DELAİLU NÜBÜVVE |
HAYBER'İN FETHİNDEN SONRA KAZA UMRESİNDEN ÖNCE YAPILAN
MÜFREZELER |
Muhallim bin Cessame'nin
Kendisini İslam Selamıyla Selamlamasına Rağmen, Amir'i Öldürdüğü Müfreze
Abdullah bin Ebi Hadred,
babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi müfreze
olarak idam'a gönderdi. Müfrezenin içinde Ebu Katade Haris bin Rib'ı ve
Muhallim bin Cessame bin Kays el-Leysi de vardı. idam denilen bölgenin
düzlüğüne vardığımızda Amir bin Adbat el-Eşcai'yle karşılaştık. Amir devesine
binmiş, yanında az bir eşyası, bir de süt tulumu vardı. Yanımıza ulaştığında
Müslümanlar gibi bize selam verdi. Bize bu şekilde selam verince ona
dokunmadık. Ancak Muhallim bin Cessame aralarında bulunan bir husumetten dolayı
ona saldırıp öldürdü. Öldürdükten sonra da devesi ile eşyalarını aldı.
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geri dönüp olanları anlattığımızda, bu
konuda: "Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli
araştırmayı yapın. Size selam veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine
göz dikerek, ''Sen mümin değilsin’‘ demeyin. Allah katında pek çok ganimetler
vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu. Onun için
iyice araştırın. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır"[Nisa
94] ayeti nazil oldu.
ibn Ebi Hadred
el-Eslemi, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu
Katade, Muhallim bin Cessame ve beni bir müfreze içinde idam'a gönderdi. Amir
bin Adbat el-Eşcai ile karşılaştığımızda bizi Müslümanların selamıyla
selamladı. Benle Ebu Katade ona dokunmazken Muhallim ona saldırıp öldürdü ve
devesi ile üzerinde bulunan bir tulum sütü aldı. Döndüğümüzde bu olayı
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattık. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Muhallim'e: ''Adamı iman ettiğini söyledikten sonra mı öldürdün?"
diye çıkıştı. Bu konuda da: "Ey iman edenler! Allah yolunda sefere
çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selam veren kimseye, dünya
hayatının geçici menfaatine göz dikerek, ‘‘Sen mümin değilsin’‘ demeyin. Allah
katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size
lütufta bulundu. Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan
hakkıyla haberdardır"[Nisa 94] ayeti nazil oldu.
Urve bin ez-Zübeyr, -her
ikisi de Huneyn savaşına katılmış olan- babası ve dedesinden bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kıldırdıktan sonra bir
ağacın gölgesinde oturdu. Uyeyne bin Bedr yanına geldi ve Amir bin Adbat
el-Eşcai"nin dökülen kanının karşılığını talep etti. Uyeyne de o zamanlar
Kays kabilesinin lideriydi. Hindek kabilesinin lideri olan Akra' bin Habis de
Muhallim bin Cessame'yi öldürülmekten kurtarmak için geldi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Amir bin Adbat el-Eşca'i"nin kabilesine:
"(Diyet olarak) şimdi elli deve, Medine'ye döndükten sonra da elli deve
almayı kabul eder misiniz?" buyurunca, Uyeyne bin Bedr: "Vallahi
bizim kadınlarımızın tattığı acıyı onun kadınlarına da tattırmadan bırakmam"
karşılığını verdi.
Bunun üzerine Leys
oğullarından ibn Mükeytel adında orta boylu bir adam kalkıp: "Ey Allah'ın
Resulü! İslam'ın başlarında böylesi bir öldürme, başı yakalanıp sonu kaçan
koyun sürüsüne benziyor. Sen bugün kısas hükmünü ver, yarın da böylesi bir
konuda dilediğin hükmü verirsin" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir daha: "(Diyet olarak) şimdi elli deve, Medine'ye döndükten
sonra da elli deve almayı kabul eder misiniz?" buyurdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) teklifi birkaç defa tekrarlayınca sonunda diyeti
kabul ettiler.
Muhallim'in kabilesi:
"Muhallim'i getirin de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
bağışlanma dilesin" deyince uzun boylu, zayıfça, kaftanlı, öldürülmek
üzere hazırlanmış bir adam gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
önünde durdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Muhallim'i
bağışlama'' buyurdu. Muhallim gözyaşlarını giysisinin ucuyla silerek oradan
ayrıldı.
Muhammed bin ishak der
ki: Muhallim'in kabilesi ise Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha
sonra ona bağışlanma dilediğini söylemiştir. Benim kitabımda bu rivayeti ibn
Hadred, babasından naklen bildirmiştir. Haccac bin Minhal'ın Hammad'dan
bildirdiği isnadda ise rivayeti Ebu Hadred'in, babasından naklen bildirdiği
söylenmiştir.
Ziyad bin Sa'd bin
Dumayra es-Sülemi, Urve bin ez-Zübeyr'e, -her ikisi de Huneyn savaşına katılmış
olan- babası ve dedesinden bildiriyor: Muhallim bin Cessame el-Leysi, Müslüman
olduktan sonra Eşca' kabilesinden müslüman bir adamı öldürdü. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hüküm verdiği ilk öldürme diyeti de bu olmuştur.
Uyeyne, Eşca'lı adamın kanının bedelini talep etti, zira kendisi Gatafanlıydı.
Akra' bin Habis de Muhallim adına konuştu, zira o da Hindekliydi.
Aradaki çekişme kızışıp
sesler de yükselince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Uyeyne!
Diyet almayı kabul eder misin?'' diye sordu. Uyeyne: "Hayır! Bizim
kadınlara tattırdığı acı ve üzüntüyü onun kadınları da tatmadıkça Vallahi kabul
etmem!" dedi. Bir daha çekişmeler artıp sesler yükselince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Ey Uyeyne! Diyet almayı kabul eder
misin?'' diye sordu. Uyeyne daha önceki gibi karşılık verdi.
Bunun üzerine Kays
oğullarından Mükeytel adında bir adam ayağa kalktı.
Bir elinde mızrak,
diğerinde kalkan vardı. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! İslam'ın başlarında
böylesi bir öldürme, başı yakalanıp sonu kaçan koyun sürüsüne benziyor. Sen
bugün kısas hükmünü ver, yarın da böylesi bir konuda dilediğin hükmü
verirsin" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''(Diyet olarak)
şimdi elli deve, Medine'ye döndükten sonra da elli deve" buyurdu.
Bu olay da Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferlerinin birinde vaki olmuştu.
Muhallim, uzun boylu ve
esmer biriydi. Topluluğun bir ucunda bulunuyordu. ilerleye ilerleye sonunda
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önüne kadar gelip oturdu.
Gözlerinden de yaşlar akıyordu. "Ey Allah'ın Resulü! Senin de duyduğun
şeyi yaptığımı itiraf ediyorum. Ancak Allah'a tövbe ediyorum. Ey Allah'ın
Resulü! Bana bağışlanma dile" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yüksek sesle: ''Henüz yeni Müslüman olmuş bir adamı kılıcınla öldürdün
öyle mi?" diye çıkıştı ve: "Allahım! Muhallim'i bağışlama!"
karşılığını verdi.
Ebu Usame rivayet
ederken: "Muhallim ridasının ucuyla gözlerini silerek kalktı"
eklemesini yapmıştır.
ibn ishak der ki:
Muhallim'in kabilesi ise Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra
ona bağışlanma dilediğini söylemiştir.
Salim Ebu'n-Nadr der ki:
Akra bin Habis onlarla baş başa konuşana kadar Kayslılar diyeti almayı kabul
etmedi. Akra onlara şöyle dedi: "Ey Kayslılar! insanların arası bulunsun
diye Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizlere diyet teklifinde bulundu, ancak
siz kabul etmediniz. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizlere
öfkelenmeyeceğinden nasıl emin olabiliyorsunuz? O öfkelenirse Yüce Allah da
size öfkelenir. Ya da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizlere
lanetinden nasıl emin olabiliyorsunuz? O lanet ederse Yüce Allah da size lanet
eder. Ya (diyeti kabul edip) adamımızı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) teslim edersiniz, ya da öldürülen adamınızın kafir biri olduğuna, tek
rekat dahi olsa namaz kılmadığına dair şahitlik edecek Temim oğullarından elli
kişi getirir, kanını heder ederim."
Akra' bu şekilde
konuşunca diyeti almayı kabul ettiler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: