DELAİLU

NÜBÜVVE

PEYGAMBERLİĞİNDEN EMİN OLMAK İÇİN YAHUDİLERİN RESULULLAH'A (Sallallahu aleyhi ve Sellem) SORULAR SORMASI VE İÇLERİNDEN BAZILARININ MÜSLÜMAN OLMASI

 

Ölüm Anında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tevrat'taki Vasıflarını Kabul edip Müslüman Olan Yahudi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tevrat'ta Vasıflarının Bulunduğunu İtiraf Eden Yahudi

 

Enes bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hizmet eden Yahudi bir genç vardı. Bu genç hastalandığında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ziyaretine gitti. Babasının başucunda Tevrat okuduğunu gördü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gencin babasına: "Ey Yahudi! Tevrat'ı Musa'ya indiren Allah aşkına söyle! Tevrat'ta benim vasıflarımı, niteliklerimi ve peygamber olarak zuhur edişimi görmüyor musun?" diye sorunca, adam: "Hayır'' karşılığını verdi. Hasta olan genç: "Ey Allah'ın Resulü! Tevrat'ta senin vasıflarını, niteliklerini ve peygamber olarak zuhur edişini görüyoruz. Allah'tan başka ilah olmadığına, senin de Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ediyorum" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına: ''Bu adamı başucundan uzaklaştırın ve kardeşinizle sizler ilgilenin'' buyurdu.

 

 

 

Ebu Ubeyde, babasından bildiriyor: Yüce Allah bir adamı cennetlik yapmak için Nebi'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir havraya girince içerde Yahudilerle karşılaştı. Bir başka Yahudi de onlara Tevrat'ı okuyordu. Tevrat'ta Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sıfatlarını anlatan yere geldiğinde adam okumayı kesti. Havranın bir köşesinde de hasta bir adam bulunuyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Neden okumayı kestiniz?" diye sorunca, hasta olan adam: "Peygamberin sıfatlarını anlatan bölüme geldiler. Bundan dolayı da okumayı bıraktılar" dedi. Daha sonra hasta adam emekleyerek geldi. Tevrat'ı tuttu ve okuyan adama elini kaldırmasını söyledi. Ardından kendisi okumaya başladı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ümmetinin sıfatlarını anlatan yere ulaşınca: "işte burada senin ve ümmetinin sıfatları anlatılıyor. Allah'tan başka ilah olmadığına, senin de Allah Resulü olduğuna şahadet ederim" dedi. Daha sonra adam ölünce, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabına: ''Kardeşinizin cenaze işleriyle ilgilenin" buyurdu.

 

Feltan bin Asım der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber oturuyorduk. Bir ara Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerini bir adama dikti ve onu çağırdı. Gelen adam Yahudiydi ve üzerinde gömlek ile şalvar vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Benim Allah'ın ResUlü olduğuma şahadet ediyor musun?" diye sorunca, Yahudi adam: "Ey Allah'ın Resulü!" dedi ve başka da bir karşılık vermedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim Allah'ın Resulü olduğuma şahadet ediyor musun?" diye soruyor, ancak adam buna yanaşmıyordu.

 

Sonunda Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Sen Tevrat'ı okuyor musun?" diye sordu. Adam: "Evet okuyorum" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İncil'i okuyor musun?" diye sorunca adam: ''Evet okuyorom! Muhammed'in Rabbine andolsun ki Furkan'ı (Kur'an'ı) da istesem okuyabilirim" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman Tevrat'ı ve İncil'i indiren aşkına söyle! Tevrat ve İncil'de benim vasıflarımı görmüyor musun ... " diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Tevrat ve incil'in yanında başka şeyler de zikrederek onların da adına adamdan doğru söylemesini istedi. Adam: "Vasıfları seninkilere benzeyen, senin yaşadığın yerden çıkacak bir peygamberi görüyor ve bekliyorduk. Ancak bu kişinin bizden biri olmasını umuyorduk. Sen çıkınca önce bu peygamberin sen olduğunu düşündük, ancak araştırdığımızda sen olmadığını anladık" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden?" diye sorunca, adam: "Çünkü bizim bildiğimiz bu peygamberin ümmetinden yetmiş bin kişi hesapsız bir şekilde cennete girecektir. Oysa sizler sayıca azsınız" dedi. Adamın bu sözü üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birkaç defa tehlil edip tekbir getirdi. Sonra da: "Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki o peygamber benim! Ümmetim de yetmiş binin üç katından daha fazla olacaktır'' buyurdu.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

"De ki: Eğer ahiret yurdu Allah katında başkalarına değil de yalnız size mahsus ise ve eğer doğru sözlü iseniz haydi ölümü temenni edin!"[Bakara 94] Ayeti, Ölümü Asla Temenni Etmeyeceklerini Yüce Allah'ın Bildirmesi ve Öyle Çıkması, Ezanla Alay Eden ve Müezzinin Yanması İçin Dua Edenin Yanması