DELAİLU

NÜBÜVVE

MEKKE'NİN FETHİ

 

Safvan bin Umeyye'nin, İkrime bin Ebi Cehil'in ve Eşlerinin Kıssası

 

ibn Şihab bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bazı kadınlar bulundukları bölgede Müslüman olmuş, ancak hicret etmemişlerdi. Bunlar Müslüman olduklarında kocaları henüz kafirdi. Bu kadınlardan biri de (Atike) bintu'l-Velid bin el-Muğire idi. (Atike,) Safvan bin Umeyye ile evliydi ve Mekke'nin fethi sırasında Müslüman olmuştu. Kocası Safvan bin Umeyye ise Müslümanlardan kaçmıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcası oğlu Vehb bin Umeyri Safvan'a gönderdi. Onu İslam'a davet etti, geri dönmesi ve istemesi halinde Müslüman olabileceğini, Müslüman olmaması halinde de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarafından iki ay sürgüne gönderileceği mesajını iletti. Bunların güvencesi olarak da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hırkasını da kendisiyle gönderdi.

 

Safvan, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hırkası ile geri döndüğü zaman atı üzerinde: "Ey Muhammed! Vehb bin Umeyr bana hırkanı getirerek geldi. Beni yanına çağırdığını, Müslüman olmam halinde bunu kabul edeceğini, aksi halde beni iki aylığına sürgüne göndereceğini söyledi" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey Ebu Vehb! İn!'' buyurunca, Safvan: "Vallahi bu konuda kararını açıklayıncaya kadar inmem!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İki değil dört ay sürgün edileceksin!" buyurdu.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir orduyla Hevazin kabilesinin üzerine gideceği zaman ödünç olarak silah ve savaş teçhizatı istemek üzere Safvan'ı yanına çağırdı. Safvan: "Bunlar benden zorla mı alınacak, yoksa istersem mi vereceğim?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tabi ki istersen vereceksin" buyurdu. Bunun üzerine Safvan yanında bulunan silah ile diğer savaş aletlerini ödünç olarak Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdi.

 

Safvan henüz kafir biri iken Huneyn savaşı ile Taif üzerine yapılan seferde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte çıktı. O zamanlar karısı müslümandı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Safvan da Müslüman olana kadar karısıyla onu ayırmadı. Safvan Müslüman olunca karısı eski nikahla yanında kaldı.

 

ibn Şihab der ki: "Safvan'ın Müslüman olması ile karısının Müslüman olması arasında yaklaşık olarak iki ay vardı."

 

ibn Şihab'ın bildirdiğine göre Haris bin Hişam'ın kızı Ümmü Hakim de Mekke'nin fethi sırasında Müslüman olmuş, kocası ikrime bin Ebi Cehil ise Müslümanlardan Yemen'e kaçmıştı. Karısı Ümmü Hakim peşinden Yemen'e gitti ve onu İslam'a davet etti. ikrime bu davete icabet edip Müslüman oldu. Ümmü Hakim Fetih yılı kocası ikrime'yi alıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına döndü. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları görünce sevinç içinde ayağa fırladı. Hırkasını giymeden de ikrime ona biat etti. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ümmü Hakim ile ikrime'yi ayarttığı konusunda bize ulaşan bir bilgi yoktur. ikrime de Müslüman olunca eski nikah üzerinden yine karı koca olarak kaldılar.

 

 

 

Urve ile Musa bin Ukbe bir önceki hadiste geçtiği gibi Safvan ve ikrime'nin kıssasını zikretmiştir. Urve ise rivayetinde ikrime kıssasını şöyle anlatmıştır: Bir gemiye bindi ve oturduğunda Lat ve Uzza'yı zikrederek sesini yükseltti. Gemi sahipleri: "Burada Allah'a tek olarak ihlasla dua dışında hiçbir şeyin adıyla dua yapılması uygun olmaz" dediler. ikrime de: "Eğer denizde Allah'tan başkasına dua edilmezse o kesinlikle karada da tek başına dua edilen zattır. Allah'a yemin olsun ki, ben Muhammed'in yanına döneceğim" karşılığını verdi. Sonra geri dönüp Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat etti.

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Safvan bin Umeyye' nin silah larından bahsedilince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birini gönderip Safvan'ı çağırttı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Safvan'dan silahlarını isteyince, Safvan: "Eman nerededir? Bunları gasp olarak mı alacaksınız?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer istersen teçhizatı elinde tutar ve vermezsin. Eğer ödünç olarak verirsen sana iade edilinceye kadar onların garantisi bana aittir'' buyurdu. Bunun üzerine Safvan: "O zaman bir sorun yoktur, onları sana ödünç olarak veriyorum" dedi. O gün Safvan yüz zırhı teçhizatı ile birlikte vermişti. Çünkü Safvan'ın yanında çok silah bulunmaktaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onları bize taşı(yacak hayvanlar da ver)'' buyurunca, Safvan onları taşımayı üzerine aldı.

Lafız Musa'nın lafzıdır.

 

 

 

Vakıdi'nin bildirdiğine göre Abdullah bin Yezid el-Huzeli, Ebu Hasın el-Huzeli'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kureyşli üç kişiden borç aldı. Safvan bin Umeyye'den elli bin dirhem, Abdullah bin Ebi Rabia'dan kırk bin dirhem ve Huvaytib bin Abdiluzza'dan kırk bin dirhem aldı. Bu aldıklarını ashabından zayıf olan kişiler arasında taksim etti. Cezime harekatının masraf ve tazminatı da bununla karşılandı.

 

 

 

ibn ishak der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'ye girdiği zaman Hubeyre bin Ebi Vehb ve Abdullah bin ez-Zeba'ra, Necran'a kaçtılar. Hubeyre bin Ebi Vehb Necran'da ikamet etti ve orada müşrik olarak öldü. Ancak ibnu'z-Zeba'ra, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geri dönüp Müslüman olduğunu ve özrünü bazı beyitler zikrederek dile getirdi. Bu beyitlerden bir kısmı şöyledir:

"Şahid oldum senin dininin doğruluğuna ve hak oluşuna Şahid oldum senin kullar arasındaki büyüklüğüne Anam babam sana feda olsun beni onlar saptırdı beni af fet sen Çünkü merhamet eden ve merhamet edilen kimsesin sen."

 

Bu konuda daha birçok beyitler de zikretti. 

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hind binti Utbe bin Rebia'nın Müslüman Olması