DELAİLU NÜBÜVVE |
UHUD GAZVESİNE DAİR BÖLÜMLER |
İkinci Bedir Gazvesi
Musa bin Ukbe veya Musa
bin Ukbe anlatıyor: Ebu Süfyan'ın Bedir savaşı sonrası bir sonraki yıl yine
geleceğini söylemesi üzerine Bedir savaşının ertesi yılı Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Müslümanların savaş için hazırlanmalarını istedi. Şeytan da
insanlardan olan dostlarını kullanarak Müslümanların üzerine saldı. Bunlar
Müslümanlara gelip: "Müşrikler gece karanlığını andıran kalabalıkta asker
topladı. Sizinle savaşıp sizi yok etmek istiyorlar. Dikkatli olun! Onların
karşısına çıkmayın" diyerek onları korkutmaya çalıştılar. Ancak Yüce Allah
Müslümanları şeytanın bu tür korkutmalarından korudu. Yüce Allah'ın ve
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çağrısına icabet ettiler ve
yanlarında ticaret malları da alıp Bedir'e doğru çıktılar. "Ebu Süfyan'la
karşılaşırsak -ki zaten onun için gidiyoruz- onunla savaşırız.
Karşılaşmadığımız takdirde de ticaretimizi yaparız" dediler. Zira Bedir
ovası Arapların her yıl panayır yapıp pazarlar kurduğu bir yerdi. Müslümanlar
Bedir'e geldiler ve kurulan pazarda ticaretlerini yapıp işlerini gördüler. Ebu
Süfyan ve askerleri ise söz verdikleri gibi oraya zamanında gelmediler.
Müslümanlarla arasında anlaşma olan Beni Damra'dan bir adam gelip:
"Vallahi sizden savaştan geri kalan hiç kimse olmadığı haberini aldık, siz
şu panayır halkına ne yapacaksınız?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Kureyşli düşmanlarına ulaştırılmasını arzulayarak:
"Bizim onlara yapacağımız şey Ebu Süfyan ve arkadaşlarına bir yıl evvel
verilen burada karşılaşıp çarpışma yapma sözüdür. Bununla beraber diliyorsan
sana ve kavmine anlaşmanızı geri verip sizinle çarpışmaya da girelim'' buyurdu.
Damra oğullarından olan kişi bunu duyunca: "Allah korusun. Biz size
saldırmayız ve anlaşmamıza sadık kalırız" dedi. Söylendiğine göre
Müslümanların yanına ibn Humam gelip: "Bunlar kimdir?" diye sordu.
Ona: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı, Ebu Süfyan ve
onunla olan Kureyşlileri bekliyor" denilince, ibn Humam şu şiiri söyledi:
Babasının eski olan
dinini istiyor Muhammed'in dostluğundan kaçarak Ve Medine'nin kuru hurmasından
Kudeyd suyunu buluşma yeri olarak belirledi Ve ertesi sabah orada oldu.
Söylendiğine göre Humam,
Kureyş'e gidip: "Muhammed ve ashabı sözleştiğiniz gibi sizi
bekliyorlar" deyince, Ebu Süfyan: "Vallahi Muhammed sözünü
tuttu" dedi ve savaşa hazırlanmak için mal (para) toplamaya başladılar.
Gücü yerinde olandan daha çok yardım taleb ettiler ve hiç kimseden bir ukiyyeden
aşağısını kabul etmediler. Sonra yola çıkıp, Usfan mevkiindeki Mecenne denen
yerde bir müddet konakladılar. Sonra Ebu Süfyan adamlarıyla istişare etti ve:
"Size Muhammed'le savaşmak ancak bolluğun olduğu bir senede uygun olur. O
senede hayvanlarınızı otlatır ve sütlerini içersiniz" deyip Mekke'ye
döndü. Allah Resulü de Allah'ın kendine ihsan ettiği nimetleri alarak Medine'ye
geri döndü. Bu gazveye Sevik gazvesi denmiştir ve hicretin üçüncü yılında Şaban
ayında gerçekleşmiştir.
Urve der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir için Ebu Süfyan ile
anlaştığı üzere müslümanların savaş için hazırlanmalarını istedi. Şeytan da
insanlardan olan dostlarını kullanarak Müslümanların üzerine saldı." Urve,
Musa bin Ukbe'yle aynı manada bir rivayette bulundu. Ancak farklı olarak şu
ifade geçmiştir: Şair olan Ma'bed bin Ebi Ma'bed el-Huzai bundan haberdar
olunca Mekke'ye gitti ve bu konuda bir şiir söyledi. Bu şiiri söyleyenin Humam
olduğu da söylenmiştir.
Huzai, Mekke'ye gelince
ona Bedir'i sordular. Humam, Hz. Muhammed ve ashabının durumunu, Bedir'de
sözleştikleri üzere hazır olduklarını, Damri ile olan münakaşalarını anlattı.
Kureyşliler bundan korkup savaş için adam toplamaya ve mal toplamaya başladılar
... -Hadisin devamını aktarmış, ancak tarihini zikretmemiştir-
ibn ishak der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zatu'r-Rika' gazvesinden dönünce,
Cemaziyelevvel ayının kalan kısmını, Cemaziyelahir ve Receb ayını Medine'de
geçirdikten sonra, Ebu Süfyan ile sözleştikleri üzere Şaban ayında Bedir'e
gitti. Orada sekiz gün kalıp Ebu Süfyan'ı bekledi. Ebu Süfyan Mekke halkıyla
yola çıkıp Zahran'ın kenarında konakladı. Bazıları ise Usfan'a kadar ulaştı,
sonra geri dönmeyi uygun görüp: "Ey Kureyşliler! Muhammed'le savaşmak,
ancak bolluğun olduğu bir senede uygun olur. O senede hayvanlarınızı otlatır,
sütlerini içersiniz. Ama bu seneniz, gördüğünüz gibi kurak bir senedir. Ben
dönüyorum siz de dönün" dedi. Kureyşliler geri döndüler ve Mekke halkı
onlara, Sevik ordusu adını takıp: "Siz sadece kavut içmek için sefere çıktınız"
dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir'de kalıp Ebu Süfyan'ı
beklerken Mahşı bin Amr ed-Damrı geldi. Bu, onunla Veddan gazvesinde Beni
Damra'nın başında Nebi ile barış yapmış olan kimsedir. Mahşı: "Ey
Muhammed! Şu suyun yanına, Kureyş ile karşılaşmak için mi geldin?" diye
sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Evet, ey Beni Damra 'nın
kardeşi! Eğer dilersen bununla beraber seninle bizim aramızdaki şeyi sana geri
verelim (Anlaşmayı bozalım) Sonra Allah seninle bizim aramızda hükmünü
verinceye kadar seninle çarpışalım" karşılığını verdi. Mahşi: "Hayır,
Vallahi ey Muhammed! Sana bunu yapmaya gerek yok" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Süfyan'ı beklerken, Ma'bed bin Ebi Ma'bed
el-Huzai Bedir'e uğramıştı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orada
bulunduğunu gördüğü sırada, devesi ürkerek koşmaya başladı. Ma'bed
durduramadığı devesinin üzerinde geçip giderken söylediği şiirde şöyle dedi:
Muhammed'in dostluğundan
kaçarak Ve Medine'nin kuru hurmasından Babasının eski olan dinini istiyor
Kudeyd suyunu buluşma yeri olarak belirledi.
Yarın kuşluk vakti de
Dacnan suyu buluşma yeri olacaktır Sonra Ravi, ibn Revaha ve Hassan bin
Sabit'in, Ebu Süfyan'ın sözünde durmamasıyla ilgili söyledikleri şiirleri
zikretti ve şöyle devam etti: Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Medine'ye dönüp Zilhicce ayını orada geçirdi. hicri dördüncü senede ise hac
ibadetini müşrikler idare ettiler.
Vakıdi der ki: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicretin kırk beşinci ayı Zilkade ayında
sahabeden bin beş yüz kişiyle Bedir'e gitti. Musa bin Ukbe'nin, "Bu gazve
Şaban ayında olmuştur" sözü daha Sahihtir. Allah en doğrusunu bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Birinci
Dumetu'l-Cendel Gazvesi