DELAİLU NÜBÜVVE |
-RESULULLAH'IN
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) DUALARIYLA YİYECEK VE İÇECEKLERE BEREKETİN
GELMESİNE DAİR |
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Duasıyla Süt Vermeyen Koyunun Memelerinin Sütle
Dolması
Daha önce, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) (hicreti sırasında) çadırında konakladığı Ümmü
Ma'bed'in yanında iken ibn Ümmi Ma'bed'in otlattığı koyunlara bunu yaptığı
anlatılmıştı.
Abdullah bin Mes'ud der
ki: Genç bir çocukken Ukbe bin Ebi Muayt'a ait koyunları güdüyordum. Bir ara
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yanında Ebu Bekr ile geldi ve:
"Ey genç! İçmemiz için sütün var mı?'' diye sordu. "Var, ama koyunlar
emanet olduğu için veremem" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Henüz süt vermeyen koyunun var mı?'' diye sorunca henüz süt vermeyen bir
yaşında bir koyun getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyunu
tuttu, memesini sıvazlayıp dua etti. Ardından koyunun memesi sütle doldu. Ebu
Bekr, içi oyulmuş bir taş getirdi ve sütü içine sağdı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'e: ''İç!'' deyince, Ebu Bekr içti. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sütten içti. Sonra koyunun memesine: ''Sütünü
çek!'' buyurunca, koyunun sütü çekilip eski haline döndü.
Daha sonraları Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip: "Ey Allah'ın Resulü! O
söylediğin sözlerden bana da öğret" dediğimde bana: ''Sen bunu öğrenecek
olan bir gençsin!'' karşılığını verdi. Bizzat Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ağzından, kıraatinde hiç kimsenin itiraz edemeyeceği yetmiş Sure
öğrendim. --- Ahmed, Müsned (1/462) ve İbn Sa'd (3/1/106).
Mikdad bin el-Esved
anlatıyor: iki arkadaşımla birlikte (Medine'ye) geldik. Açlıktan neredeyse bir
şey göremez ve duyamaz olmuştuk. Bizi misafir etmeleri için Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabını dolaştık, ama kimse bizi ağırlamadı.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğimizde bizi evine
götürdü. Evde sütlerini sağdıkları üç keçi vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu keçileri bize verdi. Biz de keçilerin sütünü sağar, kendi payımızı
içer, Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) payına düşeni kaldırırdık.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece geldiğinde uyuyanı rahatsız edip
uyandırmayacak, sadece ayakta olanın duyabileceği bir sesle selam verirdi.
Bir gece şeytan bana:
"Kaldırdığın sütü de iç! Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Ensar'ın yanına gittiğinde yanlarında ne varsa ona da verirler" şeklinde
vesveseler verince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) payı olan sütü
içtim. içtikten sonra bu kez şeytan beni pişmanlığa itti ve: "Ne yaptın
öyle! Şimdi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip de sütünü bulamazsa
sana beddua eder, helak olursun" şeklinde vesvese vermeye başladı.
Arkadaşlarım kendi paylarına düşen sütü içip uyudular. Benim ise uykum kaçtı.
Üzerime çektiğim bir örtüm vardı. Başımı örtünce ayaklarım, ayaklarımı örtünce
de başım açıkta kalıyordu.
Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve her zamanki gibi selam verdi.
Mescid'e gidip namazını
da kıldıktan sonra sütünü içmeye geldi. Sütünün yerinde olmadığını görünce
ellerini kaldırdı. içimden: "işte şimdi bana beddua edecek ve helak
olacağım" demeye başladım. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahım! Beni doyuranı sen de doyur, bana içireni de sen de içir"
diye dua etti.
Bunun üzerine bıçağımı
aldım, örtüyü üzerime bağladım ve keçilerin yanına gittim. Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kesmek için hangisinin daha semiz olduğuna
bakmaya başladım. Ancak üçünün de memelerinin sütle dolu olduğunu gördüm.
Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesinin içine süt sağdıkları kabı alıp
üzeri köpükleninceye kadar sütle doldurdum ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yanına geldim.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) sütten içti ve kabı bana geri verdi. Ben de ondan içip kabı geri
uzattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha içtikten sonra kabı
bana uzattı. Bir daha sütten içtikten sonra gülmeye başladım. Gülmekten yerlere
düştüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Mikdad! Dikkat et de
avret yerlerin açılmasın" buyurunca neler olduğunu ona anlattım. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, Yüce Allah'ın rahmetinden başka bir
şey değildir. Keşke arkadaşlarını da uyandırsaydın, onlar da içerdi'' buyurdu.
Ona: "Seni hakla gönderene yemin olsun ki sen ondan içtikten sonra, ben de
senden artanı içtikten sonra başkalarının içip içmemesi umurumda olmaz"
dedim.
Müslim, Sahih'de Şebabe
ve Nadr bin Şumeyl kanalıyla Süleyman bin elMuğire'den rivayet etmiştir.
Ebu'l-Aliye der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yanına gelen ashabına ikram
etmek üzere yiyecek için dokuz evine de haber gönderdi. Ancak evlerden
hiçbirinden yiyecek bir şeyler çıkmadı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) evde bulunan, henüz yavrulamamış ve hiç süt vermemiş keçinin yanına
geldi. Meme yerini sıvazlayınca keçinin memeleri ayaklarının arasına inip sütle
doldu. Sonra bir kase istedi. Sağıp kaseyi doldurdu ve evlerinden birine
gönderdi. Bu şekilde bütün evlerine birer kase süt yolladı. En son yanında
bulunanlar için süt sağdı ve birlikte içtiler."
Ravi Ali der ki:
"Hammad bin Zeyd bunu bize rivayet ederken Ebu Hureyre'yi zikretmeden
mürsel olarak nakletti."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: