DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) PEYGAMBER

OLARAK GÖNDERİLİŞİNE DAİR BÖLÜMLER

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye Hicret Ettiği Tarih ve Peygamberlikten Sonra Mekke'de Kaldığı Süre

 

Ebu'l-Beddah bin Asım bin Adiyy'in bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye Rebiu'l-Evvel ayının on ikinci günü olan Pazartesi günü geldi ve Medine'de on yıl kaldı."

 

 

 

ibn Şihab der ki: "Akabe gecesi ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicret etmesi arasında üç ay veya buna yakın bir zaman vardı. Ensar'ın Akabe'de Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat etmesi de Zilhicce ayında gerçekleşti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye Rebiu'l-Evvel ayında geldi. Mekke'den Medine'ye hicretinden on yıl sonra da yine Rebiu'l-Evvel ayında vefat etti."

 

 

 

ibn ishak der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine vahiy inmeye başladıktan sonra Mekke'de on üç yıl kaldı. Sonra Medine'ye hicret etti ve Rebiu'l-Evvel ayının on ikinci günü olan Pazartesi günü Medine'ye girdi."

 

 

 

Abdurrahman bin Uveym, kavminden bazı adamlardan bildiriyor:

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye Rebiu'l-Evvel ayının on ikinci günü olan Pazartesi günü geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri Kuba'da kaldı. Orada Mescid'in yerini belirledi ve o günlerde namazlarını belirlediği o yerde kıldı. Amr bin Avf oğulları Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), aralarında on sekiz gün kaldığını söylemektedir. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oradan ayrıldı ve Salim bin Avf oğullarının yanında iken Cuma namazı vakti geldi. Bunun üzerine kendisiyle birlikte olanlarla Cuma namazını vadideki mescidde kıldı. Bu da Medine'de kıldığı ilk Cuma namazı oldu." --- İbn Hişam, es-Sire (2/112).

 

 

 

İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de on üç yıl kaldı. Altmış üç yaşında iken de vefat etti."

 

Buhari, Sahih'de Matar bin Fadl kanalıyla Ravh bin Ubade'den ve Müslim ise ishak bin Raheveyh ve başkası kanalıyla Ravh bin Ubade'den rivayet etmiştir. --- Buhari, menakibu'l-ensar 45 (3902).  -   Müslim, fadail 33 (117).

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamber olarak gönderildikten sonra Mekke'de kalış süresi hakkında ibn Abbas'tan ve başkasından rivayet ettiğimiz hadisler hakkında ihtilaf vardır. Bu konudaki ihtilaflar daha sonra bu bölümde zikredilecektir. Ancak bu konuda zikrettiğimiz en doğru rivayet te budur. Doğrusunu da Allah bilir.

 

 

 

Yahya bin Sa'd'in bildirdiğine göre kendilerinden olan yaşlı bir kadın şöyle demiştir: ibn Abbas'ın birçok kez Sırma bin Kays'ın yanına gidip geldiğini gördüm. ibn Abbas ondan şu beyitleri rivayet etti:

"Kureyş'liler arasında on küsur sene kaldı, Uygun bir dosta kavuşsam diye düşünüyordu Hac mevsimlerinde insanlara kendini arz ediyor ama Kendisini barındırıp davetine icabet edecek kimseyi bulamıyordu. Bize geldiğinde ve ona karşı mutmain olduğumuzda

Neşeli ve gönlü hoş oldu Böyle olunca artık ne bir zalimin zulmünden Ne de azgın kimselerden korkmaz oldu."

 

 

 

Amr bin Dinar der ki: Urve bin ez-Zübeyr'e: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de ne kadar kaldı?" dediğimde: "On yıl kaldı" karşılığını verdi. Kendisine: "ibn Abbas on küsur yıl kaldığını söylemektedir" dediğimde: "ibn Abbas bunu şairin sözünden almıştır" karşılığını verdi.

 

 

 

Süfyan'ın bildirdiğine göre Yahya bin Said, Ensar'dan olan yaşlı bir kadından naklederek şöyle demiştir: ibn Abbas'ın birçok kez Sırma bin Kays'ın yanına giderek şu beyitleri öğrendiğini gördüm: "Kureyş'liler arasında on küsur sene kaldı" Sonrasında ravi bir önceki hadiste geçen söz konusu beyitleri zikretti. Ancak: "....." ifadesi yerine: "....." ifadesini ve: "....." ifadesi yerine: "....." ifadesini kullanarak şu ziyadede bulundu: "Ona mallarımızın en güzelini verdik Savaş zamanında da canlarımızı verdik Düşmanlık ettiği kimselere biz de düşmanız kendisi ile Bu kimseler toplu olarak sevdiğimiz kişiler olsa bile Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığını biliyoruz Allah'ın Kitabı'nın hidayet yolu olduğunu biliyoruz."

 

 

 

ibn ishak der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiği ve ashabıyla birlikte güven içinde olduğu zaman Sırma bin Kays önceki hadislerde geçen beş beyti zikretti. Ancak dördüncü beyitte: "Böyle olunca artık hiç kimseden korkmaz oldu

 

Ne de azgın kimselerden korkmaz oldu" dedikten sonra beşinci beyti zikretti ve şöyle devam etti:

 

"Her nerede olursa namaz kıldığımda şöyle dua ederim ‘‘Allahım! Rahmetinle düşmana karşı bizi mağlup etme’‘ derim. Korkunç bir yere geldiğim zaman da ‘‘İsmin yücedir Allahım! Sen bizim yardımcımızsın Muhalifler ve düşmanlar çoktur sen onları kahreyle Seni inkar edenlerden kimse bırakma onları yok eyle’‘ derim."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yüce Allah'ın: "De ki: Rabbim! Beni gireceğim yere hoşnutluk ve esenlikle girmemi, çıkaracağın yerden de hoşnutluk ve esenlikle çıkmamı sağla. Katından beni destekleyecek bir sultan (kuvvet) ver"[İsra 80] Buyruğu