DELAİLU NÜBÜVVE |
HUDEYBİYE UMRESİ |
Hudeybiye'de Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Süheyl bin Amr Arasında Anlaşma Yapılması
Urve, Hudeybiye
kıssasını anlatırken Misver bin Mahreme ve Mervan bin elHakem'den naklediyor:
"Kureyşliler Süheyl bin Amr'ı çağırıp: ‘‘Şu adamın yanına git de anlaş.
Ancak yapacağın anlaşmada bu yıl geri dönmesini sağla! Zira Arapların, onun
bize rağmen şehrimize girdiğini konuşmalarını istemeyiz’‘ dediler. Süheyl
yanlarından ayrılıp Müslümanların bulunduğu yere geldi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onun geldiğini görünce: ‘‘Müşrikler bu adamı gönderdiklerine
göre anlaşmak istiyor’‘ buyurdu.
Süheyl, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına ulaşınca görüşmeler başladı.
Sonunda da anlaşmaya vardılar.
Yapılan anlaşmaya göre arada yirmi yıl boyunca savaş olmayacak, her iki taraf
da birbirlerinden yana güvende olacaktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu yıl geri dönecek, gelecek yıl da gelecekti. Geldiğinde müşrikler
Mekke'ye girişine engel olmayacak, müslümanlar Mekke'de üç gün kalacaktı.
Mekke'ye bir yolcunun normal taşıdığı silahlar dışında silah sokulmayacak,
kılıçlar torbalarda duracaktı. Müslümanlardan biri velisinin izni olmadan
Mekke'ye geldiği zaman geri döndürülmeyecek, ancak müşriklerden biri velisinin
izni olmadan Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittiği zaman geri
gönderilecekti. Taraflar anlaşma şartlarına bağlı kalacak, birbirlerine silah
çekmeyecek, arkadan iş çevirmeyecekti. Anlaşmanın içeriği bu şekilde konuşulduktan
sonra bunu yazma işine geçtiler. işte o zaman Ömer bin el-Hattab, Ebu
Bekr"in yanına geldi ... "
Sonrasında ravi olayı
daha önce geçtiği şekliyle zikreder.
Bera der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kureyş müşrikleriyle anlaşma yaptığı
zaman bu anlaşmayı yazıya döktüler. Metni yazarken Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ‘‘Bu, Allah'ın Resulü Muhammed'in tarafı olduğu anlaşmadır’‘
diye yazdırmak istedi, ancak müşrikler: ‘‘Allah'ın Resulü olduğunu kabul
etseydik seninle savaşmazdık’‘ diyerek itiraz ettiler. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'ye: ‘‘İfadeyi sil!’‘ buyurdu. Hz. Ali
silmek istemeyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendi eliyle bu
ifadeyi sildi ve yerine: ‘‘Bu, Abdullah'ın oğlu Muhammed'in tarafı olduğu
anlaşmadır’‘ yazdı. Müşriklerin koştuğu şartlara göre Müslümanlar Mekke'de
sadece üç gün kalacak ve Mekke'ye silah çantası dışında bir silah la
giremeyecekti."
Ravi Şu'be der ki: Ebu
ishak'a: "Silah çantasından kasıt nedir?" diye sorduğunda:
"içine kılıç ve benzeri malzemelerin konulduğu çantadır" dedi.
Buhari ve Müslim,
Sahih'de Şu'be'den rivayet etmişlerdir.
Enes bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hudeybiye'de Kureyşliler ile anlaşma
metnini yazarken Hz. Ali'ye: "Yaz: Bismillahirrahmanirrahim" buyurdu.
Ancak Süheyl bin Amr: "Rahman ve Rahim'in ne olduğunu bilmiyorum. Onun
için ‘‘Allahım! Senin adınla’‘ diye yaz" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'ye: "Bismikellahumme, diye
yaz" buyurdu. Sonra ona: "İşte bu metin Resulullah olan Muhammed'in
kararlarını içerir'' diye yazmasını söyledi. Ancak Süheyl bin Amr:
"Vallahi senin Allah'ın Resulü olduğunu bilseydik sana inanır, yalanlamazdık.
Onun için kendi adın ile babanın adını yaz" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Hz. Ali'ye: ''Muhammed bin Abdillah, yaz'' buyurdu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Sizlerden bize katılanları iade edecek,
bizlerden sizlere katılanları ise sizde bırakacağız" diye yazdırdı.
Müslümanlar: "Ey Allah'ın Resulü! Gerçekten verecek miyiz?" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bizlerden onlara katılanları Yüce
Allah uzak tutsun, onlardan bize katılanları ise iade ederiz. Yüce Allah da ona
bir kurtuluş yolu ihsan edecektir'' buyurdu.
Müslim, Sahih'de başka
bir kanalla Hammad'dan rivayet etmiştir.
Muhammed bin Ka'b
bildiriyor: Hudeybiye anlaşmasını yazan kişi Ali bin Ebi Talib'di. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Bu Muhammed bin Abdillah ile Süheyl bin
Amr arasında yapılan anlaşmadır, yaz'' buyurdu. Hz. Ali'nin bunu yazmaya eli
varmadı ve "Allah'ın Resulü Muhammed" dışında bir şey yazmak
istemedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yaz! Zira ilerde
sen de haksızlığa uğrayıp aynı durumla karşı karşıya kalacaksın'' buyurdu.
Bunun üzerine Hz. Ali "Bu Muhammed bin Abdillah ile Süheyl bin Amr
arasında yapılan anlaşmadır" ifadesini yazdı.
Ebu Vail der ki: Sehl
bin Huneyf, Sıffin savaşı sırasında şöyle dedi:
"Düştüğünüz bu
durum karşısında sadece kendinizi suçlayın. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile müşrikler arasında yapılan Hudeybiye anlaşmasında ben de vardım ve
şayet savaşmayı uygun görseydik orada savaşırdık. Hatta o zaman Ömer bin
el-Hattab, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: ‘‘Ey Allah'ın
Resulü! Biz hak yolda düşmanlarımız ise batıl yolda değiller mi!?’‘ diye sordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Tabi ki öyle’‘ karşılığını verdi.
Ömer: ‘‘Bizim ölülerimiz cennette onların ölüleri ise cehennemde olmayacak
mı?’‘ diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Tabi ki öyle’‘
karşılığını verdi. Ömer: ‘‘O zaman neden dinimizde tavizler verip geri
dönüyoruz? Neden savaşıp Allah'ın aramızda hüküm vermesini beklemiyoruz?’‘
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Ey İbnu'l-Hattab! Ben
Allah'ın Resu.lüyüm! Ve Allah çabalarımı boşa çıkarmayacaktır’‘ buyurdu.
Bunun üzerine Ömer öfke
içinde geri döndü, ancak dayanamadı. Ebu Bekr'e gidip: ‘‘Ey Ebu Bekr! Biz hak
yolda düşmanlarımız ise batıl yolda değiller mi!’‘ dedi. Ebu Bekr: ‘‘Evet,
öyle’‘ karşılığını verdi. Ömer: ‘‘Bizim ölülerimiz cennette onların ölüleri ise
cehennemde olmayacak mı?’‘ deyince, Ebu Bekr yine: ‘‘Evet, öyle’‘ karşılığını
verdi. Ömer: ‘‘O zaman neden dinimizde tavizler verip geri dönüyoruz? Neden
savaşıp Allah'ın aramızda hüküm vermesini beklemiyoruz?’‘ deyince, Ebu Bekr:
‘‘Ey ibnu'l-Hattab! O, Allah'ın Resulüdür ve Allah onun çabalarını asla boşa
çıkarmayacaktır’‘ karşılığını verdi. Daha sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) vahiy (Fetih Suresi) nazil oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Ömer'i çağırıp nazil olan bu ayetleri kendisine okudu. Ömer: ‘‘Ey
Allah'ın Resulü! Bu (antlaşma) bir fetih midir?’‘ diye sorunca, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Evet!’‘ karşılığını verdi. Bunun üzerine Ömer
rahatlayıp geri döndü.
Buhari, Sahih'de Ahmed
bin ishak kanalıyla Ya'la'dan ve Müslim ise Ebu Bekr bin Ebi Şeybe'den rivayet
etmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: