DELAİLU NÜBÜVVE |
-RESULULLAH'IN (Sallallahu aleyhi ve Sellem) DUALARIYLA YİYECEK VE İÇECEKLERE BEREKETİN
GELMESİNE DAİR |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sabredemeyen Hastaya Nasıl Şifa Bulacağını Öğretmesi,
Bu Konuda Peygamberliğe Dair İşaretler
Osman bin Huneyf bildiriyor: Gözleri görmeyen bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) geldi ve: "Yüce Allah'a dua et de
bana şifa versin" dedi. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "İstersen şifan geciksin ki
bu senin için daha hayırlı olur. İstersen de şifa için Allah'a dua edeyim''
buyurunca, adam: "Şifa vermesi için dua et!" dedi. Bunun üzerine
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adamın güzelce bir abdest almasını, iki rekat namaz
kıldıktan sonra da: "Allahım! Rahmet peygamberi
olan peygamberin Muhammed ile sana yönelip yakarıyorum. Ey Muhammed! Bu
ihtiyacımı gidermesi için seninle Rabbime yöneliyorum. Allahım!
Bu ihtiyacım konusunda Nebi'yi bana şefaatçi kıl! Kendi adıma olan şefaatimi de
kabul et'' şeklinde dua etmesini söyledi. --- Tirmizi,
da'vat (3578).
Lafız Abbas'ın lafzıdır,
Muhammed bin Yunus ise rivayet ederken şu eklemeyi yapar: "Bu duayı
yaptıktan sonra adamın gözleri açıldı''
Da'vat kitabımız içinde, sahih bir isnadla
Şa'bi'den bildirildiğine göre adamın bunları yapınca
iyileştiğini zikretmiştik.
Aynısını Hammad bin Seleme de Ebu Cafer
el-Hatmi'den rivayet etmiştir.
Osman bin Huneyf anlatıyor: Kör bir adam Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bana yol gösterecek kimsem yok, körlüğüm
bana ağır gelmeye başladı" diyerek şikayette bulundu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Abdesthaneye gidip abdest al. Sonra iki rekat namaz kıl.
Sonra da: ‘‘Allahım! Rahmet peygamberi olan Muhammed
ile sana yönelip yakarıyorum. Ey Muhammed! Seninle Rabbime yöneliyor ve
gözlerimdeki perdeyi kaldırmasını diliyorum. Allahım!
Bu ihtiyacım konusunda Nebi'i bana şefaatçi kıl!
Kendi adıma olan şefaatimi de kabul et!’‘ diye dua et.''
Vallahi henüz biz oradan
ayrılmadan ve çok zaman geçmeden bu adam gözlerinde sanki hiçbir rahatsızlık
yokmuş gibi içeriye girdi.
Ebu Umame bin Sehl
bin Huneyf bildiriyor: Adamın biri bir ihtiyacı konusunda
Osman bin Affan'ın yanına gelip gider, ancak Osman onunla ve ihtiyacıyla
ilgilenmezdi. Bu adam Osman bin Huneyf'le
karşılaşınca bu durumdan yakındı. Osman bin Huneyf
adama şöyle dedi: "Abdesthaneye gidip abdest al. Sonra Mescid'e
gelip iki rekat namaz kıl. Sonra da: ‘‘Allahım!
Rahmet peygamberi olan Muhammed ile sana yönelip yakarıyorum. Ey Muhammed!
Seninle Rabbime yöneliyor ve ihtiyacımı gidermesini diliyorum’‘ diye dua et.
Sonra ihtiyacını dile getir. Bunları yaptıktan sonra tekrar yanına git."
Adam denilenleri yaptı
ve Osman bin Affan'ın kapısına gitti. Kapıcı gelip elinden tuttu ve onu
Osman'ın yanına geçirdi. Osman adamı yanında, minderinin Üzerinde oturttu ve:
"Bir ihtiyacın varsa söyle" dedi.
Adam bu şekilde ihtiyacı
giderildikten sonra oradan çıktı. Osman bin Huneyf'le
karşılaştığında: "Allah sana hayırlar versin! Benim için sen onunla
konuşana kadar ihtiyacımla ilgilenmiyor, dönüp de bana bakmıyordu" dedi.
Osman bin Huneyf şu karşılığı verdi: "Senin için
Osman'la konuşmuş değilim! Ancak zamanında gözleri görmeyen bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) geldi ve körlüğünden yana şikayette
bulundu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) adama: ‘‘Neden sabretmiyorsun?’‘
buyurunca, adam: ‘‘Ey Allah'ın Resulü! Bana yol gösterecek kimsem yok, körlüğüm
bana ağır gelmeye başladı’‘ dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
adama: ‘‘Abdesthaneye gidip abdest al. Sonra iki rekat namaz kıl. Sonra da:
"Allahım! Rahmet peygamberi olan Muhammed ile
sana yönelip yakarıyorum. Ey Muhammed! Seninle Rabbime yöneliyor ve
gözlerimdeki perdeyi kaldırmasını diliyorum. Allahım!
Bu ihtiyacım konusunda Nebi'i bana şefaatçi kıl!
Kendi adıma olan şefaatimi de kabul etr diye dua et’‘
buyurdu. Vallahi henüz biz oradan ayrılmadan ve çok zaman geçmeden bu adam
gözlerinde sanki hiçbir rahatsızlık yokmuş gibi içeriye girdi.'' Aynı şekilde
tam metniyle Ahmed bin Şebib,
Said'den, o da babasından rivayet etmiştir.
Başka bir kanalla Ahmed bin Şebib bin Said de tam metniyle hadisi rivayet etmiştir. Hadise bu
eklemeyi de hicri kırk dört yılının Ramazan ayında yaptım.
Aynı şekilde Hişam ed-Destuvai de bunu Ebu Cafer'den, o da Ebu Umame bin Sehl'den o da amcası
Osman bin Huneyf'ten rivayet etmiştir,
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: