bize Cafer b. Muhammed b. Kezzal tahdis etti, bize Ebu İbrahim
et-Tercümanı tahdis etti, bize Şuayb
b. Safvan tahdis etti, bize
Yunus b. Habbab, el-Minhal
b. Amr'dan tahdis etti. O Zazan'dan, o Ebu'l-Bahteri et-Tai'den şöyle dediğini
nakletti: el-Bera b. Azib'i şöyle derken dinledim: RasuluHah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ensardan bir
adamın cenazesi ile beraber çıktık. Kabre vardığımızda henüz lahdi
tamamlanmamıştı. RasuluHah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) oturdu ve kıbleye yöneldi. Biz de
onun etrafında oturduk. Sonra hadisin geri kalan kısmını zikretti. Bunun ile
rivayet ettiğimiz bu hadisin illetli olduğunu söylemek vehmine kapılabilir.
Oysa durum böyle değildir. Çünkü bu hadiste Ebu Bahteri'nin sözkonusu edilmesi Şuayb b. Safvan'ın bir vehmi
(yanılması)dır. Çünkü sika imamlar bu hadisin Yunus b. Habbab'dan,
o elMinhal b. Amr'dan, o Zazan'dan (Ebu'l- Bahteri'yi sözkonusu etmeksizin),
onun da el-Bera'dan işittiği şeklinde rivayet edildiğini ittifakla kabul
etmişlerdir.
120- Benim bu
zikrettiğimin sıhhatini bize Cafer b. Muhammed b. Nasr
elHuldi Bağdat'ta imla yoluyla tahdis
etti. Bize Ali b. Abdulaziz tahdis
etti, bize İbrahim b. Ziyad Sebelan
tahdis etti, bize Abbad b. Abbad tahdis edip dedi ki: Ben Mina'da Yunus b. Habbab'ın yanına
minarenin yanında kıssa anlatırken gittim. Ona kabir azabı hadisi hakkında soru
sordum. Bu hadisi bana tahdis etti.
121 - Yine bana Ebu Ömer ve İsmail b. Buceyd b. Ahmed b. Yusuf es-Sülemi haber
verdi, bize Ebu Müslim İbrahim b. Abdullah bildirdi,
bize Ebu Amr ed-Darir tahdis etti, bize Mehdi b. Meymun, Yunus b. Habbab'dan tahdis etti.
Bize Ahmed
b. Cafer el-Katıi -ki lafız onundur- de haber verdi,
bize Abdullah b. Ahmed b. Hanbel
tahdis etti, bana babam tahdis
etti, bize Abdurrezzak tahdis
etti, bize Ma'mer, Yunus b. Habbab'dan
bildirdi. O el-Minhal b. Amr'dan,
o Zazan'dan, o el-Bera b. Azib'den.
Abbad b. Abbad'ın rivayet
ettiği hadiste onun el-Bera b. Azib'den şöyle
dediğini işittiğini kaydedilmektedir:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile bir cenaze dolayısıyla çıkmıştık. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabir üzerine oturdu, biz de etrafında oturduk ...
Sonra hadisi uzun uzadıya zikretti.
İşte Yunus b. Habbab'ın rivayet ettiği hadis olarak hıfz edilmiş sahih
olan rivayet budur. Hadisi Ebu Halid
ed-Dalani ile Amr b. Kays el-Mulai ve el-Hasen b. Ubeydullah en-Nehai de, el-Minhal b. Amr'dan böylece rivayet etmişlerdir.
122- Ebu
Halid ed-Dalani'nin
hadisine gelince: Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yaklib tahdis etti, bize es-Serri b. Yahya et-Temimi tahdis
etti, bize Ebu Gassan tahdis etti, bize Abdusselam b. Harb tahdis etti, bize Ebu Halid ed-Dalani,
el-Minhal b. Amr'dan tahdis etti.
123- Amr
b. Kays el-Mülai'nin
hadisine gelince, o hadisi bize Ebu Bekr b. Muhammed b. Ahmed b. Baleveyh tahdis etti, bize Ahmed b. Bişr elMersedi
tahdis etti, bize el-Kasım b. Muhammed b. Ebi Şeybe tahdis
etti, bize Ebu Halid b. Ahmer, Amr b. Kays
el-Mülai'den tahdis etti. O
el-Minhal b. Amr'dan
nakletti.
124- el-Hasen b. Ubeydullah'ın hadisine
gelince, o hadisi bize Ebu Muhammed Ahmed b. Abdullah el-Müzeni tahdis
etti, bize Muhammed b. Osman b. Ebi Şeybe tahdis etti, bize Ahmed b. Yunus tahdis etti, bize Ebu Bekr b. Ayyaş tahdis etti, bize el-Hasen b. Ubeydullah, el-Minhal'den tahdis etti. Hepsi dedi ki: Zazan'dan,
o el-Bera'dan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den deyip, hadisi ona yakın olarak zikretti.
Sözünü ettiğim bütün
bu senetler Buhari ve Müslim'in şartına göre
sahihtir.
125- * ... Bana Hilal b.
Ali -İbn Ebi Meymune'dir- Enes b. Malik'ten şöyle dediğini tahdis etti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
Bilal Baki'de yürürlerken Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ey Bilal! Benim duyduklarımı sen de duyuyor musun?" buyurdu.
Bilal: Hayır, Allah'a
yemin ederim ki ey Allah'ın Rasulü o duyduğunu ben
duymuyorum dedi. Allah Rasulü: "Kabir ehlinin
azap edilmekte olduklarını duymuyor musun?" buyurdu.
Bu Buhari
ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olduğu halde bu lafızIa
bu hadisi tahriç etmemişlerdir. Bununla birlikte
onlar Şube'nin, Katade'den, onun Enes'ten, onun Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'nin şöyle buyurduğu üzerinde ittifak etmişlerdir:
"Eğer biriniz diğerini defnetmeye kalkışmayacak olsaydı, Allah'tan size
kabir azabım işittirmesini isteyecektim."
Diğer tahric: İmam Ahmed, Müsned, 13721; Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de (III, 56) ravileri Sahih'in ravileridir
demektedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
54- insanlar Arasında
Belası (Sınanması) En Ağır Olanlar Nebiler Sonra Alimler Sonra Salihlerdir