DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KENDİSİNDEN SONRA MEYDANA GELECEK
OLAYLARI HABER VERMESİ |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ümmetine Dua Ettiğini, Bunlardan Bazılarının Kabul
Görüp Bazılarının Kabul Görmediğini, Aralarına Kılıç Girdikten Sonra Bir Daha
Çıkmayacağını, Dinden Dönenler ile Yalancıların Zuhur Edeceğini, Kıyamete Dek
Ümmetinden Hak Üzerinde Bulunan ve Zafer Elde Eden Bir Topluluğun Hep
Bulunacağını Bildirmesi ve Bunların Gerçekleşmesi
Amir bin Sa'd bin Ebi Vakkas,
babasından bildiriyor: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
birlikte giderken Muaviye oğullarının mescidine
uğradık. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girip iki rekat namaz
kılınca biz de onunla birlikte kıldık. Namaz sonrası Yüce Allah'a uzunca dua
etti. Sonra da şöyle buyurdu:
"Rabbimden üç şey
istedim. Rabbimden ümmetimi suda boğarak helak etmemesini istediğimde bu
isteğimi kabul etti. Rabbimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istediğimde
bu isteğimi de kabul etti. Ancak ümmetimi birbirine düşürmemesini istediğimde
bunu kabul etmedi.''
Müslim, Sahih'de farklı iki kanalla Osman bin Hakim'den
rivayet etmiştir. -Allah doğrusunu bilir- bundan kasıt ümmetinin, Hz. Nuh'un
kavmi gibi toptan bir boğulmaya maruz kalmayacağıdır. Aynı şekilde daha önce
bazı kavimlerin maruz kaldığı gibi kıtlıkla helak edilmemeleridir.
Sevban der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Yüce Allah yeryüzünü doğusu ve batısıyla benim için dürüp
katladı. Ümmetimin hakimiyeti de bana dürülüp gösterilen yerlere kadar
uzanacaktır. Altından ve gümüşten hazineler de bana verildi. Ümmetim için
Rabbimden, onları genel bir kıtlıkla helak etmemesini istedim. Yine onlara
kendilerinden olmayan, köklerini kurutacak bir düşmanı musallat etmemesini
diledim. Rabbim bana: ‘‘Ey Muhammed! Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman artık bu
takdir değiştirilemez. Ümmetini genel bir kıtlıkla helak etmeme isteğini kabul
ettim. Yine dünyanın dört bir bucağı bir araya gelse dahi onlara kendilerinden
olmayan, köklerini kurutacak, birbirlerini esir almalarına veya öldürmelerine
sebep olacak bir düşmanı musallat etmeme isteğini de kabul ettim’‘ karşılığını
verdi.''
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Ancak ben ümmetim için asıl kendilerini
yoldan çıkaracak olan yöneticilerden endişe ediyorum'' buyurdu.
Yine şöyle buyurdu:
"Ümmetimin arasına kılıç (iç kavgalar) girdi mi artık bu kılıç kıyamet
gününe kadar bir daha aradan çıkmaz. Ümmetimden bazı kabileler müşriklere
katılmadıkça, yine ümmetimden bazı kabileler putlara tapmadıkça da kıyamet
kopmayacaktır. Ümmetimin içinde her biri de peygamber olduğunu iddia eden otuz
yalancı çıkacaktır. Ancak son peygamber benim ve benden sonra artık peygamber
gelmeyecektir.''
Yine şöyle buyurdu:
"Ümmetimden, Yüce Allah'ın (kıyamet) emri gelene dek hak yolda zaferler
elde eden ve muhalif olanların zarar veremeyeceği bir topluluk hep var
olacaktır.''
Müslim, Sahih'de Ebu'r-Rabi' ve Kuteybe kanalıyla Hammad bin Zeyd'den rivayet
etmiştir.
Ebu Said el-Hudri
der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) minberin üzerinde oturdu ve:
‘‘Benden sonra en çok Yüce Allah'ın size bahşedeceği dünya nimetleri ile
güzelliklerinden yana endişe ediyorum'' buyurdu. Adamın biri: "Ey Allah'ın
Resulü! Hayır olan bir şey başımıza kötülükler getirir mi ki?" diye
sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) susup cevap vermedi. Biz adama: "Ey filan!
Neden Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sorduğun soruya cevap vermedi? Ne yaptın?" demeye başladık. Ancak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) vahiy nazil olduğu için susup cevap
vermediğini gördüm. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
terini sildi ve: "Soruyu soran kişi nerede?" diye sordu ki sanki
adama müteşekkir gibiydi.
Sonra: "Hayırlı
olan bir şeyı hayırdan başka bir şey getirmez''
buyurdu ve şöyle devam etti: "Bazen baharla birlikte yetişip yeşeren ölüme
de yol açar, bazen öldürmese de ölüme yaklaştırır. Ancak otla beslenenler bunun
dışındadır. Zira onlar doyana kadar yer, doyunca da yemeyi bırakıp güneşe
döner, dışkısını ve idrarını yapar. Ardından bir daha yemeye başlar. Dünya malı
tatlı ve çekicidir. Bu malı harama bulaşmadan alan kişi bereketini görür. En
iyi mal sahibi malından yoksula, yetime ve yolda kalmışa veren kişidir. Bir
malı gözünü dikerek ve hırsla elde eden kişi de yiyip de doymayan kişi gibidir.
Aldığı bu mal da kıyamet gününde pişmanlığına sebep olacaktır. Allah'ın malları
ile Resulü'nün mallarına canının çektiği gibi dalan nice kişi vardır ki kıyamet
gününde kendisi için (cehennemdeki) ateşten başka bir şeyolmayacaktır.''
Buhari, Sahih'de Muaz
bin Fadale'den ve Müslim ise başka bir kanalla Hişam'dan rivayet etmiştir.
Ebu Musa el-Eş'ari bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet kopmadan önce mutlaka herc baş gösterir'' buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Herc nedir?" diye sorulunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Öldürmelerdir'' buyurdu. "Bu öldürdüğümüzden daha fazlası mı? Zira
her yıl şu kadar bin kişiden fazla kişiyi öldürmekteyiz" dediklerinde,
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ama bu müşrikleri öldürmeniz değil, birbirinizi öldürmenizdir'' buyurdu.
Müslümanlar: "O zamanlar aklımız başımızda olacak mı?" dediklerinde,
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zamanda yaşayanlarının çoğunun aklı
başından alınmış olacaktır. İnsanlar içinde kıt akıllılar idareyi ele
alacaktır. çoğu kendini doğru yolda zanneder, oysa gittiği yolun bir değeri
yoktur" buyurdu. --- Ahmed, Müsned
(2/492; 4/391).
Ebu Musa der ki: "Canım elinde olana yemin olsun ki şayet
öylesi bir fitneye yetişirsek tek çıkış yolu ... " -Yunus rivayetinde ise
- "Böylesi bir zamana yetişirsek tek çıkış yolumuz, kimsenin kanına ve
malına dokunmadan fitneye girdiğimiz gibi çıkmamızdır."
Kurz bin Alkame el-Huzai
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanında oturmuşken Necd bedevilerinden bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın
Resulü! İslam'ın varacağı nihai bir yer olacak mı?" diye sordu. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Evet! Yüce Allah diledikten sonra Araplardan olsun, Arap olmayanlardan
olsun hayır dilediği her bir haneye İslam dinini sokacaktır" karşılığını
verdi. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Sonra ne olacak?" diye sorunca,
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sonra karanlıkları andıran fitneler baş gösterecektir" karşılığını
verdi. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Olamaz!" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki kuyruğu üzerinde duran
yılanlar gibi birbirinizin boyunlarını vurmaya başlayacaksınız" buyurdu.
--- Ahmed, Müsned (3/477).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: