DELAİLU

NÜBÜVVE

-RESULULLAH'IN (Sallallahu aleyhi ve Sellem) DUALARIYLA YİYECEK VE İÇECEKLERE BEREKETİN GELMESİNE DAİR

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rükane'ye Karşı Allah'ın isimleriyle Yardım istemesi, Allah'ın Ona Yardım Etmesi ve Bu Olaylarda Peygamberliğe Dair işaretler

 

ibn ishak, babası ishak bin Yesar'dan bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rükane bin Abdi Yezid'e: ''Müslüman ol'' deyince, Rükane: "Şayet dediğin şeyin hak olduğunu bilebilseydim müslüman olurdum" karşılığını verdi. Rükane de insanlar içinde gücüyle tanınan biriydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Şayet güreşte seni yenersem dediğimin hak olduğunu kabul eder misin?'' diye sorunca, Rükane: "Ederim" dedi.

 

Bunun üzerine güreşe tutuştular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu yere çalınca Rükane: "Ey Muhammed! Bir daha oynayalım!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha onu alıp yere çalınca Rükane: "Bu adam büyücü! Vallahi bunun gibi büyücüsünü görmüş değilim! Vallahi daha tutuşur tutuşmaz beni yere çaldı" diyerek oradan ayrıldı.

 

Sünen kitabında da Said bin Cübeyr'den naklen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Rükane ile koyun üzerine güreşmesini, Rükane Müslüman olduktan sonra da Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunları ona geri vermesini zikretmiştik. --- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (10/18).

 

Aynısını Muhammed bin Abdillah bin Yezid bin Rükane şöyle bildirir: insanların en güçlülerinden biri olan dedem Rükane bin Abdi Yezid şöyle dedi: Kendisine vahyin inmeye başlamasına yakın zamanlarda bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Ebu Talib'e ait olan koyunları otlatıyorduk. Bana: ''Benimle güreşir misin?'' dedi. Ona: "Sen mi?" diye sorduğumda: ''Evet, ben!" karşılığını verdi. Ona: "Ne üzerine güreşeceğiz?" diye sorduğumda: ''Koyunlardan biri üzerine" dedi.

 

Bu şekilde güreşe tutuştuğumuzda beni yendi ve benden bir koyun aldı.

 

Ona: "Bir daha güreşir misin?" dediğimde: ''Evet!" karşılığını verdi. Tutuştuğumuzda bir daha beni yendi ve benden bir koyun daha aldı. Yenildiğimde kimseler bizi gördü mü diye etrafıma bakmaya başladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Neyin var?" diye sorunca, ona: "Çobanlar görürse bana karşı diklenmeye başlarlar. Zira kabilem içinde en güçlüleri benim!" dedim. Sonra bana: "Bir koyun karşılığında bir daha benimle güreşir misin?" diye sordu. "Evet!" dediğimde bir daha tutuştuk. Ancak yine yendi ve benden bir koyun daha aldı. 

 

Bu şekilde yenilince üzüntü içinde oturdum. Bana: "Neyin var?'' diye sorunca: "Abdi Yezid'in yanına üç koyununu kaybetmiş bir şekilde döneceğim! ikincisi, kendimi Kureyşlilerin en güçlüsü zannederdim" dedim. Bana: "Dördüncü kez güreşir misin?'' diye sorunca: "Üç defa güreştikten sonra artık olmaz" dedim. Bana: "Kaybettiğin koyunlar konusunda onları sana geri veriyorum'' dedi ve aldığı koyunları bana geri verdi. Aradan fazla zaman geçmeden de peygamberlik ile ortaya çıktı. Yanına gelip Müslüman oldum. Allah bana hidayet verdikten sonra da anladım ki o günü güreşte beni kendi gücüyle değil başkasının gücüyle yenmişti.

 

Bu mürsel hadisler de bize mevsul olarak bu olayın bir aslının olduğunu göstermektedir.

 

 

 

Ebu Umame anlatıyor: Haşim oğullarından Rükane adında bir adam vardı. Rükane Kureyşliler içinde en cesur ve en güçlü adamlardan biriydi. Müşrikti ve idam vadisinde kendi koyunlarını otlatırdı. Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aişe'nin evinden çıkıp o vadiye doğru gitti. Rükane ile karşılaştığında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında kimseler yoktu. Rükane karşısına dikildi ve şöyle dedi: "Ey Muhammed! ilahlarımız olan Lat ve Uzza'ya dil uzatıp da Aziz ve Hakim olduğunu söylediğin ilahına davet eden sen misin? Aramızdaki akrabalık bağı olmasa seninle konuşmaz hemen öldürürdüm. Aziz ve Hakim olan ilahına dua et de seni elimden kurtarsın. Sana bir teklifim olacak! Benimle güreşmeye var mısın? Sen Aziz ve Hakim olan ilahından bana karşı yardım iste, ben de Lat ve Uzza'dan yardım isteyeyim. Şayet beni yenersen koyunlarımdan kendin seçeceğin on tanesini verecegım. ...''

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Dediğin gibi olsun!" karşılığını verdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rükane'ye karşı Aziz ve Hakim olan ilahından yardım isterken, Rükane de: "Muhammed'e karşı bugün bana yardım edin" diye Lat ve Uzza'ya dua etti. Tutuştuklarında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu yere çaldı ve göğsünün üzerine oturdu. Rükane: "Kalk! Beni bu şekilde yere seren sen değil Aziz ve Hakim olan ilahındır. Lat ve Uzza da beni yüz üstü bıraktılar. Zira daha önce beni yenen olmamıştı" dedi.

 

Sonra: "Kalk bir daha güreşelim! Şayet yine yenersen koyunlarımdan kendin seçeceğin on tane daha vereceğim" dedi. Bir daha tutuştuklarında öncekinde olduğu gibi her biri rakibi için kendi ilahına dua etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine onu yere çaldı ve göğsünün üzerine oturdu. Rükane yine: "Kalk! Beni bu şekilde yere seren sen değil Aziz ve Hakim olan ilahındır. Lat ve Uzza da beni yüz üstü bıraktılar. Zira daha önce beni yenen olmamıştı" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinden kalkınca Rükane: "Gel bir daha güreşelim! Şayet yine yenersen koyunlarımdan kendin seçeceğin on tane daha vereceğim" dedi. Bir daha tutuştuklarında ilk ikisinde olduğu gibi her biri rakibi için kendi ilahına dua etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üçüncü defa onu yere çalınca Rükane yine: "Kalk! Beni bu şekilde yere seren sen değil Aziz ve Hakim olan ilahındır. Lat ve Uzza da beni yüz üstü bıraktılar. Koyunlarımdan otuz tanesini seçip al" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Rükane! Ben koyun almak istemiyorum!

Seni İslam'a davet ediyor ve cehennem ateşine girmemeni istiyorum. Müslüman olursan selamete erersin'' buyurunca, Rükane: "Bana bir mucize göstermeden olmaz!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah da şahit olsun! Şayet Rabbime dua eder de sana bir mucize gösterirsem o zaman davetime icabet edecek misin?'' buyurunca, Rükane: "Evet!" dedi. Yakınlarında da dallı budaklı bir semure ağacı vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağaca doğru işaret ederek: "Allah'ın izniyle yanıma gel!'' dedi. Semure ağacı kökleri, gövdesi ve dallarıyla ortadan ikiye ayrıldı ve gelip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Rükane'nin önünde durdu. Rükane: "Bana büyük bir şey gösterdin, söyle de yerine geri gitsin" dedi.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah da şahit olsun! Şayet Rabbime dua eder de Rabbim ağacın yerine gitmesini emrederse o zaman davetime icabet edecek misin?'' buyurunca, Rükane: "Evet!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağaca gitmesini söyleyince ağaç kökleri, gövdesi ve dallarıyla gidip öbür yarısıyla birleşti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rükane'ye: ''Müslüman ol ki selamete eresin!'' buyurunca, Rükane: "Bana çok büyük bir şey gösterdin! Ancak Medine'nin kadınları ile çocuklarının, korkumdan dolayı senin dinine girdiğimi konuşmalarını istemem. Zira Medine'nin kadınları ve çocukları beni kimsenin yere seremeyeceğini, gündüz olsun gece olsun içime hiçbir zaman korkunun düşmeyeceğini bilirler. Sen bunun yerine kazandığın koyunları seçip al" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslüman olmayacaksan, benim senin koyunlarla işim olmaz'' buyurdu.

 

Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar Medine'ye doğru dönüşe geçti.

 

Ebu Bekr ve Ömer de Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sormak için Aişe'nin evine gelmişlerdi. Aişe onlara Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) idam vadisine doğru gittiğini söylemişti. Nebi de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu vadinin Rükane'nin bulunduğu vadi olduğunu biliyordu ve doğrudan oraya gitmişti. Ebu Bekr ile Ömer bunu duyunca Rükane'nin onu görüp öldürmesinden korkarak peşinden çıktılar. Giderken her bir yükseltiye çıkıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vadiden çıkıp çıkmadığına baktılar.

 

En son Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşıdan geldiğini gördüler. Yanlarına varınca ona: "Ey Allah'ın Resulü! içinde, insanların en güçlüsü ve en azılı düşmanın olan Rükane'nin bulunduğunu bilmene rağmen bu vadiye nasıl gelirsin?" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların bu sözüne güldü ve: ''Yüce Allah: ‘‘Allah, seni insanlardan korur’‘[Maide 67] buyurmuyor mu? Yüce Allah benimle olduktan sonra bana bir şey yapamaz" karşılığını verdi.

 

Sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rükane ile aralarında geçenleri, onunla güreşini, ona gösterdiği mucizeyi anlattı. Şaşkınlık içinde: "Ey Allah'ın Resulü! Rükane'yi yere mi çaldın? Seni hakla gönderene yemin olsun ki onu yenen birini şimdiye kadar duymuş değiliz" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rabbime dua ettim ve ona karşı bana yardım etti. Rabbim bana on küsur insan gücü vererek yardım etti" buyurdu.

 

Ebu Abdilmelik, Ali bin Yezid eş-Şami"dir. Rivayeten güçlü biri değildir, ancak bu rivayetini destekleyen başka rivayetler de vardır. Doğrusunu Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Okçulara: "Atın! Ben İbnu'lEzra'yı tutuyorum" Demesi ve Bu Olayda Peygamberliğe Dair İşaretler