DELAİLU NÜBÜVVE |
Bu Kitapta,
Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Doğumundan Peygamberliğine, Peygamberliğinden
Hicretine, Hicretinden Bilinen Gazvelerinin ve Nakledilmiş Tarihleriyle Seferlerinin
Sonuncusuna Değin ve O'na Gelen Kabile Heyetleri Esnasında Zuhur Eden Daha
Önce Zikri Geçmiş Olanlar Dışındaki Mucizelerine Dair Bölümler |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Şerefine ve O'na İman Eden Temim ed-Dari'nin Hürmetine Zuhur Eden Keramet
Muaviye bin Harmel anlatıyor: Medine'ye
geldiğimde Mescid'de üç gün boyunca aç kaldım. Sonra
Ömer'e gidip: "Ey müminlerin emiri! Yakalanmadan
teslim olup tövbe edenlerden biriyim" dedim. Ömer: "Sen kimsin?"
diye sorunca: "(Müseylime'nin damadı) Muaviye bin Harmel'im"
karşılığını verdim. Ömer: "Müminlerin en hayırlı adamının yanına gidip
misafiri ol" dedi. Temim ed-Dari de namazını
bitirdiği zaman sağında ve solunda duran adamların kolundan tutup evine
götürürdü. Namazda yanında durduğumda namaz sonrası kolumdan tutup evine
götürüp yemek ikramında bulundu. O kadar çok açtım ki ne kadar yedimse de
doyamadım.
Bir gün Harre taraflarında bir ateş göründü. Ömer, Temim'in yanına geldi ve: "Kalk da şu ateşin yanına
gidelim" dedi. Temim: "Ey müminlerin emiri!
Ben kimim ve neyim ki ona gideyim?" karşılığını verdi. Ancak Ömer'in
ısrarları üzerine Temim onunla birlikte gitti. Ben de ateşin yanına kadar
onların peşinden gittim. Ateşin yanına vardıklarında Temim ateşi elleriyle
iteleye iteleye sonunda dağdaki bir yarığın içinde
soktu ve peşinden girdi. Temim ateşin peşinden girince Ömer üç defa:
"Gören, görmeyen gibi değildir" dedi.
Lafız Sağani'nin lafzıdır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: