MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
ŞAHİDLİKLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Şahitle Birlikte
Yeminle Hüküm Vermek
19960- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte
yeminle hüküm verdi.
19961- Amr (b. Dinar),
"Hüküm verilen bu dava, mallarla ilgili bir davaydı" demiştir.(--- Müslim,
akdiye (4392).
19962- Ebu Said'in
rivayetinde Şafii şöyle dedi: İbn Abbas'ın hadisi Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sabittir. Bu hadisten başkası olmasa bile ilim ehlinden hiç
biri bunu reddetmez. Bununla birlikte bu hadisi destekleyen rivayetler
vardır.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/167) ve Şafii, el-Ümm (6/254).
19963- Beyhaki der ki:
Aralarında Ahmed b. Hanbel ve İshak b. İbrahım el-Hanzali'nin de bulunduğu bir
grup hadis alimi bunu Abdullah b. elHaris'ten rivayet etmiştir.
19964- Zeyd b. el-Hubab
bunu Seyf b. Süleyman kanalıyla Abdullah b. elHaris gibi rivayet etmiştir. Aynı
yolla Müslim bunu Sahih'te tahric etmiştir.
19965- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şahitle birlikte yeminle hüküm verdi.
Müslim bunu Sahlh'te Ebu
Bekr b. Ebi Şeybe ve Muhammed b. Abdillah b. Numeyr kanalıyla Zeyd b.
el-Hubab'dan rivayet etmiştir. Ebu Davud es-Sicistanı ise Sünen'de Osman b. Ebi
Şeybe ve başkası kanalıyla Zeyd b. el-Hubab'dan tahric etmiştir.(--- Ahmed,
Müsned (1/248).
19966- Şafii der ki:
Muhammed b. el-Hasan: "Seyf b. Süleyman'ın, şahitle birlikte yeminle hüküm
vermekle ilgili hadisi rivayet ettiğini bilsem onu geçersiz sayardım"
dedi. Ben: "Ey Ebu Abdillah! Geçersiz sayarsan geçersiz olur"
karşılığını verdim.
19967- Beyhaki der ki:
Seyf b. Süleyman el-Mekkı, Buhari ve Müslim gibi hadis alimleri tarafından
güvenilir bulunmuştur.
19968- Ali b. el-Medını
der ki: Yahya b. Said el-Kattan'a Seyf b. Süleyman'ı sorduğumda: "Bize
göre o doğru ve hıfzı iyi olanlardandır" cevabını verdi.
19969- Ebu Cafer
et-Tahavı, hadisin münker olduğunu söyleyip, Kays b. Sa'd el-Mekki'nin, Amr b.
Dinar'dan bir şey rivayet etmediğini söyledi. Hadis ve fıkıh alimleri, Kays b.
Sa'd ve ondan rivayette bulunanın güvenilir olması ve ona yetiştiği birisinden
de rivayet etmesi durumunda bu rivayetin kabul edilebileceğini söylemişlerdir.
Kays'ın hadisi rivayet ettiği Amr b. DInar'ın hadisleri makbuldü.
10970- Kays b. Sa'd da,
Amr b. DInar da Mekkelidir. Kays, hadisi, Amr b. Ebi Rebah'tan ve Mücahid b.
Cebr'den daha yaşlı ve bunlardan daha önce ölen bir kişiden nakletmiştir. Kays
zamanında yaşayan Eyyub b. Ebi Temıme es-Sahtiyanı ise ondan daha yaşlı olan
Amr'dan rivayette bulunmuştur. Eyyub, Enes b. Malik'i görmüş, Said b.
Cübeyr'den rivayette bulunmuş, sonra Amr b. Dinar'dan rivayette bulunmuştur. Bu
durumda Kays'ın Amr'dan olan rivayeti nasıl reddedilebilir?
19971- Ancak Kays, Amr
b. Dinar'ın görüşüne muhalif rivayet etmiş ve bunun da münker olduğunu
söylemiştir.
19972- Said b. Cübeyr:
"İbn Abbas'ın bildirdiğine göre ihramlı olan bir adamı devesi üzerinden
atınca ... " deyip hadisi zikretti.(--- Buhari, cezau's-sayd (1849),
cenaiz (3238- 3239) ve Müslim, hac (2844- 2848).
19973- Kays'ın, Amr b.
Dinar'dan şahitle birlikte yemin etmekle ilgili hadis dışında rivayette
bulunduğunu biliyoruz. Başkasının bilmemesi bizi bağlamaz.
19974- Muhammed b.
Müslim et-raifı, Kays b. Sa'd'ın bu hadisine mutabaat etmiştir.
19975- Amr b. Dinar'ın,
İbn Abbas'tan bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle
birlikte yeminle hüküm verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/168).
19976- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.
19977- Seleme'nin rivayetinde
Amr: "Haklarla ilgili davalarda ... " ibaresini zikretmiştir.
19978- Bu hadis başka
bir yolla İbn Abbas'tan nakledilmiştir.
19979- Muaz b.
Abdirrahman'ın İbn Abbas'tan ve ismini verdiği sahabeden olan başka birinden
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte
yeminle hüküm verdi.
19980- Bu hadis başka
yollarla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilmiştir. Bunlardan
biri de şu rivayettir: Said b. Amr b. Şurahbıl b. Said b. Sa'd b. Ubade'nin
babasından bildirdiğine göre dedesi şöyle dedi: Sa'd'ın mektubunda şöyle yazılı
olduğunu gördük: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle
birlikte yeminle hüküm vermiştir."(--- Beyhaki, es-Sünenu'I-Kübra (10/171)
ve Tirmizi, ahkam (1343).
19981- Şafii der ki:
Said b. el-Muttalib'in Said b. Amr'dan bildirdiğine göre babası şöyle dedi:
Sa'd b. Ubade'nin mektubunda şöyle yazılı olduğunu gördük: "Sa'd b. Ubade
şahitlik eder ki; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Amr b. Hazm'a şahitle
birlikte yeminle hüküm vermesini emretti."
19982- Sa'd b. Amr b.
Şurahbil b. Sa'd b. Ubade'nin biIdirdiğine göre atalarının mektuplarında şöyle
yazılı olduğunu gördü: Bu, Amr b. Hazm veya Muğıre b. Şu'be'nin ResUlullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırdığı hadistir: "Biz ResUlullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken hasım olan iki kişi girdi. Birinin
diğeri üzerindeki hakkıyla ilgili bir şahidi vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) hak sahibinin, getirdiği şahidin yanında yemin etmesini
istedi ve adama bu şekilde hakkını verdi."
19983- Bir başka
rivayetise şöyledir: Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte yeminle hüküm verdi.(--- Tirmizi, ahkam
(289), Ebu Davud, akdiye (3610, 3611) ve İbn Mace, ahkam (2368).
19984- Abdülazız der ki:
Bunu Süheyl'e sorduğumda şöyle cevap verdi: "Rabia -ki bana göre o
güvenilirdir- bana bu hadisi ondan nakletti; ancak hadis ezberimde
değildir." Abdülazız der ki: Bir hastalığından dolayı Süheyl'in hafızası
zayıflamış ve bazı hadisleri unutmuştu. Daha sonra (iyileşince) Süheyl, Rabia
kanalıyla babasından hadis rivayet etmiştir.
19985- Ebu Davud dunu
Sünen'de Rabı b. Süleyman'dan rivayet etmiştir. 19986- Yine Ebu Davud bunu
Süleyman b. BiIal kanalıyla Rabia'dan rivayet etmiştir. Rabia güvenilirdir ve
hadisleri huccet kabul edilir.
19987- Muhaddisin,
hadisini unutması durumunda, unutmadan önce kendisinden nakledene bunun bir
zararı olmaz.
19988- Amr b. Dinar'ın,
Ebu Ma'bed'den biIdirdiğine göre İbn Abbas: ''Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) namazı bitirdiğini tekbir getirmesinden anlardım" dedi.
