DELAİLU NÜBÜVVE

Bu Kitapta, Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Doğumundan Peygamberliğine, Peygamberliğinden Hicretine, Hicretinden Bilinen Gazvelerinin ve Nakledilmiş Tarihleriyle Seferlerinin Sonuncusuna Değin ve O'na Gelen Kabile Heyetleri Esnasında Zuhur Eden Daha Önce Zikri Geçmiş Olanlar Dışındaki Mucizelerine Dair Bölümler

Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Secde Ettikten Sonra Sahibine Karşı Uysallaşan Huysuz Deve

Cabir bin Abdillah bildiriyor: Seleme oğullarının sulamada kullandıkları develeri huysuzlaştı ve kendine yaklaştırmaz oldu. Devenin suladığı hurmalar susuz kalınca sahibi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip durumu anlattı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benimle gel!'' dedi ve sahibiyle birlikte hurma bahçesine gitti. Bahçe kapısına ulaştıklarında adam: "Ey Allah'ın Resulü! Girme! Devenin sana zarar vermesinden korkarım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Girin! Size herhangi bir zararı dokunmayacaktır'' buyurdu. Deve Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görünce başını öne eğerek geldi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde durup secde etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

''Devenizi tutun, yularını bağlayıp semerini takın'' buyurdu. Bunun üzerine sahipleri yaklaşıp devenin yularını bağladılar ve semerini taktılar. "Ey Allah'ın Resulü! Deve seni görünce sana secde etti!" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benim için böyle demeyin! Sahip olmadığım bir değeri bana atfetmeyin! Vallahi bana secde etmiş değil! Sadece Yüce Allah benim için onu uysallaştırdı'' buyurdu.

Bu konuda Enes bin Malik'in de Nebi'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayeti bulunmaktadır.

Hammad bin Seleme der ki: "Kays oğullarından bir adamın babasından naklen şöyle anlattığını işittim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldiğinde henüz süt vermeyen ve kendisiyle baş edemediğimiz huysuz bir devemiz vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) deveye yaklaşıp memelerini okşadı. Memeleri süt dolunca da sağıp içti."

Bu konuda ibn Ebi Evfa'dan da rivayet gelmiştir.

Abdullah bin Ebi Evfa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte oturmuşken biri geldi ve: "Filan kişilerin su devesi huysuzlaşıp ellerinden kaçtı" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkınca biz de onunla kalktık. Devenin bulunduğu yere vardığımızda: "Ey Allah'ın Resulü! Ona yaklaşma! Sana zarar vermesinden korkarız!" dedik. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devenin yanına yaklaştı. Deve onu görünce secdeye kapandı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini devenin başına koydu ve: "Yularını verin" buyurdu. Yular getirilince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu devenin boynuna taktı ve: "Devenin sahibini çağırın" buyurdu.

Devenin sahibi gelince Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Deve senin mi?" diye sordu. Adam: "Evet!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemini güzelce ver ve fazla ağır iş yaptırma'' buyurdu. Adam: "Öyle yaparım" dedi. Ashabı: "Ey Allah'ın Resulü! Hayvanlardan biri sana secde ediyor! Hakkın ödenmez ve sana, secde etmek ondan daha çok bize yakışır" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ümmetimden birilerinin birilerine secde etmesini isteyecek olsaydım kadınların kocalarına secde etmesini isterdim'' buyurdu.

Bu konuda ibn Abbas'tan da rivayet gelmiştir.

ibn Abbas der ki: Birileri Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Devemiz huysuzlaştı ve bahçeye girmiyor" dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devenin yanına gitti ve: ''Gel!'' diyerek onu çağırdı. Deve başını yere eğerek geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona yularını takıp sahibine teslim etti. Ebu Bekr: '(Ey Allah'ın Resulü! Deve sanki peygamber olduğunu biliyor" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cinlerin ve insanların kafirleri dışında şu iki dağ arasında kim varsa benim peygamber olduğumu biliyor'' buyurdu.

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

Vahşi Hayvanın Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Görünce Sakinleşmesi