DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'A (S.A.V.) VAHYİN İNİŞ ŞEKLİ, VAHYİN
GELDİĞİNİN RESULULLAH'IN (S.A.V.) YÜZÜNDEN BELLİ OLMASI, CİBRİL'İ GÖREN
SAHABİLER VE RESULULLAH'IN (S.A.V.) PEYGAMBERLİĞİNE İŞARET EDEN BAŞKA ŞEYLERE
DAİR |
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Zamanında İslam'ı Terkedip Mürted Olarak Ölenler ve Hakkı
Kabul Etmesine Rağmen Öldürülenler
Enes bin Malik der ki:
Neccar oğullarından Bakara ve AI-i imran Surelerini okumuş ve Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy katipliği yapmış bir adam kaçıp Kitab
ehline sığınmış (irtidad etmiş) Ehl-i Kitab onu krallarının huzuruna çıkarıp:
"Bu, Muhammed'e katiplik yapardı" diyerek beğenmişlerdi. Çok geçmeden
Allah bunun canını alınca onu defnetmek için çukur kazıp gömdüler. Ancak sabah
olunca yerin onu dışarı atmış olduğu görüldü. Bunun üzerine onu toprağın
üstünde atılmış bir şekilde bıraktılar.
Müslim bunu Sahih'te
Muhammed bin Rafi' kanalıyla Ebu'n-Nadr'dan rivayet etmiştir. Bir başkasının
Süleyman'dan olan rivayetinde bu durumun birkaç kez tekrarlandığı geçmektedir.
Enes der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Hıristiyan bir adam müslüman olup
Bakara ve AI-i imran Surelerini okudu. Bu adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) vahiy katipliği de yapıyordu. Bu adam daha sonra tekrar hıristiyan
olduktan sonra: "Muhammed kendisine yazdığım şeyden başka bir şey
bilmez" diyordu. Allah bu adamın canını aldıktan sonra onu defnettiler,
ancak sabah olunca yer onu dışarıya attı. Bunun üzerine (hıristiyanlar):
"Bu, Muhammed ve ashabının işidir. Dinlerinde kalmayınca adamımızın
mezarını kazdılar" dediler ve kazabildikleri kadar derin bir mezar kazıp
defnettiler. Sabah olduğunda yerin onu tekrar dışarı attığını gördüklerinde
bunu bir insanın yapmadığını, Allah tarafından böyle olduğunu anladılar.
Buhari bunu Sahih'te Ebu
Ma'mer kanalıyla Abdulvaris'ten rivayet etmiştir.
Humeyd et-Tavil ise Enes
bin Malik'ten aynı manada bir rivayeti ilave ve eksiklerle nakletmiştir. ilave
ettiği kısım şudur: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla ilgili:
"Yer onu kabul etmez" buyurdu. Nakledildiğine göre Ebu Talha o yere
gittiğinde bu kişinin toprağın üzerinde atılmış olduğunu gördü ve: "Buna
ne olmuş?" diye sordu. Ona: "Bunu defalarca defnettik, ancak yer onu
kabul etmedi" cevabını verdiler.
imran bin Husayn
anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdiği bir askeri
birlikte bir adam bir müşrike saldırdı ve mızrakla onu vuracakken adam:
"Ben müslümanım" dedi; ancak adam onu yine de öldürdü. Sonra bu kişi
Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Ben bir
günah işledim. Benim için mağfiret dile" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Ne yaptın?" diye sorunca ise: "Müşriklerden bir
adama saldırdığım zaman onu vuracakken: ‘‘Ben müslümanım’‘ dedi. Onun korunmak
için böyle dediğini zannedip öldürdüm" cevabını verdi. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Samimi olup olmadığını anlamak için neden kalbini
yarmadın!" buyurunca adam: "Anlayabilir miyim, ey Allah'ın
Resulü?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adam
sana diliyle söylemiş, sen onun kalbindekine inanmazsın" buyurdu.
Çok geçmeden bu adam
öldü ve onu defnettik; ancak sabah olunca onun toprağın üstünde olduğunu
gördük. Biz: "Düşman onu çıkarmıştır" deyip (tekrar defnederek)
kölelerimize ve azatlılarımıza gözcülük yapmalarını söyledik. Sabah vakti adamı
yine toprağın üzerinde görünce: "Nöbetçilerin dalgınlığına gelmiştir"
diyerek bu sefer biz nöbet tuttuk, ancak sabah olunca yine toprağın üzerinde
olduğunu gördük. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip durumu
anlattığımızda: ''Toprak ondan daha kötüsünü kabul eder, ancak Allah (Müslüman
olduğunu söyleyen birini öldürmenin) günahının büyüklüğünü göstermek için böyle
yaptı" buyurdu. Sonra: ''Şu dağ'ın eteğine gidip üzerine taşlarla
örtün" buyurdu.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: