DELAİLU

NÜBÜVVE

NEBİ’İN (S.A.V.) ÜSTÜN AHLAKI, NEBİLİK VASIFLARI

VE ZUHURUNUN ÖNCEDEN BİLİNMESİ

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nafakası, Geçimi Konusunda Allah'ın Ona Yetmesi, Fakir ve Yolda Kalmışlara Yardım Etmesi

 

Ebu Amir Abdullah el-Hevzenı anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müezzini Bilal ile Halep'te karşılaştım ve: "Ey Bilal! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nafakasının nasıl olduğunu bana anlat" dedim. Bilal şöyle dedi:

 

Yüce Allah'ın onu peygamber olarak gönderdiği günden vefatına kadar evinin işlerine ben bakardım. Kendisinin fazla bir şeyi yoktu. Öyle ki, huzuruna gelip müslüman olan biri eğer pek yoksul ise beni görevlendirir, ben de hemen birilerinden borç para bularak bir elbise ve yiyecek tedarik eder ve adamı giydirip doyururdum. Yine böyle bir günde zengin müşriklerden biri karşıma çıkarak: "Ey Bilal! Ben hali vakti yerinde olan biriyim. Borç almak için başkasına gitme, benden al" dedi. Ben de öyle yaptım. Yine bir gün abdest alarak ezan okumak için kalktım. Baktım ki kendisinden borç aldığım müşrik birkaç tüccarla geliyor. Adam beni görünce:

 

"Ey Habeşli!" diye seslendi. Ben: "Buyur" karşılığını verince, üzerime yürüyüp ağır sözler söyledi ve: "Aldığın borcun süresi olan bir ayın dolmasına ne kadar kaldığını biliyor musun?" dedi. Ben: "Az kaldı" cevabını verince: "Dört gün kaldı. Ben bu parayı sana saygın biri olduğun için veya ardından gittiğin adam saygın olduğu için vermedim. Bu parayı sana eskiden olduğu gibi tekrar köle olup koyunlarımı güdesin diye verdim" dedi. Bu duruma çok üzüldüm. Ezan okuyup akşam namazını kıldıktan sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesinin yanına döndü. Girmek için izin isteyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin verdi. Girince: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun. Bana borç veren müşrik, aybaşında parasını istiyor. Ne bende, ne de sende bu borcu ödeyecek para var. izin ver bazı müslüman kabileleri dolaşayım, belki Allah, Resulü'ne bir rızık ihsan eder de gelip borcumuzu veririz. Aksi halde bu müşrik bizi zor durumda bırakacak" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin verince hemen evime gittim. Kılıcımı, kalkanımı aldım, heybemi hazırladım. Tan yeri ağarırken yola çıkmaya niyetlendim. Biraz uyuyup uyanıyordum. Şafak sökerken birinin bana: "Ey Bilal! Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seni çağırıyor" diyerek koştuğunu gördüm. Kalkıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gidince dört devenin yükleriyle beraber durduğunu gördüm. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip girmek için izin istedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Gözün aydın. Allah borcumuzu ödeyecek mal ihsan etti'' buyurunca Allah'a hamd ettim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yükleriyle beraber çökmüş olan dört deveyi görmedin mi?" diye sorunca: "Gördüm" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu develer yükleriyle beraber senindir'' buyurdu.

 

Develer Fedek yöneticisinin hediye ettiği giyecek ve yiyecekle yüklüydü.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunları al ve borcunu öde'' buyurunca, develerin yükünü indirdim, sonra develeri bağladım. Sonra sabah namazı için ezan okumaya gittim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kılınca Baki mezarlığına gidip elimi kulağıma koyup: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) alacağı olan gelsin" diye bağırdım. Sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kime borcu varsa hepsini ödedim. Yanımda iki veya bir buçuk ukiyye yiyecek kaldı. Mescid'e gittiğimde gün bir hayli ilerlemişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de tek başına oturuyordu. Ona selam verince: ''Ne yaptın, borcu ödedin mi?" diye sordu. Ben: "Allah, Resulullah'ın bütün borçlarını ödedi, hiç borç kalmadı" cevabını verince: ''Bir şeyarttı mı?" diye sordu. Ben: "Evet, iki dinar" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öyleyse onlardan da beni kurtar. Beni onlardan kurtarmadan ailemden kimsenin yanına gitmeyeceğim'' buyurdu. Kalanı vermek için kimse gelmeyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o geceyi Mescid'de geçirdi ve ikinci gün de Mescid'de kaldı. Günün sonunda iki yolcu gelince gidip onları giydirdim ve yemek yedirdim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı namazını kılınca beni çağırıp: ''Yanındakileri ne yaptın?" diye sordu. Ben: "Allah seni onlardan da kurtardı" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yanında o paralar varken ölmediğine sevinip tekbir getirerek Allah'a hamd etti. Sonra ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peşinden gittim, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarının yanına gelince onlara teker teker selam verdi. En sonunda geceyi geçireceği hanımının yanına gitti. işte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geçimiyle ilgili bana sorduğun şey budur.

 

--- İbn Kesir, el-Bidaye (6/55).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fakirlerle, Miskinlerle ve Suffe Ahalisiyle Oturması