DELAİLU NÜBÜVVE |
Bu Kitapta,
Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Doğumundan Peygamberliğine,
Peygamberliğinden Hicretine, Hicretinden Bilinen Gazvelerinin ve Nakledilmiş
Tarihleriyle Seferlerinin Sonuncusuna Değin ve O'na Gelen Kabile Heyetleri
Esnasında Zuhur Eden Daha Önce Zikri Geçmiş Olanlar Dışındaki Mucizelerine
Dair Bölümler |
Ölünün, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Peygamberliğine ve Ondan Sonra Gelenlerin
Hilafetine Şahitlik Etmesi ki Bu Rivayet, Sahihtir
Said bin el-Müseyyeb
bildiriyor: Haris bin el-Hazrec oğullarından Zeyd bin Harice el-Ensari, Osman
bin Affan zamanında vefat etti. Kendi giysisiyle örtüldükten sonra göğsünden
bir ses duyuldu. Daha sonra ise şöyle dediği duyuldu: "Ahmed, ilk Kitab'da
da Ahmed olarak geçmektedir. Kendiyle ilgili hususlarda zayıf, Allah'ın
emirlerini yerine getirmede güçlü olan Ebu Bekr doğru söylemiş! Doğru söylemiş!
ilk Kitab'da da bu böyleydi. Doğru söylemiş! Güçlü ve güvenilir biri olan Ömer
bin el-Hattab doğru söylemiş! ilk Kitab'da da bu böyleydi. Diğer ikisinin
yolundan giden Osman bin Affan da doğru söylemiş! Dördü gidip ikisi kaldı.
Fitneler geldi. Güçlü olanlar zayıfları yedi. Kıyamet koptu. Ordunuzdan Eris
kuyusu ile ilgili haber sizlere gelecek! Eris kuyusu nelere sebep olacak!"
Daha sonraları Hatma
oğullarından bir adam öldü. Giysisiyle örtüldükten sonra göğsünden bir sesin
geldiği görüldü. Daha sonra ise şöyle dediği duyuldu: "Haris bin el-Hazrec
oğullarından olan adam (Zeyd) doğru söylemiş! Doğru söylemiş!"
Ka'nebı de aynı isnadla
benzerini rivayet etmiştir. Bunun da isnadı sahihtir ve şahitleri vardır.
ismail bin Ebi Halid der
ki: Yezid bin en-Nu'man bin Beşir, Kasım bin Abdirrahman'ın ders halkasına
babası Nu'man bin Beşir'in (karısına yazdığı) mektubuyla geldi. Mektupta şunlar
yazıyordu:
"BismillahirrahmanirRahim!
Nu'man bin Beşir'den Ümmü Abdillah binti Ebi Haşim'e! Allah'ın selamı üzerine
olsun! Senin adına kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamdederim. Zeyd bin
Harise olayı konusunda bilgi vermem için bana bir mektup yazmışsın. Zeyd,
Medine'nin en sağlıklı kişilerinden biriyken boğazında bir ağrıya maruz kaldı
ve sabah ile ikindi namazı arasında vefat etti. Öldükten sonra onu sırtüstü
yatırıp iki giysi ve bir hırkayla üzerini örttük.
ikindi namazı sonrası
yerimde oturmuş tesbih ederken biri yanıma geldi ve: ‘‘Zeyd vefatından sonra
konuştu!’‘ dedi. Hemen kalkıp bulunduğu yere gittim. Ensar'dan da oraya
gelenler olmuştu. Vardığımızda Zeyd şöyle diyordu veya diline şunlar
söyletiliyordu: ‘‘içlerinden en güçlüsü ortanca olanıydı ve Allah yolunda
kimsenin kınamasından çekinmezdi. Zayıfı güçlüye ezdirmezdi. Allah'ın kulu ve
müminlerin emiri olan bu kişi doğru söylemiş! Doğru söylemiş! ilk Kitab'da da
bu böyleydi. Müminlerin emiri Osman bin Affan insanların çoğu hatasını
affederdi. iki günü geçti, dördü kaldı. Sonra insanlar ayrılığa düşüp
birbirlerini yedi. Düzen bozuldu, sınırlar çiğnendi. Müminler korkuya kapılıp:
"Ey insanlar! Allah'ın Kitab'ı ile takdirine uyun! Liderinize yönelip
emirlerini dinleyin. Bundan yüz çevirenler kanlarından başkalarını sorumlu
tutmasın" dediler. Yüce Allah'ın takdiri sonunda gerçekleşti. Allahu
Ekber! Şu cennet, şu da cehennemdir. Peygamberler ve sıddikler: "Selam
olsun sana ey Abdullah bin Revaha! Uhud savaşında öldürülen Harice'nin babası
ile Sa'd'a neler olduğunu gördün mü?" derler. "Fakat ne mümkün!
Bilinmeli ki, o (cehennem) alevlenen bir ateştir. Derileri kavurup soyar. Yüz
çevirip geri dönen, (servet) toplayıp yığan kimseyi (kendine) çağırır! Şüphesiz
insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır." [Mearic 15-19]’‘
Sonrasında Zeyd sesini
kesti. Oradakilere ben gelmeden neler konuştuğunu sorduğumda şöyle dediler:
"Susun! Susun, dediğini işittik. Birbirimize baktığımızda sesin örtünün
altından geldiğini fark ettik. Yüzünü açtığımızda: ‘‘Bu, Allah'ın Resulü
Ahmed'dir! Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketi üzerine
olsun!’‘ dedi. Sonra: ‘‘Güvenilir ve dürüst biri olan Ebu Bekr, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) halifesidir. Beden olarak zayıf ama Allah'ın
emirlerini uygulamada pek güçlüdür. Doğru söylemiş! Doğru söylemiş! ilk
Kitab'da da bu böyleydi’‘ dedi."
Başka bir kanalla ismail
bin Ebi Halid aynı isnadla bir öncekinin aynısını zikreder. Ancak ortalarında:
"Bu olay Osman'ın hilafetinin üzerinden tam olarak iki yıl geçtikten sonra
vaki olmuştu" ibaresi geçmektedir. Sonunda da şöyle geçer: "iki günün
geçip dördünün kalmasından kasıt, Hz. Osman'ın geçmiş iki yıllık hilafetidir.
Bu olayın ardından kalan dört yıllık süreyi ve bu süre zarfında neler olacağını
gözleyip durdum. Bu süre zarfında Irak ahalisi itaatten el çekti, baş kaldırdı
ve valileri Velid bin Ukbe'ye dil uzattılar. Allah'ın selamı ve rahmeti üzerine
olsun."
isnadı sahihtir. Aynısı
Habib bin Salim kanalıyla Nu'man bin Beşir'den rivayet edilmiş, bu rivayette
ibnu'l-Müseyyeb'in rivayetinde olduğu gibi Eris kuyusu da zikredilmiştir. Eris
kuyusu konusuna gelince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yüzük edinip
parmağına takmıştı. Nebi'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra bu yüzüğü Ebu
Bekr taktı. Ebu Bekr'den sonra Ömer taktı. Ömer'den sonra Osman taktı. Osman'ın
hilafetinin üzerinden altı yıl geçtikten sonra bu yüzük Eris kuyusuna düştü. Bu
yüzük kuyuya düştükten sonra bazı valiler değişmiş ve Zeyd bin Harice'nin
diliyle ifade edildiği gibi fitnelerin kapısı aralanmıştır.
Buhari,
et-Tarihu'l-Kebir'de şöyle der: "Zeyd bin Harice el-Hazreci el-Ensari,
Bedir savaşına katılmış, Osman zamanında vefat etmiştir. Ölümünden sonra
konuşan kişi de kendisidir."
Ölümden sonra konuşanlar
konusunda birçok kişiden sahih isnadlarla başka rivayetler de gelmiştir.
Abdullah bin Ubeyd
el-Ensari bildiriyor: Müseylime'nin öldürdüğü adamlardan biri ölümünden sonra
dile gelip: "Muhammed, Allah'ın Resulü'dür! Ebu Bekr doğru sözlüdür. Osman
güvenilir ve merhametlidir" dedi. Ömer hakkında ne söylediğini ise
bilmiyorum.
Husayn bin Abdirrahman
bin Abdillah bin Ubeyd el-Ensari der ki: Sıffin veya Cemel savaşında ölüleri
toplarken Ensar'dan ölmüş bir adam dile gelip:
"Muhammed, Allah'ın
Resulü'dür. Ebu Bekr doğru sözlüdür. Ömer şehittir. Osman da
merhametlidir" dedi ve sustu.
Halid et-Tahhan, ezberi
Ali bin Asım'dan daha iyi ve daha sağlamdır.
Doğrusunu Allah bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: