SÜNEN DARAKUTNİ

TAHARE

 

باب التيمم

Teyemmüm

 

حدثنا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا خلف بن هشام نا أبو عوانة عن أبي مالك الأشجعي عن ربعي بن حراش عن حذيفة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم جعلت الأرض كلها لنا مسجدا وجعلت تربتها لنا طهورا وجعلت صفوفنا مثل صفوف الملائكة

 

658- Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yeryüzünün tümü bize mescid, toprağı temizlik aracı, namazdaki saflarımız da meleklerin (Allah huzurundaki) safları gibi kılındı. ''

 

Tahric: Müslim (4/522).

 

 

حدثنا محمد بن عبد الله بن غيلان نا الحسين بن الجنيد نا سعيد بن مسلمة حدثني أبو مالك الأشجعي بهذا الإسناد مثله وقال جعلت الأرض كلها لنا مسجدا وتربتها طهورا إن لم يجد الماء

 

659- Ebu Malik el-Eşcai bu isnadla aynısını "Yeryüzünün tümü bize mescit, su bulamadığımız zaman da toprağı temizlenme aracı kılındı" lafzıyla rivayet etmiştir.

 

Tahric: İbnu'l-Cevzi, Tahkık 1/175-176 (295).

 

 

حدثنا أبو عمر محمد بن يوسف نا محمد بن إسحاق نا أبو صالح حدثني الليث حدثني جعفر بن ربيعة عن عبد الرحمن بن هرمز الأعرج عن عمير مولى بن عباس أنه سمعه يقول أقبلت أنا وعبد الله بن يسار مولى ميمونة زوج النبي صلى الله عليه وسلم حتى دخلنا على أبي الجهيم بن الحارث بن الصمة الأنصاري فقال أبو الجهيم أقبل رسول الله صلى الله عليه وسلم من نحو بئر جمل فلقيه رجل فسلم عليه فلم يرد عليه رسول الله صلى الله عليه وسلم السلام حتى أقبل على الجدار فمسح بوجهه وذراعيه ثم رد عليه السلام

 

660- İbn Abbas'ın azatlısı Umeyr bildiriyor: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Meymune'nin azatlısı Abdullah b. Yesar ile birlikte Ebu'l-Cuheym b. el-Haris b. es-Sımma el-Ensari'nin yanına geldik.. Ebu'l-Cuheym bize şunu anlattı: "Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cemel kuyusu taraflarından geldi. Adamın biri onunla karşılaşınca selam verdi. Ancak Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selama karşılık vermedi. Duvarın yanına gidip yüzünü ve kollarım meshettikten (teyemmüm ettikten) sonra adamın selamına karşılık verdi."

 

Tahric: Buhari (337) ve Müslim (114/369).

 

 

حدثنا العباس بن العباس بن المغيرة نا عبيد الله بن سعد ثنا عمي نا أبي عن بن إسحاق عن عبد الرحمن الأعرج عن عمير مولى عبيد الله بن العباس عن أبي جهيم بن الحارث بن الصمة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم ذهب نحو بئر جمل ليقضي حاجته فلقيه رجل وهو مقبل وسلم عليه فلم يرد عليه رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى أقبل على الجدار فمسح بوجهه ويديه ثم رد عليه

 

661- Ebu Cuheym b, el-Haris b. es-Simma bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) def-i hacet için Cemel kuyusu taraflarına gitti. Dönüşte karşılaştığı bir adam ona selam verdi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selama karşılık vermedi. Duvarın yanına gidip yüzünü ve kollarını meshettikten (teyemmüm ettikten) sonra adamın selamına karşılık verdi.

 

 

حدثنا إسماعيل الصفار حدثنا عباس الدوري نا عمرو الناقد ثنا يعقوب بن إبراهيم بن سعد نا أبي عن محمد بن إسحاق حدثني عبد الرحمن بن هرمز الأعرج عن عمير مولى عبيد الله بن عباس قال وكان عمير مولى عبيد الله ثقة فيما بلغني عن أبي جهيم بن الحارث بن الصمة الأنصاري قال خرج رسول الله صلى الله عليه وسلم ليقضي حاجته نحو بئر جمل فلقيه رجل فسلم عليه فلم يرد عليه رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى وضع يده على الجدار ومسح بها وجهه ويديه ثم قال وعليك السلام فذكر نحوه

 

662- Ubeydullah b. Abbas'ın azatlısı Umeyr -ki güvenilir biridir-, Ebu Cüheym'den bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) def-i hacet için Cemel kuyusu taraflarına gitti. Dönüşte karşılaştığı bir adam ona selam verdi. Ancak Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selama karşılık vermedi. Bir duvarın yanına gidip yüzünü ve kollarını meshettikten (teyemmüm ettikten) sonra: "Ve aleyke 's-Selam " karşılığını verdi.

 

 

حدثنا أبو سعيد محمد بن عبد الله بن إبراهيم المروزي ثنا محمد بن خلف بن عبد العزيز بن عثمان بن جبلة نا أبو حاتم أحمد بن حمدويه بن جميل بن مهران المروزي ثنا أبو معاذ نا أبو عصمة عن موسى بن عقبة عن الأعرج عن أبي جهيم قال أقبل رسول الله صلى الله عليه وسلم من بئر جمل إما من غائط أو من بول فسلمت عليه فلم يرد علي السلام فضرب الحائط بيده ضربة فمسح بها وجهه ثم ضرب أخرى فمسح بها ذراعيه إلى المرفقين ثم رد على السلام قال أبو معاذ وحدثني خارجة عن عبد الله بن عطاء عن موسى بن عقبة عن الأعرج عن أبي جهيم عن النبي صلى الله عليه وسلم مثله

 

663- Ebu Cuheym der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cemel kuyusu

tarafından küçük veya büyük abdestini bozduktan sonra gelirken ona selam verdim, ancak selamıma karşılık vermedi. Geldikten sonra bir duvara ellerini bir defa vurup yüzünü meshetti. Sonra bir daha vurup kollarını dirseklere kadar meshetti. Bitirince de selamıma karşılık verdi."

 

Ebu Muaz der ki: "Harice bana aynısını Abdullah b. Ata - Musa b. Ukbe - A'rec - Ebu Cuheym kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etti."

 

Tahric: İbnu'l-Cevzi, Tahkık 1/179 (302).

 

 

حدثنا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز إملاء نا أبو الربيع الزهراني نا محمد بن ثابت العبدي نا نافع قال انطلقت مع بن عمر إلى بن عباس في حاجة لابن عمر فقضى بن عمر حاجته وكان من حديثه يومئذ أن قال مر رجل على رسول الله صلى الله عليه وسلم في سكة من السكك وقد خرج من غائط أو بول فسلم عليه فلم يرد عليه السلام حتى إذا كاد الرجل يتوارى في السكة ضرب بيديه على الحائط فمسح وجهه ثم ضرب ضربة أخرى فمسح ذراعيه ثم رد على الرجل السلام وقال إنه لم يمنعني أن أرد عليك السلام إلا أني لم أكن على طهر

 

664- Nafi' der ki: Bir işi için İbn Ömer ile birlikte İbn Abbas'ın yanına gittik. İbn Ömer'in orada işini görmesinin yanında bize anlattıklarından biri de şöyleydi: Adamın biri yollardan birinde küçük. veya büyük abdestini yapıp gelen Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşılaşınca selam verdi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selamına karşılık vermedi. Ardından Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duvarın birine gidip ellerini bir defa vurdu ve yüzünü meshetti. Sonra bir daha vurup kollarını meshetti. Bitirince de kaybolmak üzere olan adama: "Selamına karşılık vermeyişimin tek sebebi abdestimin olmayışıydı" buyurdu.

 

Tahric: Ebu Davud 1/90 (330),

 

 

حدثنا عبد الله بن أحمد بن عتاب نا الحسن بن عبد العزيز الجروي أخبرنا عبد الله بن يحيى المعافري نا حيوة عن بن الهاد أن نافعا حدثه عن بن عمر قال أقبل رسول الله صلى الله عليه وسلم من الغائط فلقيه رجل عند بئر جمل فسلم عليه فلم يرد عليه رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى أقبل على الحائط ثم مسح وجه ويديه ثم رد رسول الله صلى الله عليه وسلم على الرجل السلام

 

665- İbn Ömer der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) def-i hacetten gelirken onunla karşılaşan bir adam selam verdi, ancak Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selamına karşılık vermedi. Ardından bir duvarın yanına gidip yüzünü ve kollarını meshetti. Sonra da adamın selamına karşılık verdi."

 

Tahric: Ebu Davud 1/90 (331).

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل حدثنا يوسف بن موسى نا جرير عن عطاء بن السائب عن سعيد بن جبير عن بن عباس في قوله { وإن كنتم مرضى أو على سفر } قال إذا كانت بالرجل الجراحة في سبيل الله أو القروح أو الجدري فيجنب فيخاف أن يموت إن اغتسل يتيمم

 

666- Said b. Cübeyr bildiriyor: İbn Abbas: "Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız ... " (Nisa Sur. 43) buyruğunu açıklarken şöyle demiştir:

"Kişi Allah yolunda yaralanmışsa veya çıbanı varsa veya çiçek hastalığına yakalanmışsa, cünüp olduğu zaman yıkanması halinde ölmekten endişe ediyorsa teyemmüm eder."

 

Tahric: İbn Huzeyme 1/138 (272), İbnu'l-Carud, el-Münteka (129), Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (1/224) ve İbn Ebi Hatim (1/25-26).

 

 

حدثنا بدر بن الهيثم نا أبو سعيد الأشج ثنا عبدة بن سلمان عن عاصم الأحول عن عطاء بن السائب عن سعيد بن جبير عن بن عباس قال رخص للمريض التيمم بالصعيد

 

667- İbn Abbas der ki: "Hasta olan kişinin toprakla teyemmüm etmesine ruhsat verilmiştir."

 

 

حدثنا المحاملي قال كتب إلينا أبو سعيد الأشج نحوه رواه علي بن عاصم عن عطاء ورفعه إلى النبي صلى الله عليه وسلم ووقفه ورقاء وأبو عوانة وغيرهما وهو الصواب

 

668- Mahimili der ki: "Ebu Said el-Eşec de aynısını bize yazmıştır."

 

Alı b. Asım da aynısını Ata kanalıyla Hz. Peygamberden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merfu olarak rivayet etmiştir. Verka, Ebu Avane ve başkaları ise mevkuf olarak rivayet etmişlerdir ki doğrusu da budur.

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي داود نا محمد بن بشار ح وحدثنا محمد بن سليمان المالكي بالبصرة ثنا أبو موسى ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا محمد بن يزيد أخو كرخويه ح وحدثنا أبو بكر النيسابوري نا أبو الأزهر قالوا نا وهب بن جرير نا أبي قال سمعت يحيى بن أيوب يحدث عن يزيد بن أبي حبيب عن عمران بن أبي أنس عن عبد الرحمن بن جبير عن عمرو بن العاص قال احتلمت في ليلة باردة وانا في غزوة ذات السلاسل فأشفقت إن اغتسلت أن أهلك فتيممت ثم صليت بأصحابي الصبح فذكر ذلك للنبي صلى الله عليه وسلم فقال يا عمرو صليت بأصحابك وأنت جنب فأخبرته بالذي منعني من الاغتسال فقلت إني سمعت الله عز وجل يقول { ولا تقتلوا أنفسكم إن الله كان بكم رحيما } فضحك رسول الله صلى الله عليه وسلم ولم يقل لي شيئا والمعنى متقارب

 

669- Amr b. el-As anlatıyor: Zatu's-Selasil savaşı sırasında soğuk bir gecede ihtilam oldum. Yıkanmam halirıde ölmekten çekirıdiğim içirı de teyemmüm edip arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Dönüşte Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durum anlatılınca, bana: "Ey Amr! Cünüp iken arkadaşlarına sabah namazını mı kıldırdın?" buyurdu. Ona yıkanmamamın sebebini anlattım ve: "Allah'ın da ‘‘Kendinizi de öldürmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir’‘ (Nisa Sur. 29) buyurduğunu işittim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyunca güldü ve bir şey demedi.

 

Farklı kanallardan gelse de manaları birbirine yakındır.

 

Tahric: Buhari, Sahlh (344, muallak olarak).

 

 

حدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا أحمد بن عبد الرحمن بن وهب ثنا عمي أخبرني عمرو بن الحارث عن يزيد بن أبي حبيب عن عمران بن أبي أنس عن عبد الرحمن بن جبير عن أبي قيس مولى عمرو بن العاص أن عمرو بن العاص كان على سرية وأنهم أصابهم برد شديد لم يروا مثله فخرج لصلاة الصبح فقال والله لقد احتلمت البارحة ولكن والله ما رأيت بردا مثل هذا مر على وجوهكم مثله فغسل مغابنه وتوضأ وضوءه للصلاة ثم صلى بهم فلما قدم على رسول الله صلى الله عليه وسلم سأل رسول الله صلى الله عليه وسلم أصحابه كيف وجدتم عمرا وصحابته لكم فأثنوا عليه خيرا وقالوا يا رسول الله صلى بنا وهو جنب فأرسل رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى عمرو فأخبره بذلك وبالذي لقي من البرد وقال يا رسول الله إن الله قال ولا تقتلوا أنفسكم فلو اغتسلت مت فضحك رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى عمرو

 

670- Amr b. el-As'ın azatlısı Ebu Kays bildiriyor: Amr b. el-As'ın komutanlığında çıktığımız bir savaşta daha öncesinde benzerini göremediğimiz bir soğuğa maruz kaldık. Amr b. el-As sabah namazına çıkınca: "Vallahi gece ihtilam oldum ve daha önce böylesine bir soğuğu ne ben gördüm, ne de sizler gördünüz" dedi. Sonra kasıklarını yıkadı ve namaz için olduğu gibi normal bir abdest aldı. Ardından bize sabah namazını kıldırdı.

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına döndüğümüzde ashabına: ''Amr'ı ve komutanlığını nasıl buldunuz?" diye sordu. Amr'dan övgüyle söz ettiler ve:

"Ey Allah'ın Resulü! Cünüp bir şekilde bize sabah namazını kıldırdı" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haber gönderip Amr'ı yanına çağırdı. Amr başına gelenleri, maruz kaldığı soğuğu anlattı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah da: ‘‘Kendinizi de öldürmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir’‘ (Nisa Sur. 29) buyurur. Ben de yıkansaydım ölürdüm" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Amr'ın bu sözünü duyunca güldü.

 

 

وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا إبراهيم بن عبد الرحيم بن دبوقا نا سعيد بن سليمان ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل المحاملي وإسماعيل بن علي قالا نا إبراهيم بن إسحاق الحربي نا سعيد بن سليمان ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا أبو علي بشر بن موسى نا يحيى بن إسحاق قالا نا الربيع بن بدر عن أبيه عن جده عن الأسلع قال أراني كيف علمه رسول الله صلى الله عليه وسلم التيمم فضرب بكفيه الأرض ثم نفضهما ثم مسح بهما وجهه ثم أمر على لحيته ثم أعادهما إلى الأرض ثم مسح بهما الأرض ثم دلك إحداهما بالأخرى ثم مسح ذراعيه ظاهرهما وباطنهما هذا اللفظ إبراهيم الحربي وقال يحيى بن إسحاق في حديثه فأراني رسول الله صلى الله عليه وسلم كيف أمسح فمسحت قال فضرب بكفيه الأرض ثم رفعهما لوجهه ثم ضرب ضربة أخرى فمسح ذراعيه باطنهما وظاهرهما حتى مس بيديه المرفقين

 

671- Rabi' b. Bedr, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Esla', Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmümün nasıl alınması gerektiğini kendisine öğrettiği gibi bana gösterdi. Önce ellerini toprağa vurup tozunu silkeledi ve yüzünü meshetti. Meshederken ellerini sakallarının da üzerinden geçirdi. Sonra bir daha vurup birini diğeriyle ovaladı. Tozunu silkelediği elleriyle dirseklere kadar kollarının iç ve dışını meshetti.

 

Bu, ibrahim el-Harbi'nin tafzıdır.

 

Yahya b. İshak ise bunu şu lafızIa rivayet eder: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmümde meshi nasıl yapmam gerektiğini bana öğretti ve ben de bana öğrettiği şekilde meshettim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce iki elini yere vurdu ve kaldırıp yüzünü meshetti. Sonra bir daha ellerini yere vurup kollarını içten ve dıştan dirseklere ulaşacak şekilde meshetti."

 

Tahric: İbnu'l-Cevzi, Tahklk (1/181), Beyhaki, Sünen (1/208) ve Taberani, M. el-Kebır 1/298299 (875, 876).

 

 

حدثنا علي بن عبد الله بن مبشر ثنا أحمد بن سنان ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى قالا نا أبو معاوية نا الأعمش عن شقيق قال كنت جالسا مع عبد الله وأبي موسى فقال أبو موسى يا أبا عبد الرحمن أرأيت لو أن رجلا أجنب فلم يجد الماء شهرا أكان يتيمم فقال عبد الله لا يتيمم وإن لم يجد الماء شهرا فقال له أبو موسى فكيف تصنعون بهذه الآية في سورة المائدة فلم تجدوا ماء فتيمموا صعيدا طيبا فقال له عبد الله لو رخص لهم في هذا لأوشكوا إذا برد عليهم الماء أن يتيمموا بالصعيد قال فقال له أبو موسى فإنما كرهتم هذا لهذا قال نعم فقال له أبو موسى ألم تسمع قول عمار لعمر رضى الله تعالى عنهما بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم في حاجة فأجنبت فلم أجد الماء فتمرغت في الصعيد كما تمرغ الدابة ثم جئت إلى النبي صلى الله عليه وسلم فذكرت ذلك له فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنما كان يكفيك أن تضرب بيديك على الأرض ثم تمسح إحداهما على الأخرى ثم تمسح بهما وجهك فقال عبد الله ألم ترى عمر لم يقنع بقول عمار وقال يوسف أن تضرب بكفيك على الأرض ثم تمسحهما ثم تمسح بهما وجهك وكفيك فقال عبد الله فلم ترى عمر رضى الله تعالى عنه لم يقنع بقول عمار

 

672- Şakik (b. Seleme) der ki: Abdullah (b. Mes'ud) ve Ebu Musa (elEş'ari) ile birlikte oturuyordum. Ebu Musa, Abdullah'a: "Biri cünüp olsa ve bir ay boyunca su bulamasa bu süre zarfında teyemmüm etmez mi?" diye sorunca, Abdullah: "Hayır! Suyu bir ay boyunca bulamazsa dahi teyemmüm edemez" karşılığını verdi. Ebu Musa ona: "O zaman Maide Suresi'ndeki ‘‘Eğer su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin’‘ (Malda Sur. 6) ayetine ne diyeceksin?" deyince, Abdullah: "Şayet onlara bu yönde ruhsat verilse bu sefer soğuk zamanlarda suyla abdest almaktan şikayet edecek ve toprakla teyemmüm etmek isteyeceklerdir" karşılığını verdi.

 

Ebu Musa: "Bundan dolayı mı bu konuda ruhsattan hoşlanmıyorsunuz?" diye sorunca, Abdullah: "Evet!" karşılığını verdi. Ebu Musa: "O zaman Ammar'ın, Ömer'e: ‘‘Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir iş için beni bir yere gönderdiğinde cünüp oldum. Su bulamayınca da hayvanın toprakta yuvarlanması gibi ben de (teyemmüm niyetine) temiz toprakta öyle yuvarlandım. Dönüp de bunu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattığımda: "Ellerini yere vurup birini diğeriyle silmen sonra da yüzünü meshetmen yeterli olurdu" buyurdu’‘ demesini duymadın mı?" diye sorunca, Abdullah: "Peki Ömer'in Ammar'ın bu anlattığına ikna olmadığını görmedin mi?" karşılığını verdi.

 

Tahric: Buhari (345, 346, 347) ve Müslim (368).

 

 

حدثنا أبو عبد الله محمد بن إسماعيل الفارسي نا عبد الله بن الحسين بن جابر نا عبد الرحيم بن مطرف ثنا علي بن ظبيان عن عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال التيمم ضربتان ضربة للوجه وضربة لليدين إلى المرفقين كذا رواه علي بن ظبيان مرفوعا ووقفه يحيى بن القطان وهشيم وغيرهما وهو الصواب

 

673- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Teyemmüm biri yüz için, biri de dirseklere kadar kollar için olmak üzere toprağa iki defa vurmayla yapılır" buyurmuştur.

 

Ali b. Zabyan bu şekilde merfu olarak rivayet etmiştir. Yahya el-Kattan - Huşeym ve başkaları ise mevkuf olarak rivayet etmişlerdir ki doğrusu da budur.

 

Tahric: Hakim (1/179, 180), Taberani (36782) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (1/267).

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل نا حفص بن عمرو نا يحيى بن سعيد نا عبيد الله أخبرني نافع عن بن عمر ح وحدثنا الحسين نا زياد بن أيوب نا هشيم نا عبيد الله بن عمر ويونس عن نافع عن بن عمر أنه كان يقول التيمم ضربتان ضربة للوجه وضربة للكفين إلى المرفقين

 

674- Nafi' bildiriyor: İbn Ömer: "Teyemmüm biri yüz için, biri de dirseklere kadar kollar için olmak üzere toprağa iki defa vurmayla yapılır" derdi.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (1/207).

 

 

حدثنا الحسين ثنا أحمد بن إسماعيل ثنا مالك عن نافع أن بن عمر كان يتيمم إلى المرفقين

 

675- Nafı' bildiriyor: "İbn Ömer teyemmümde kollarım dirseklere kadar meshederdi. "

 

Tahric: Malik, Muvatta (1/56) ve Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (1/207).

 

 

حدثنا محمد بن علي بن إسماعيل الأبلي ثنا الهيثم بن خالد ثنا أبو نعيم نا سليمان بن أرقم عن الزهري عن سالم عن أبيه قال تيممنا مع النبي صلى الله عليه وسلم ضربنا بأيدينا على الصعيد الطيب ثم نفضنا أيدينا فمسحنا بها وجوهنا ثم ضربنا ضربة أخرى الصعيد الطيب ثم نفضنا أيدينا فمسحنا بأيدينا من المرافق إلى الأكف على منابت الشعر من ظاهر وباطن

 

676- Salim, babasından bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte teyemmüm yaptık. Bu teyemmümde önce ellerimizi temiz toprağa bir defa vurduk. Sonra tozunu silkeleyip yüzümüzü meshettik. Ardından ellerimizi temiz toprağa bir daha vurduk. Yine tozunu silkeledikten sonra kollarımızı avuçlardan dirseklere kadar içten ve dıştan kılların üzerinden geçecek şekilde meshettik."

 

Tahric: Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (1/207) ve İbn Hacer, Talhis (1/267-268).

 

 

وحدثنا عبد الصمد بن علي المكرمي نا الفضل بن العباس التشتري نا يحيى بن غيلان نا عبد الله بن بزيع عن سليمان بن أرقم عن الزهري عن سالم عن أبيه قال تيممنا مع النبي صلى الله عليه وسلم بضربتين ضربة للوجه والكفين وضربة للذراعين إلى المرفقين سليمان بن أرقم وسليمان بن أبي داود ضعيفان

 

677- Salim, babasından bildiriyor: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte teyemmüm yaptık. Bu teyemmümde biri yüzümüz için, biri de dirseklere kadar kollarımız için olmak üzere ellerimizi yere iki defa vurduk."

 

 

حدثنا محمد بن مخلد وإسماعيل بن علي قالا نا إبراهيم الحربي ثنا هارون بن عبد الله ثنا شبابة ثنا سلمان بن أبي داود الحراني عن سالم ونافع عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم في التيمم ضربتين ضربة للوجه وضربة لليدين إلى المرفقين

 

678- İbn Ömer bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmüm konusunda: ''Biri yüz için, biri de dirseklere kadar kollar için olmak üzere eller yere iki defa vurulur" buyurmuştur.

 

 

حدثنا محمد بن مخلد وإسماعيل بن علي وعبد الباقي بن قانع قالوا نا إبراهيم بن إسحاق الحربي نا عثمان بن محمد الأنماطي ثنا حرمي بن عمارة عن عزرة بن ثابت عن أبي الزبير عن جابر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال التيمم ضربة للوجه وضربة للذراعين إلى المرفقين رجاله كلهم ثقات والصواب موقوف

 

679- Cabir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Teyemmüm biri yüz için, biri de dirseklere kadar kollar için olmak üzere elleri yere iki defa vurmaklayapılır"buyurmuştur.

 

Ravilerinin tümü güvenilirdir ve doğru olanı da mevkuf olarak rivayet edilenidir.

 

Tahric: İbnu'l-Cevzi, Tahklk 1/180 (306), Beyhakl, Sünen (1/207) ve Hakim, Müstedrek (1/180).

 

 

حدثنا محمد بن مخلد وإسماعيل بن علي وعبد الباقي بن قانع قالوا نا إبراهيم الحربي نا أبو نعيم نا عزرة بن ثابت عن أبي الزبير عن جابر قال جاء رجل فقال أصابتني جنابة وإني تمعكت في التراب قال اضرب فضرب بيده فمسح وجهه ثم ضرب بيده أخرى فمسح بهما يديه إلى المرفقين

 

680- Cabir der ki: Adamın biri geldi ve: "Cünüp oldum ve toprakta yuvarlanıp toza bulandım" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ellerini (yere) vur" buyurunca, adam ellerini yere vurup yüzünü meshetti. Sonra bir daha yere vurup kollarını dirseklere kadar meshetti.

 

 

حدثنا القاضيان الحسين بن إسماعيل وأبو عمر محمد بن يوسف قالا نا إبراهيم بن هانئ نا موسى بن إسماعيل ثنا أبان قال سئل قتادة عن التيمم في السفر فقال كان بن عمر يقول إلى المرفقين وكان الحسن وإبراهيم النخعي يقولان إلى المرفقين وحدثني محدث عن الشعبي عن عبد الرحمن بن ابزي عن عمار بن ياسر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال إلى المرفقين قال أبو إسحاق فذكرته لأحمد بن حنبل فعجب منه وقال ما أحسنه

 

681- Eban der ki: Bir yolculukta Katade'ye teyemmüm konusu sorulunca şöyle dedi: "İbn Ömer kolların dirseklere kadar meshedileceğini söylerdi. Hasan ve İbrahim de kolların dirseklere kadar meshedileceğini söylerdi. Birinin bana Şa'bi'den, onun da Abdurrahman b. Ebza'dan, onun da Ammar b. Yasir'den bildirdiğine göre Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kolların dirseklere kadar meshedileceğini söylemiştir."

 

Ebu İshak der ki: Bunu Ahmed b. Hanbel'e zikrettiğimde şaşırarak: "Ne güzelmiş!" dedi.

 

Tahric: Ebu Davud 1/89 (328).

 

 

حدثنا القاضي أبو عمر ثنا أحمد بن منصور نا عبد الرزاق أنا معمر عن الزهري عن سالم عن بن عمر أنه كان إذا تيمم ضرب بيديه ضربة فمسح بهما وجهه ثم ضرب بيديه ضربة أخرى ثم مسح بهما يديه إلى المرفقين ولا ينفض يديه من التراب

 

682- Salim bildiriyor: "İbn Ömer teyemmÜffi edeceği zaman ellerini bir defa toprağa vurur ve yüzünü meshederdi. Sonra ellerini bir defa daha yere vurur ve dirseklerine kadar kollarını meshederdi. Ellerini toprağa vurduktan sonra da onları silkelemezdi."

 

Tahric: Abdurrezzak, Musannef 1/211-212 (817) ve İbnu'l-Münzir, el-Evsat 2/47, 56 (537, 539).

 

 

حدثنا إسماعيل بن علي ثنا إبراهيم الحربي ثنا سعيد بن سليمان وشجاع قالا نا هشيم نا خالد عن أبي إسحاق عن بعض أصحاب علي عن علي رضى الله تعالى عنه قال ضربتان ضربة للوجه وضربة للذراعين

 

683- Hz. Ali der ki: "Teyemmüm biri yüz için, biri de kollar için olmak. üzere elleri yere iki defa vurmakla yapılır."

 

Tahric: Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (1/212).

 

 

حدثنا أبو عثمان سعيد بن محمد الحناط ثنا محمد بن عمرو بن أبي مذعور نا يزيد بن زريع نا سعيد بن أبي عروبة عن قتادة عن عزرة بن ثابت عن سعيد بن عبد الرحمن بن أبزى عن أبيه عن عمار بن ياسر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمره بالتيمم بالوجه والكفين

 

684- Ammar b. Yasir bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teyemmümde yüzümü ve ellerimi meshetmemi emretti."

 

Tahric: Ebu Davud 1/89 (327) ve Tirmizi 1/268 (144).

 

 

حدثنا أبو عمر القاضي الحسن بن محمد ومحمد بن إسحاق ح وحدثنا الحسين بن إسماعيل نا إبراهيم بن هانئ قالوا نا عفان بن مسلم نا أبان بن يزيد ثنا قتادة عن عزرة بن ثابت عن سعيد بن عبد الرحمن بن أبزي عن أبيه عن عمار قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم التيمم ضربة للوجه والكفين

 

685- Ammar b. Yasir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Teyemmüm, yüz ve eller için elleri bir defa yere vurmakla yapılır" buyurmuştur.

 

 

نا محمد بن مخلد وإسماعيل بن علي وعبد الباقي بن قانع قالوا نا إبراهيم الحربي نا أبو نعيم نا عزرة بن ثابت عن أبي الزبير عن جابر قال جاء رجل فقال أصابتني جنابة وإني تمعكت في التراب قال اضرب فضرب بيده الأرض فمسح بها وجهه ثم ضرب بيديه أخرى فمسح بهما يديه إلى المرفقين

 

686- Cabir der ki: Adamın biri geldi ve: "Cünüp oldum ve toprakta yuvarlanıp toza bulandım" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ellerini (yere) vur" buyurunca, adam ellerini yere vurup yüzünü meshetti. Sonra bir daha yere vurup kollarını dirseklere kadar meshetti.

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل نا سلم بن جنادة وأحمد بن منصور ح حدثنا أبو عمر القاضي نا أحمد بن منصور قالا نا يزيد بن هارون نا شعبة عن الحكم عن ذر عن سعيد بن عبد الرحمن بن أبزى عن أبيه عن عمار بن ياسر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال التيمم ضربة للوجه والكفين قال الرمادي قال يزيد من أخذ به فلا بأس

 

687- Ammar b. Yasir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Teyemmüm, yüz ve eller için elleri bir defa yere vurmakla yapılır" buyurmuştur.

 

Remadı'nin bildirdiğine göre Yezıd: "Bu hadise göre amel etmede bir sakınca yoktur" demiştir.

 

Tahric: Buhari (338, 339, 340, 341, 342, 343) ve Müslim (368).

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل وعمر بن أحمد بن علي قالا نا محمد بن الوليد نا غندر نا شعبة عن الحكم عن ذر عن بن عبد الرحمن بن أبزى عن أبيه عن عمار عن النبي صلى الله عليه وسلم قال إنما كان يكفيك وضرب النبي صلى الله عليه وسلم بيده الأرض ثم نفخ فيها ومسح بها وجهه وكفيه

 

688- Ammar b. Yasir bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Şöyle yapman yeterli olurdu" buyurdu ve ellerini yere vurup tozunu üfledikten sonra yüzünü ve ellerini meshetti.

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى نا جرير ح وحدثنا الحسين نا بن كرامة نا بن نمير ح وحدثنا الحسين نا أحمد بن منصور ثنا يعلي بن عبيد عن الأعمش عن سلمة بن كهيل عن سعيد بن عبد الرحمن بن أبزي عن أبيه عن عمار عن النبي صلى الله عليه وسلم بهذا

 

689- Başka bir kanalla Ammar, Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını bildirmiştir.

 

Tahric: Ebu Davud 1/88, 89 (323, 324, 325) ve Nesai (1/179).

 

 

حدثنا الحسن بن إبراهيم بن عبد المجيد المقري نا محمد بن علي الوراق ح وحدثنا محمد بن مخلد حدثنا أبو سيار محمد بن عبد الله بن المستورد قالا نا داود بن شبيب نا إبراهيم بن طهمان عن حصين عن أبي مالك عن عمار بن ياسر أنه أجنب في سفر له فتمعك في التراب ظهرا لبطن فلما أتى النبي صلى الله عليه وسلم أخبره فقال يا عمار إنما كان يكفيك أن تضرب بكفيك في التراب ثم تنفخ فيهما ثم تمسح بهما وجهك وكفيك إلى الرسغين لم يروه عن حصين مرفوعا غير إبراهيم بن طهمان ووقفه شعبة وزائدة وغيرهما وأبو مالك في سماعه من عمار نظر فإن سلمة بن كهيل قال فيه عن أبي مالك عن بن أبزى عن عمار قاله الثوري عنه

 

690- Ammar b. Yasir bildiriyor: Bir yolculukta cünüp olunca toprağın içinde yuvarlandım. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimde de bunu anlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ammar! Ellerini yere vurup tozunu üfledikten sonra yüzünü ve bileklere kadar ellerini meshetmen yeterli olurdu" buyurdu.

 

Bunu Husayn'dan merfu olarak ibrahim b. Tahman'dan başkası rivayet etmemiştir. Şu'be - Zaide ve başkaları ise bunu mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Ebu Malik'in Ammar'dan işitmesi konusu tenkide açıktır. Seleme b. Kuheyl bunu Ebu Malik - ibn Ebza - Ammar kanalıyla rivayet etmiştir. Sevri de bunu Ebu Malik kanalıyla rivayet etmiştir.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (1/210, muallak olarak).

 

 

حدثنا أبو عمر نا الحسن بن محمد ثنا شبابة نا شعبة عن حصين قال سمعت أبا مالك يقول سمعت عمار بن ياسر يخطب بالكوفة وذكر التيمم فضرب بيده الأرض فمسح وجهه ويديه

 

691- Ebu Malik der ki: "Ammar b. Yasir'in Kufe'de hutbesini işittim.

Hutbesinde teyemmümü zikretti ve ellerini yere vurup yüzü ile ellerini meshederek nasıl olduğunu gösterdi."

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا جعفر بن محمد ثنا معاوية نا زائدة نا حصين بن عبد الرحمن عن أبي مالك عن عمار أنه غمس باطن كفيه في التراب ثم نفخ فيها ثم مسح وجهه ويديه إلى المفصل وقال عمار هكذا التيمم ورواه الثوري عن سلمة عن أبي مالك عن عبد الرحمن بن أبزي عن عمار مرفوعا

 

692- Ebu Malik der ki: "Ammar (b. Yasir) avuç içlerini toprağa batırdı ve kaldırıp tozunu üfledikten sonra yüzünü ve bileklere kadar ellerini meshetti. Sonra da: "Teyemmüm bu şekildedir" dedi.

 

Sevri de bunu Seleme - Ebu Malik - Abdurrahman b. Ebza - Ammar kanalıyla merfu olarak rivayet etmiştir.

 

 

حدثنا إسماعيل بن علي وعبد الباقي بن قانع قالا نا إبراهيم الحربي ثنا إسحاق بن إسماعيل نا يحيى عن مجالد عن الشعبي قال ما أمر فيه بالغسل فعليه التيمم وما لم يؤمر فيه بالغسل ترك

 

693- Şa'bi der ki: "Abdestte yıkanması gereken yerler teyemmümde meshedilir. Abdestte yıkanması gerekmeyen yerler ise teyemmümde bırakılır."

 

Tahric: İsnadında kavi olmayan ve ömrünün sonlarında değişen Mücalid b. Said vardır. Bkz: Takrfb (2/229).

 

 

حدثنا إسماعيل وعبد الباقي قالا نا إبراهيم نا أبو بكر نا جرير عن مغيرة عن الشعبي قال أمرنا بالتيمم لما أمرنا فيه بالغسل

 

694- Şa'bi der ki: "Abdestte yıkanması gereken yerleri teyemmümde meshetmemiz emredilmiştir."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Her Bir Vakit Namazı İçin Teyemmüm Etmek