Amr b. Dinar der ki: Bu
hadisi daha sonraları bize rivayet etmiş olan Ebu Ma'bed'e zikrettiğimde:
"Bu hadisi sana rivayet etmiş değilim" dedi. Oysa bu Hadisi bana
rivayet etmişti ve İbn Abbas'ın en doğru sözlü azatlılarındandı.(--- Nesai,
salat (3/67).
19989- Şafii: "Ebu
Ma'bed, bu hadisi Amr'a naklettikten sonra unutmuştu" demiştir.
19990- el-Medhal adlı
kitapta zikrettiğimiz buna benzer misaller çoktur. Muğire b. Abdirrahman,
Ebu'z-Zinad kanalıyla A'rec'den, o Ebu Hureyre'den, o da Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulunmuştur.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/169).
19991- Hadisin senedi
sahihtir.
19992- Bu konudaki diğer
bir rivayet te şudur: Cafer b. Muhammed'in, babası kanalıyla Cabir'den
biIdirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte
yeminle hüküm verdi.(--- Malik, Muvatta (2/72ı).
19993- Bazı hadis
alimlerinin bu hadiste hata olduğunu söylemesi sebebiyle ŞafiI bunu huccet
kabul etmemiştir.
19994- Abdulvehhab bunu
hadis hafızları olan Ali b. el-Medını, İshak b. İbrahım el-Hanzali gibi
alimlerden rivayet etmiştir. Yine bu hadis, Humeyd b. el-Esved, Abdullah
el-Ömerl, Hişam b. Sa'd ve İbrahım b. Ebi Hayye kanalıyla Cafer b. Muhammed'den
bu şekilde mevsul olarak rivayet etmiştir.
19995- Süleyman b. Bilal
de Cafer b. Muhammed kanalıyla babasından, o da dedesinden rivayet etmiştir.
19996- Yine bu hadis, Cafer
b. Muhammed kanalıyla babasından, o dedesinden, o da Hz. Ali'den
nakledilmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/170).
19997- 19998- Cafer b.
Muhammed der ki: Hakem b. Uteybe, kalkmak için mezarın duvarına elini koyan
babama: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeminle birlikte şahitle
hüküm verdi mi?" diye sorunca, babam: "Evet. Hz. Ali de aranızda aynı
şekilde hüküm verdi" cevabını verdi.
Müslim (b. Halid)
ekledi: "Cafer der ki: ''....borçlar konusunda ... hüküm verdi".(---
Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/173) ve Tirmizi (3/619).
19999- Ebu Cafer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemin ve şahitle
hüküm verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/171).
20000- Amr b. Şuayb'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitlikle ilgili:
"Davacı bir şahit getirirse, şahidiyle birlikte kendisi de yemin eder''
buyurdu.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (ı0/172).
20001- Beyhaki der ki:
Mutarrif b. Mazin bunu İbn Cüreyc kanalıyla Amr b. Şuayb'dan, o babasından, o
da dedesinden rivayet etmiştir.(--- Malik, Muvafta (2/722) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/173).
20002-
İbnu'l-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şahitle birlikte yeminle hüküm verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/172).
20003-
Ebu'z-Zinad"ın bildirdiğine göre Ömer b. Abdilazız, Kufe valisi olan
Abdulhamıd b. Abdirrahman b. Zeyd b. el-Hattab'a: "Şahitle birlikte
yeminle hüküm ver" diye yazdı.(--- Malik, Muvafta (2/722) ve Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/173).
20004-20005-
Ebu'z-Zinad'ın bildirdiğine göre Ömer b. Abdilazız; Kufe valisi olan Abdulhamıd
b. Abdirrahman'a: "Şahitle birlikte yeminle hüküm ver. Bu, sünnettir"
diye yazdı. Ebu'z-Zinad der ki: Kufe'nin ileri gelenlerinden bir kişi kalkıp: "Şahitlik
ederim ki, Şureyh bu mescidde bu şekilde hüküm vermiştir" dedi.(---
Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/173).
20006- Hafs b. MeymOn
es-Sekafı der ki: Şa'bi'ye baş yaralaması olan bir dava götürdüm. Bu konuda
bilirkişi olan adam bunun mOdiha (kemiğe varan derin yaralama) olduğunu
söyledi. Yaralayan adam Şa'bi'ye: "Bu konuda bir kişinin (bilirkişinin)
şahitliğiyle mi hüküm vereceksin?" deyince, Şa'bi: "Bilirkişi bunun
mOdiha olduğunu söyledi. Yaralanan kişi de bu konuda yemin eder" karşılığını
verdi ve bu davada Şa'bi bu şekilde hüküm verdi. (--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/174).
20007- Şafii der ki:
Şa'bi: "Medine ahalisi şahitle birlikte yeminle hüküm verirler"
demiştir.
20008- Malik'in
bildirdiğine göre Süleyman b. Yesar ve Ebu Seleme b. Abdirrahman'a:
"Şahitle birlikte yeminle hüküm verilir mi?" diye sorulunca:
"Evet" cevabını verdiler.(--- Malik, Muvatta (2/722).
20009- Şafii der ki:
Muhammed b. Sırın'in biIdirdiğine göre (kadı) Şureyh, şahitle birlikte yeminle
hüküm vermiştir.
20010- İbn Sırın'in
biIdirdiğine göre Abdullah b. Utbe b. Mes'ud, şahitle birlikte yeminle hüküm
vermiştir.
20011- Huşeym'in
biIdirdiğine göre Husayn şöyle dedi: Abdullah b. Utbe b. Mes'ud'un yanında
davalaştığım zaman şahitle birlikte yeminle hüküm verdi.
20012- Zurayk b. Hakım
der ki: Ömer b. Abdilaziz'e mektup yazıp, sadece Medine'de şahitle birlikte
yeminle hüküm verildiğini söyledim. Bana cevap olarak: "Sen de bu şekilde
hüküm ver. Çünkü sünnet budur" diye yazdı.
20013- Eba Cafer
Muhammed b. Ali'nin bildirdiğine göre Ubey b. Ka'b, şahitle birlikte yeminle
hüküm vermiştir.
20014- İmran b.
Hudeyr'in biIdirdiğine göre Ebu Miclez: "Zürare b. Ebu Evfa sadece benim
şahitliğimle hüküm verdi" demiştir.
20015- Ebu Kays ve Ebu
İshak'ın bildirdiğine göre (kadı) Şureyh, hasımlardan her birinin sadece kendi
şahitliğini geçerli saymıştır.
20016- Beyhaki der ki:
Yahya b. Ya'mur, bir şahidin şahitliği ve yeminle hüküm verirdi.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/174- 175).
20017-20019- Bu bize Ebu
Seleme b. Abdirrahman'dan da rivayet olunmuştur. Gülsüm b. Ziyad der ki:
Süleyman b. Habıb ve Zühri'nin aynı şekilde hüküm verdiği zamana
yetiştim." Yani bir şahit ve yeminle hüküm verirlerdi.
20020- Gülsüm der ki:
Ebu Sabit Süleyman b. Habıb otuz yıl Medine halkına kadılık yaptı ve şahitle
birlikte yeminle hüküm verdi.(--- Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (10/175) ve Şafii,
el-Ümm (6/256-257).
20021- Ebu'z-Zinad bunu,
sözlerine güvenilen Medine halkından nakletmiştir.
20022- Şafii der ki:
"Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit olmasına rağmen
bazıları şahitle birlikte yeminle hüküm verme konusunda bize muhalefet
etmiştir." Şafii muhalefet edenlerin ileri sürdükleri delillere bir bir
cevap vermiştir.
20023- Bunlardan biri:
"Şahitle birlikte yeminle hüküm vermeyi kabul etmemizin sebeplerinden biri
de Zühri'nin (önceden) bunu kabul etmemesidir" demiştir.
20024- Şafii der ki:
Zühri kadılık yapınca şahitle birlikte yeminle hüküm vermiştir. Eğer önce bunu
kabul etmeyip sonradan öğrenince: "Bu konuda artık ben de şahitle birlikte
yeminle hüküm vereceğim" demiştir. Bunu delil kabul edip şahitle birlikte
yeminle hüküm verilemeyeceğini iddia edemezsin. Çünkü Zühri bu şekilde hüküm
verileceğini öğrendikten sonra artık şahitle birlikte yeminle hüküm vermiştir.
Şahitle birlikte yeminle
hüküm verilmeyeceğini iddia edenlerin bu iddiasını çürüten bir rivayet te,
sahabeden bazıları Berva' binti Vaşik'le ilgili hadisle amel ederken Hz.
Ali'nin bunu kabul etmemesidir. Hz. Ali ile birlikte Zeyd b. Sabit, İbn Ömer ve
İbn Abbas ta Berva' binti Vaşik'le ilgili hadisini kabul etmemiştir. Hz. Ömer
ve İbn Mes'ud, Ammar b. Yasir'in, cünübün teyemmüm etmesiyle ilgili hadisini
kabul etmezlerdi. Bununla ilgili daha önce açıklama yapmıştık. Usame b. Zeyd de
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin içinde namaz kılmasıyla
ilgili nakledilen hadisi kabul etmezken, Bilal'ın Kabe'nin içinde namaz
kıldığını belirtmiştik.
20025- ŞafiI der ki:
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen bir hadisin
batılolduğunu söylemek, bunu rivayet edenin sözünün batılolduğu anlamına
gelmez. Zühri, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yetişmemişse,
Zühri'ye dayanarak Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilen bir
hadisin zayıf olduğu söylenemez. Ata hadisin münker olduğunu söylese de
hocalarımız bunu huccet kabul etmişlerdir.
20026- ŞafiI isnadıyla
der ki: Ata şöyle dedi: "Bir özür bulunmadıkça iki şahit gereklidir. Ancak
mazeret anında davacı, bir şahitle birlikte yemin eder."
ŞafiI der ki: "Ata,
arkadaşlarımızdan hiç birinin söylemediği şekilde, şahitle birlikte bir yeminle
fetva vermektedir. Ata bunu kabul etmese bile, o da Zühri gibi şahitle birlikte
yeminle hüküm verilebileceğini sonradan öğrenmiş olamaz mı?"
ŞafiI sözlerine şöyle
devam etti: "Bize bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şahitle birlikte yeminle hüküm vermiştir. Nakledildiğine göre Huzeyme
b. Sabit haklı olanın lehine şahitlik etmiştir. Ata'ya: "Bu hadisi sana
kim nakletti"" diye sorduğumda, bize göre de, ona göre de zayıf olan
bir rivayeti söyledi. Sonra hak sahibinin de Huzeyme ile birlikte yemin
ettiğini söyleyerek, bu iddianın geçersiz olduğunu ortaya çıkardı. Çünkü
Huzeyme'nin şahitliği iki şahit yerine geçseydi, hak sahibi de onunla birlikte
yemin etmezdi.
Sonra Şafii, ayeti ve
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Delil getirmek, iddia sahibine
(davacıya) aittir. Yemin ise bunu inkar edene (davalıya) aittir" hadisini
delil getirdiklerini söyledi. Bu hadisi İbn Abbas, Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.
29927 - Amr b. Şuayb'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte
yeminle hüküm vermiştir.
20028- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitle birlikte yeminle
hüküm vermiştir.
20029- Yine Amr b.
Şuayb, babası kanalıyla dedesinden, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) aynı şeyi nakletmiştir.
20030-20031- Aynı hadisi
Ebu Hureyre, Sa'd b. Ubade -zannedersem şunları da saydı- Ebu Cafer, Said b.
el-Müseyyeb ve Ömer b. Abdilazız de Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) rivayet etmiştir.
20032- Beyhaki der ki:
Ebu Davud bunu Sünen'de Zübeyb el-Anberi'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.(--- Ebu Davud, akdiye (3612)
20033- Buhari ve Müslim
bunu Cabir b. Abdillah vasıtasıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
rivayet etmiştir. Yine Ali b. Ebi Talib, Amr b. Hazm ve Muğıre b. Şu'be
vasıtasıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.
Şafii'nin de dediği gibi şahitle birlikte yeminle hüküm vermekle ilgili hadisi
rivayet edenler daha çoktur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: