|
DELAİLU NÜBÜVVE |
Bu Kitapta,
Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Doğumundan Peygamberliğine,
Peygamberliğinden Hicretine, Hicretinden Bilinen Gazvelerinin ve Nakledilmiş
Tarihleriyle Seferlerinin Sonuncusuna Değin ve O'na Gelen Kabile Heyetleri
Esnasında Zuhur Eden Daha Önce Zikri Geçmiş Olanlar Dışındaki Mucizelerine
Dair Bölümler |
Çakıl Taşlarının
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ashabından Birinin Elinde Tesbih
Etmesi
Ebu Zer anlatıyor: Bir
olaya şahit olduğumdan beri Osman'ı hayırdan başka bir şeyle anmam.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yalnız kaldığı anları bekler ve bu
anları da değerlendirirdim. Bir defasında onu yalnız başına otururken görünce
bunu fırsat bilip yanında oturdum. Sonra Ebu Bekr geldi, selam verip
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağ tarafında oturdu. Sonra Ömer
geldi. Selam verip Ebu Bekr'in sağ tarafında oturdu. Sonra Osman geldi. O da
selam verip Ömer'in sağ tarafına oturdu.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde yedi (veya dokuz) çakıl taşı vardı. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları avucuna alınca çakıllar tesbih etmeye
başladılar. Öyle ki onlardan arı uğultusu gibi bir uğultunun geldiğini işittim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları yere koyunca sesleri kesildi.
Sonra çakılları Ebu Bekr'in avucuna koydu. Çakıllar Ebu Bekr'in elinde tesbih
etmeye başladılar. Öyle ki onlardan arı uğultusu gibi bir uğultunun geldiğini
işittim. Onları yere koyunca da sesleri kesildi. Sonra çakılları Ömer'in
avucuna koydu. Çakıllar Ömer'in elinde tesbih etmeye başladılar. Öyle ki
onlardan arı uğultusu gibi bir uğultunun geldiğini işittim. Onları yere koyunca
da sesleri kesildi. Sonra çakılları Osman'ın avucuna koydu. Çakıllar Osman'ın
da elinde tesbih etmeye başladılar. Öyle ki onlardan arı uğultusu gibi bir
uğultunun geldiğini işittim. Onları yere koyunca da sesleri kesildi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İşte bu, nebevi
hilafettir" buyurdu.
Muhammed bin Beşşar da
aynısını Kureyş bin Enes kanalıyla Salih bin Ebi'lAhdar'dan rivayet etmiştir.
Ancak Salih, ezberi sağlam biri değildir. Mahfuz olanı ise Şuayb bin Ebi
Hamza'nın Zühri'den olan rivayetidir.
Velid bin Süveyd'in
bildirdiğine göre Süleym oğullarından yaşlı bir adam Ebu Zer'i Rebeze'de
görmüş, Ebu Zer bu olayı ona anlatmıştır. Bu adam da Ebu Zer'den naklen bu
olayı aktarmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: