DELAİLU NÜBÜVVE |
ARAP HEYETLERİNİN RESULULLAH'A (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) GELMESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Dimam bin Sa'lebe'nin
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gelmesi
Abdullah bin Abbas anlatıyor:
Sa'd bin Bekr oğulları, Dimam bin Sa'lebe'yi temsilcileri olarak Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gönderdiler. Dimam gelip devesini Mescid'in
kapısında çöktürdü, orada bağladı ve Mescid'e girdi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabının arasında oturuyordu. Dimam: "Abdulmuttalib'in
torunu hanginiz?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Abdulmuttalib'in torunu benim'' karşılığını verdi. Dimam: "Muhammed
sen misin?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Evet!" karşılığını verdi. Dimam: "Ey Abdulmuttalib'in torunu!
Sana bazı sorular soracağım. Ancak kaba olabilirim, şimdiden bana gücenme"
deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gücenmem, istediğini
sorabilirsin'' karşılığını verdi.
Dimam: "Senin,
senden öncekilerin ve senden sonra geleceklerin ilahı olan Allah aşkına söyle!
Seni bize elçi olarak Allah mı gönderdi?" diye sorunca, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah şah id olsun ki evet, kendisi
gönderdi'' karşılığını verdi. Dimam: "Senin, senden öncekilerin ve senden
sonra geleceklerin ilahı olan Allah aşkına söyle! Sadece Allah'a ibadet
etmemizi, hiçbir şeyi ona ortak koşmamamızı, atalarımızın Allah'tan gayrı
ibadet ettikleri putlardan uzak durmamızı sana Allah mı emretti?" diye
sorunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah şahid olsun ki evet,
kendisi emretti" karşılığını verdi.
Sonrasında Dimam namaz,
zekat, oruç, hac ve İslam şeriatındaki diğer farzları tek tek zikredip sordu.
Her birini öncekiler gibi Allah adına sordu. Sorularını bitirince de:
"Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna
şahadet ederim. Söylediğin farzları yerine getirecek, yasaklanan şeylerden de
uzak duracağım. Ama bunlardan hiçbirini ne eksik, ne de fazla yaparım"
dedi. Sonrasında binmek üzere devesine yöneldi. Dimam devesine yönelince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oradakilere: "Şu iki örgüsü olan
adam dediğini yaparsa cennete girer'' buyurdu. Dimam sert mizaçlı biriydi ve
saçlarında iki örgü vardı.
Dimam devesine gidip onu
çözdü. Binip kabilesine döndü. Kabilesi yanında toplandıklarında ilk dediği
şey: "Lat ve Uzza'ya yazıklar olsun!" oldu. Kabilesi: "Ey Dimam!
Ne diyorsun? Alaca hastalığına tutulmaktan, cüzama yakalanmaktan ve delirmekten
kork!" diye çıkışınca, Dimam: "Size de yazıklar olsun! Vallahi
onların kimseye ne bir zararı, ne de yararı dokunur. Yüce Allah bir elçi
gönderdi. Sizi içinde bulunduğunuz bu durumdan kurtarmak için de ona bir Kitab
indirdi. Allah'tan başka ilah olmadığına, tek ve ortaksız olduğuna, Muhammed'in
de Allah'ın Resulü olduğuna şahadet ederim. Yanımda sizler için emirler ve
yasaklar ile geldim" dedi. O gün akşam olduğunda ise kabilesinden müslüman
olmayan tek bir erkek ve kadın kalmamıştı.
ibn Abbas der ki:
"Bundan dolayı gelen kabile temsilcileri arasında Dimam bin Sa'lebe'den
daha hayırlısını duymuş değiliz."
Enes bin Malik, Dimam
bin Sa'lebe'nin kıssasını buna yakın bir şekilde rivayet etmiştir.
Buhari ve Müslim bunu
Sahihllerinde bu kanalla rivayet etmişlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: