DELAİLU NÜBÜVVE |
ARAP HEYETLERİNİN RESULULLAH'A (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) GELMESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Hame bin Heym bin Lakis
bin İblis'in Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gelmesi ve Müslüman
Olması
Hz. Ömer anlatıyor: Bir gün
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Tihame dağlarından bir
dağ üzerinde otururken elinde bastonu olan yaşlı bir adam bize doğru geldi ve
Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) selamını aldıktan sonra: "Ey cinlerin nağme
ve şarkısı! sen kimsin?'' diye sorunca, adam: "Ben Hame bin Heym bin Lakis
bin iblis'im" karşılığını verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Seninle İblis arasında iki atanın geçmiş olduğunu görüyorum.
Senin üzerinden ne kadar yıl geçti?'' buyurunca, adam: "Pek azı müstesna,
dünyanın ömrünü yaşadım. Kabil'in Habil'i öldürdüğü gecelerde ben konuşmaları
anlayacak yaşta küçük bir çocuktum. Tepelere uğruyor, insanlara yemeği bozmayı
ve akrabalık bağlarını kesmeyi emrediyordum" karşılığını verdi.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Damgalanan ihtiyarın ve duraksayan gencin ameli ne
kötüdür'' buyurunca, adam şöyle dedi: "Bana cevap vermeyi bırak. Çünkü ben
Allah'a tövbe ettim. Ben Nuh'la ve ona iman eden kavmi ile beraber kendi
mescidinde bulundum ve kavmine yaptığı davetinden ötürü sürekli olarak onu
kınamaya devam ettim. Sonunda ağlayıp beni de ağlatarak: ‘‘Ben bu yaptığımdan
dolayı pişman olanlardanım. Cahillerden biri olmaktan da Allah'a sığınırım’‘
dedi. Kendisine: ‘‘Ey Nuh! Ben şehid Habil bin Adem'in öldürülmesine iştirak
edenlerden bir kişiyim. Sence tövbe edersem Allah katında kabul buyrulur mu?’‘
dediğimde: ‘‘Ey Ham! Sen hayır yapmaya yönel. Pişmanlık gelmeden hayır işlemeye
bak. Allah'ın bana indirdiği kitapta: "Bir kul, Allah'a tövbe ederse Allah
onun tövbesini mutlaka kabul eder" diye okudum. Kalk, abdest al ve Allah
için iki secde yap’‘ karşılığını verdi. Bunun üzerine ben de hemen onun bana
söylediklerini yaptım ve bana: ‘‘Kaldır başını, gökten tövbenin kabul edilişine
dair haber indi’‘ denildi. Bunun üzerine ben de Allah için tekrar secdeye
kapandım.
Ben Hud'la ve ona iman
eden kavmi ile beraber kendi mescidinde bulundum ve kavmine yaptığı davetinden
ötürü sürekli olarak onu kınamaya devam ettim. Sonunda ağlayıp beni de
ağlatarak: ‘‘Ben bu yaptığımdan dolayı pişman olanlardanım. Cahillerden biri
olmaktan da Allah'a sığınırım’‘ dedi.
Ben Salih'le ve ona iman
eden kavmi ile beraber kendi mescidinde bulundum ve kavmine yaptığı davetinden
ötürü sürekli olarak onu kınamaya devam ettim. Sonunda ağlayıp beni de
ağlatarak: ‘‘Ben bu yaptığımdan dolayı pişman olanlardanım. cahillerden biri
olmaktan da Allah'a sığınırım’‘ dedi.
Ben Yakub'u da ziyaret
ederdim. Yusuf ile birlikte o güvenli yerde de bulundum. Vadilerde ilyas ile
karşılaşırdım ve şimdi de onunla karşılaşıyorum.
Musa bin imran ile
karşılaştım. O bana Tevrat'ı öğretti ve: ‘‘isa bin Meryem ile karşılaşırsan
Musa'dan ona selam söyle’‘ dedi. İsa da: ‘‘Eğer Muhammed (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile karşılaşırsan benden ona selam söyle’‘ dedi."
Bunun üzerine
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerinden yaşlar boşanarak:
"Dünya durdukça İsa'ya selam olsun. Ey Ham! Emaneti sahibine
ulaştırdığından dolayı sana da selam olsun'' buyurdu.
Ham: "Ey Allah'ın
Resulü! Benim hakkımda Musa'nın yaptığını sen de yap. O bana Tevrat'tan bir
şeyler öğretti" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendisine, Vakıa, Mürselat, Nebe, Tekvir, ihlas, Felak ve Nas Surelerini
öğretti. Sonra kendisine: "Ey Ham! İhtiyacını bize bildir ve bizi ziyaret
etmeyi bırakma'' buyurdu.
Ömer der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etti ve (vefatından önce) bize Ham'ın ölüm haberini
vermiş değildi. Şimdi onun diri veya ölü olduğunu bilmiyoruz."
Büyük kişiler Ebu Ma'şer
el-Medinı'den rivayette bulunmuştur. Ancak ilim ehli onu zayıf görmüştür.
Bu hadis başka bir
kanalla da rivayet edilmiştir ve bundan daha kavidir.
Doğrusunu da Allah
bilir. --- Ukayli, ed-Duafa (1/98, (''Aslı yoktur"). İbnü'l-Cevzi, bunu
uydurma hadisler arasında zikretmiştir. Bakın: Suyuti, el-Leallu'l-masnua
(1/174)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Allah
Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. İlyas ile Karşılaşması