DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) DOĞUMUYLA

İLGİLİ BÖLÜMLER

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İsimleri

 

Yüce Allah: "Muhammed Allah'ın elçisidir"[Fetih 29] ve " ... benden sonra gelecek ve adı Ahmet olacak bir peygamberi müjdeleyen ... ''[Saf 6] buyurmuştur.

 

 

 

Kindır bin Said'in bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Cahiliye döneminde hac yaparken bir adamın Kabe'yi tavaf ederken şu şiiri söylediğini işittim: Ey Rabbim! Süvarim Muhammed'i bana geri döndür Ey Rabbim! Onu geri döndürerek bana büyük bir ihsanda bulun.

 

Ben: "Bu kimdir?" diye sorunca: "Abdulmuttalib bin Hişam'dır. Torunu Muhammed'i develerini aramak için göndermişti. Muhammed'i hangi iş için gönderdiyse hep başarıyla dönmüştür. Ancak bu sefer gecikti" cevabını verdiler. Çok geçmeden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) develerle geri dönünce Abdulmuttalib ona sarılıp şöyle dedi: "Evladım! Senin için öyle endişelendim ki; daha önce hiç böyle endişelenmemiştim. Vallahi; bir daha seni hiçbir iş için göndermem ve bundan sonra seni yanımdan ayırmam."

 

--- İbn Sa'd, Tabakat (1/112) ve Hakim, Müstedrek (2/603).

 

 

 

Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizler hayret etmez misiniz? Allah Kureyş'in sövmesini ve lanetlemesini benden nasıl da çevirip def ediyor. Onlar Muzemmem'e sövüyorlar ve Muzemmem'e lanet ediyorlar. Halbuki Ben Muhammed'im (övülmüşüm)."

 

Buhari bunu Sahih'te Ali bin Abdillah kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.

 

--- Buhari, menakib 61(17) ve Ahmed, Müsned (2/244, 340, 369).

 

 

 

Muhammed bin Cubeyr bin Mut'im'in babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benim isimlerim vardır; Ben Muhammed'im, ben Ahmed'im, Ben Mahi'yim ki, Allah benimle küfrü imha eder. Ben Haşir'im ki, insanlar benden sonra haşr edilecektir, Ben Akib'im. Benden sonra peygamber yoktur.''

 

--- Buhari, menakib 61(17) ve Tirmizi, edeb (5/135).

 

 

 

Buhari bu hadisi Sahih'te Ebu'l-Yeman'dan, Müslim ise Abd bin Humeyd kanalıyla Ebu'l-Yeman'dan rivayet etmiştir.

 

Yine Müslim bunu ibn Uyeyne ve Akil kanalıyla Zühri'den ve Buhari ise Malik bin Enes kanalıyla Zühri'den rivayet etmiştir.

 

 

 

Muhammed bin Cubeyr bin Mut'im'in babasından bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benim isimlerim vardır; Ben Ahmed'im, ben Muhammed'im, ben Mahi'yim ki, Allah benimle küfrü imha eder. Ben Haşir'im ki, insanlar benden sonra haşr edilecektir, ben Akib'im.''

 

Ma'mer der ki: Zühri'ye: "Akib ne demektir?" diye sorunca: "Kendisinden sonra peygamber olmamasıdır" cevabını verdi.

 

Müslim bunu Sahih'te Abd bin Humeyd kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etmiştir. Yine Müslim bunu Yunus bin Yezid kanalıyla Zühri'den şu lafızla nakletmiştir: "Ben Akib'im'' sözü kendisinden sonra peygamber olmaması demektir. Allah onu "Rauf ve Rahim" diye adlandırmıştır.

 

Akib kelimesinin manasının, Ma'mer'in de belirttiği gibi Zühri'ye ait olması muhtemeldir. "Allah onu: ‘‘Rauf ve Rahim’‘ diye adlandırmıştır" sözü de Zühri'ye ait olabilir. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

Muhammed bin Cubeyr bin Mut'im'in babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benim beş ismim vardır: Ben Muhammed'im, ben Ahmed'im, Ben Mahiyim ki, Allah benimle küfrü imha eder. Ben Haşir'im ki, insanlar benden sonra haşredilecektir, Ben Akib'im. Yani peygamberlerin sonuncusuyum.''

 

Nafi bin Cubeyr bin Mut'im bunu babasından, Hatim (=peygamberlerin sonuncusu) sözüyle altı isim olarak nakletmiştir.

 

 

 

Nafi bin Cubeyr bin Mut'im'in babasından bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben Muhammed'im, ben Ahmed'im, Haşir'im, Mahi'yim, Hatim'imı Akib'im.''

 

--- Ahmed, Müsned (4/81).

 

 

 

Ukbe bin Müslim'in bildirdiğine göre Nafi bin Cubeyr bin Mut'im, Abdulmelik bin Mervan'ın yanına girince, Abdulmelik: "Cubeyr bin Mut'im'in saydığı gibi sen de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) isimlerini sayabilir misin?" diye sorunca, Nafi bin Cubeyr bin Mut'im şöyle cevap verdi: "Evet. Altı tanedir: Muhammed, Ahmed, Hatim, Haşir, Akib ve Mahi. Haşir, kıyamete yakın sizi elim bir azaba karşı uyarmak için gönderilmesi demektir. Akib ise peygamberlerinin sonuncusu demektir. Mahi ise, yüce Allah'ın ona uyanların günahlarını silmesidir."

 

 

 

Ebu Musa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize adını söyleyip şöyle buyurdu: ''Ben Muhammed'im, Ahmed'im, Haşir'im, Mukaffa'yım, tövbe ve savaş peygamberiyim. ''

 

Hadisin lafzı A'meş'e aittir. Mes'udi'nin rivayetinde ise: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize adlarını saydı, bunlardan bazılarını aklımızda tuttuk, bazılarını unuttuk" deyip hadisi zikretmiştir.

 

Müslim bunu ishak bin İbrahim'den rivayet etmiştir.

 

--- Müslim, fadail 4 (126) ve Ahmed, Müsned (4/404).

 

 

 

Ebu Salih'in bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey insanlar! Ben bir rahmet ve hidayet rehberiyim'' buyurmuştur.

 

Bu hadisin isnadında kopukluk vardır, ancak mevsul olarak ta rivayet edilmiştir.

 

--- Suyuti, Camiu's-Sağir (1/348) ve Heysemi, Mecma (8/257).

 

 

 

Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben bir rahmet ve hidayet rehberiyim'' buyurmuştur. Hadisin lafzı el-İsferayini'ye aittir.

Ebu Abdillah'ın, A'meş'ten olan rivayeti: ''Ey insanlar! Ben bir rahmet ve hidayet rehberiyim" şeklindedir.

 

 

 

ibn Ömer'in bildirdiğine göre Muhammed bin el-Hanefiyye: "Yasin", Muhammed demektir" demiştir. 

 

--- Suyuti, ed-Dürrü 'l-Mensur (5/258).

 

 

 

Ebu Salih'in bildirdiğine göre ibn Abbas: "Ta ha. Kur'an'ı sana sıkıntıya düşesin diye indirmedik"[Taha 1, 2] buyruğunu açıklarken şöyle demiştir: "Eyadam! Biz Kur'an'ı sana güçlük ve sıkıntı çekesin diye indirmedik, anlamındadır. Zira gece boyu ayaklarının üzerinde durur namaz kılardı. "Taha, Akk kabilesi lehçesiyle olan bir kelimedir. Zira Akk'lı olan birine: "Ya racul (Eyadam)" diye seslensen, anlamadığı için dönüp de bakmaz. Ancak: "Taha!" diye seslensen dönüp bakar.

 

 

 

Halil bin Ahmed der ki: "Beş peygamberin ikişer ismi vardır: Muhammed ve Ahmed, İsa ve Mesih, israil ve Yakub, Yunus ve Zünnun, İlyas ve Zülkifl."

 

 

***

Ebu Zekeriyya der ki: Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kur'an'da beş adı vardır: Muhammed, Ahmed, Abdullah, Taha ve yasin. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muhammed'i zikrederken şöyle buyurmuştur: "Muhammed Allah'ın elçisidir."[Fetih 29]

 

".......benden sonra gelecek ve adı Ahmet olacak bir peygamberi müjdeleyen ... "[Saf 6] Abdullah adını zikrederken: "Abdullah (Allah'ın kulu Muhammed), O'na yalvarmak, namaz kılmak için kalkınca, nerdeyse, çevresinde keçeleşirler, birbirlerine girerlerdi."[Cin 19] Yani cinlerle buluştuğu gece nerdeyse, keçeleşmiş yün gibi birbirlerinin üzerine düşmüşlerdi. Yüce Allah: "Ta ha. Kur'an'ı sana sıkıntıya düşesin diye indirmedik"[Taha 1, 2] buyurmuştur. Kur'an da başkasına değil, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) inmiştir. Yine Allah: "Yasin. Kur'an-ı Hakim'e and olsun ki, sen doğru yol üzere gönderilmiş peygamberlerdensin."[Yasin 1-2] Yani "ey insan" buyurmuştur. Bundan da kastedilen akıllı olandır ve Muhammed'dir.

 

ilim ehlinden bazıları şunu da ilave etmiştir: Allah ona Kur'an'da, Resul, Nebi, Ümmı adını vermiştir. Yine Şahid, Mübeşşir (müjdeci), Nezir (uyarıcı), Daiyen ilallah (Allah'a davet eden), Siracen Munıra (nur saçan kandil) adını vermiştir. Yine; Raufun Rahim (şefkatli ve merhametli), Nezirun Mubin (apaçık uyarıcı), Müzekkir (hatırlatıcı), Rahmet, Nimet, Hidayet rehberi, Abd (kul) adını vermiştir.

 

 

 

Ka'b'der ki: Yüce Allah, Hz. Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey kulum!

Sana el-Mütevekkil el-Muhtar adını verdim (Tevekkül eden ve seçilmiş)" buyurdu.

 

 

 

Ali bin Zeyd der ki: Bir araya gelip "Arapların hangi beyti daha güzeldir?"

diye müzakere ederken şöyle dediler: Ebu Talib'in Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için söylediği şu beyittir: Onu yüceltmek için kendisine adından bir pay verdi Arş'ı yaratanın adı Mahmud, o ise Muhammed'dir.

 

Müseyyeb bin Vadih bunu Süfyan'dan: "Ebu Talib onu yüceltmek için bu beyti söyledi" sözüyle nakletmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Künyesi