DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KENDİSİNDEN SONRA MEYDANA GELECEK
OLAYLARI HABER VERMESİ |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Osman bin Affan ile Ali bin Ebi
Talib'in Dönemlerinde Çıkacak Fitneleri Bildirmesi, Bu
Zamanda Ölmenin Kefaret Olacağını Söylemesi, Muhammed bin Mesleme
el-Bedri ile Başkalarına Bu Fitneden Uzak Durmalarını Tavsiye Etmesi, Fitnenin
Muhammed bin Mesleme'ye Zarar Veremeyeceğini
Bildirmesi, Bütün Bunların da Söylediği Gibi Çıkması
Usame bin Zeyd bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yüksek bir yerden Medine'deki taş binalara baktı ve: ''Benim gördüğümü sizler
de görüyor musunuz? Fitnelerin ineceği yerleri görüyorum'' uyurdu.
Buhari, Sahih'de Ali ve başkası
kanalıyla ibn Uyeyne'den ve
Müslim ise Ebu Bekr bin Ebi Şeybe ve başkası kanalıyla ibn Uyeyne'den rivayet etmiştir.
Huzeyfe bin el-Yeman der ki: Vallahi şu andan kıyamete dek çıkacak bütün
fitneleri insanlar içinde en iyi bilen benim! Bunun sebebi de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bunları sadece bana anlatıp da başkalarına
söylememesi değildir. Ancak Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), benim de içlerinde bulunduğum bir
mecliste fitneden bahsedip onları sayarken: "Üç tanesi var ki bunlar
sağlam bir şey bırakmazlar. Bazı fitneler ise yaz yağmurları gibidirler.
Bazıları küçük bazıları da büyüktürler'' buyurmuştu. Benim dışımda o mecliste
bulunanların hepsi de öldü.
Müslim, Sahih'de Harmele bin Yahya'dan
rivayet etmiştir.
Huzeyfe, Hz. Osman'ın
öldürülmesiyle sonuçlanan ilk fitneden ve Hz. Ali döneminde çıkan iki fitneden
önce vefat etti. Bu üç fitne de neredeyse bulaşmadık kimseyi bırakmamıştır.
Hadiste zikredilen üç fitneden kasıt da Allah doğrusunu bilir- bunlardır.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Zeyneb der ki: Bir
defasında Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) uykusundan uyandığında yüzü
kıpkırmızıydı. Üç defa: ''La ilahe illallah" dedikten sonra: ''Yaklaşan
kötü bir şeyden dolayı Arapların vay haline! Yecuc ve
Mecuc'un seddinden şu kadarlık bir delik açıldı'' buyurdu ve eliyle halka işareti
yaptı. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! içimizde salih kişiler varken helak olur muyuz?" dediğimde,
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Evet! Çirkin şeyler çoğaldığı zaman bu da olur" buyurdu.
Buhari ve Müslim, Sahih'de ibn Uyeyne'den rivayet
etmişlerdir.
Zübeyr der ki: "Aranızdan yalnız zalimlere erişmekle
kalmayacak fitneden sakının''[Enfal 25] ayeti nazil
olduğu zaman bizim de başımıza geleceğini hiç düşünmemiştik.
Ukbe bin Suhban ve Ebu Reca
el-Utaridi der ki: Zübeyr'in
"Aranızdan yalnız zalimlere erişmekle kalmayacak fitneden sakının''[Enfal 25] ayetini okuyup şöyle dediğini işittik: "Bu
ayeti uzun bir zaman okuyup durdum, ancak bizim bu ayetin muhatapları
olacağımızı hiç düşünmedim. Şimdi ise bu ayetin muhataplarından olduk."
Said bin Zeyd der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yanındayken bir fitneden bahsetti ve bunun
çok şiddetli olacağını belirtti. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Şayet bize
yetişirse bizi helak eder" dediğimizde veya böyle denildiğinde, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hayır! Ama o anda öldürülmeniz size yeter'' buyurdu. Daha sonra
kardeşlerimin öldürüldüğüne şahit oldum. --- Ebu Davud, fiten (4277).
Said burada kardeşleriyle Osman, Talha, Zübeyr
ve Ali'yi kastetmiştir. Sa'lebe bin Dubay'a der ki: Huzeyfe: "Kendisine fitnenin zarar
vermediği bir adam tanıyorum" dedi. Medine'ye geldiğimizde bir çadırın
kurulmuş olduğunu gördük. Çadırın içinde Muhammed bin Mesleme
el-Ensari vardı. Neden çadır kurduğunu sorduğumda:
"Fitne yok olup gidinceye kadar Müslümanların hiçbir şehrinde daimi olarak
yerleşmem" dedi.
Ebu Davud, Amr
bin Merzuk kanalıyla Şu'be'den
rivayet etmiştir. --- Ebu Davud,
sünnet (4664).
Başka bir kanalla
Huzeyfe'den bir öncekinin aynısı rivayet edilmiştir. Buhari,
Tarih'te: "Benim yanımda Ebu Avane'den
gelen bu rivayet diğerinden tercihe şayandır" demiştir. --- Hakim, müstedrek (3/433).
Ebu Bekre: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''İleride bir takım fitneler olacaktır. Bunların ardından da öyle bir fitne
gelecektir ki bu fitne'de yürüyen koşandan, oturan ayakta durandan, uzananda
oturmuş olandan daha hayırlı olacaktır. Böylesi bir fitneye yetişen kişi şayet
koyunları varsa koyunlarıyla ilgilensin, tarlası varsa tarlasıyla ilgilensin,
develeri olanda develeriyle ilgilensin'' buyurdu. Oradakilerden bir adam: ''Ey
Allah'ın Resulü! Canım sana feda olsun! Koyunları veya tarlası ve develeri
olmayan kişi ne yapsın?'' diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kılıcını alıp bir kayanın üzerinde ağzını taşla köreltsin. Sonra da gücü
yetiyorsa kendini bu fitneden kurtarsın'' buyurdu ve: "Allahım!
Tebliğ ettim mi?" dedi.
Adamın biri: ''Ey
Allah'ın Resulü! Canım sana feda olsun! istemediğim halde biri elimden tutup
savaşan taraflardan birinin içine katsa ve birinin salladığı bir kılıçla ölsem
durumum ne olur?'' diye sorunca, Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Hem onun, hem de kendinin
günahını yüklenir ve cehennem ahalisinden biri olur'' buyurdu.
Müslim, Sahih'de başka bir kanalla Osman eş-Şahham'dan
rivayet etmiştir.
Bu konudaki hadisler
çoktur. isyancı bir toplulukla savaşı mubah görenlerin iddiasına göre ise Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), ashabından bazılarına fitne zamanlarında
savaşmaktan uzak durmalarını söylemesi, hangi kesiminin doğru yolda olacağını
ayırt edemeyeceklerini bilmesinden dolayıdır. Zira sahabiler
kafirlerle savaşmaya alışmıştır ve isyancı topluluklar onlara benzememektedir.
Doğruya ulaşmak Allah'ın sayesindedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: