MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
YARIŞ VE ATICILIK |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yarışma ve Atıcılık
19439- Şafii der ki:
Yüce Allah Müslümanların güzel yönlerini sayarken: "Onlara karşı gücünüzün
yettiği kadar Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında Allah'ın
bilip sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları
hazırlayın"[Enfal, 60] buyurmuştur. Müfessirler ayetteki kuvvetten kastın
atıcılık olduğunu söylemiştir.(--- Şafii, el-Ümm (4/229).
19440- Beyhaki der ki:
Ukbe b. Amir der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlara
karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın..."[Enfal,
60] ayetini okuduktan sonra: ''Bilin ki bu kuvvet, atıcılıktır! Bilin ki bu
kuvvet, atıcılıktır! Bilin ki bu kuvvet, atıcılıktır" buyurduğunu işittim.
Müslim bunu Sahih'te
Harun b. Ma'ruf'tan rivayet etmiştir. (--- Müslim, cihad (4863).
19441- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yarış (ödülü)
sadece ok atma, deve veya at yarışında olur" buyurdu.(--- Şafii, el-Ümm
(4/229), Ebu Davud, cihad (2564), Tirmizi, cihad (1700), Nesai, hayl (6/226) ve
İbn Mace, (2878).
19942- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yarış (ödülü)
sadece deve veya at yarışında olur" buyurdu.
19443- Beyhaki der ki:
Bu hadis başka bir kanalla: " ... ok atma, deve veya at yarışlarında
olur" şeklinde nakledilmiştir.
19444- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eğitilmiş atları
yarıştırdı.(--- Buhari, salat (420) ve Müslim, megazi (4760,4761).
19445- İbn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eğitilmiş atları Hayfa'dan
Seniyyetu'l-veda'ya kadar koşturdu. Eğitimsiz atları ise Seniyye'den Benu
Zurayk mescidine kadar koşturdu."
Buhari ve Müslim bu
hadisi Sahıh'lerinde Malik kanalıyla rivayet etmiştir.
19446- İbn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) atları yarıştırırken eğitilmiş atları
Hayfa'dan Seniyyetu'l-veda'ya kadar koşturdu. Eğitilmemiş atları ise Seniyyetu'I-Veda'dan
Benı Zurayk mescidine kadar koşturdu."
Müslim bunu İbn Uyeyne
kanalıyla rivayet etmiştir.
19447- Enes b. Malik der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Adba adında, hiçbir devenin
geçemediği bir devesi vardı. Bir bedevi kendisine ait bir yük devesinin
üzerinde geldi ve Adba ile yarışa girip onu geçti. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu durumun müslümanların ağırına gittiğini görünce: ''Dünyada
her yükselen şeyi (tekrar) aşağı indirmek Allah'ın kanunudur" buyurdu.
Buhari bu hadisi
Sahih'te değişik yollarla Humeyd'den rivayet etmiştir.
19448- Seleme b. el-Ekva
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çarşıda ok atma yarışı yapan
Eslemlilerin yanına çıkıp: "Atın ey İsmail oğulları! Babanız iyi bir
atıcıydı. Ben -iki gruptan birini kastederek- falan oğullarıyla beraberim"
deyince, karşı taraf atmayı bıraktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Neyiniz var? Atsanıza" buyurunca: "Sen falanlarla olmana rağmen
nasıl atarız?" karşılığını
verdiler. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Atınız. Ben hepinizle beraberim" buyurdu.
19449- Bu hadis başka
bir yolla: "Onlar günün çoğunu atarak geçirdikten sonra kimse diğerini
yenemeden ayrılırlardı" şeklinde nakledilmiştir.(--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/17).
19450- Şafii isnadıyla
der ki: İbn Şihab: "Sünnete göre; ok atmak, deve, at ve başka hayvanları
yarıştırmak caizdir" dedi.
19451- Şafii isnadıyla
der ki: Hz. Aişe şöyle dedi: "Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile koşarak yarışıp kendisini geçtim. Daha sonra kilo aldığımda
onunla yarıştım ve beni geçince: "Bu, önceki yarışa karşılıktır"
buyurdu. İbn Uyeyne bunu Hişam'dan rivayet etmiştir.(--- İbn Mace, nikah
(1979).
19452- Ebu Usame ona
muhalefet edip Hişam kanalıyla bir adamdan, o Ebu Seleme'den, o da Hz. Aişe'den
rivayet etmiştir.
19453- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''kişinin kazanacağından emin olmadan atını iki atın arasına koyup yarıştırması
kumar değildir. Ancak kazanacağından emin olarak atını iki atın arasına koyup
yarıştırması kumardır. ''
Ebu Davud bunu Müsedded
kanalıyla Husayn'dan ve Ali b. Müslim kanalıyla Abbad b. el-Avvam'dan, her
ikisi de Süfyan b. Hüseyn'den rivayet etmiştir.(--- Ebü Davud, cihad (2579) ve
İbn Mace, cihad (2876).
19454- Aynı hadis başka
bir kanalla da nakledilmiştir.(--- Ebu Davud, cihad (2580).
19455- Said b.
el-Müseyyeb'in: "Muhallil olduğu takdirde at yarışlarına ödül koymanın bir
mahzuru yoktur. Muhallil, kazanırsa bu ödülü alır, kazanamazsa hiç bir şey
kaybetmez" dediği nakledilmiştir.
(Muhallil: Diğer
yarışçılar ortaya ödül koyarken, ödül koymadan yarışa katılandır. Bu kişi
kazanırsa ödül alır, ancak yarışı kaybederse bir şey kaybetmez.)
19456- Ebu'z-Zinad bunu
hocalarından nakletmiştir.
19457- Şafii der ki: İki
kişi yarışacağı zaman içlerine bir muhallil almadan yarışmaları caiz değildir.
Muhallil bir veya daha çok yarışmacı olabilir. İki yarışmacıdan birinin yenileceği
kesin olursa yine bu yarış caiz değildir. Yani yarışmacıların denk olmaları
gerekir. Eğer muhallil onları yenerse, iki yarışmacının koyduğu ödülü alır.
Eğer yarışmacılardan biri muhallili yenerse, yenen kişi geçtiği yarışmacının
koyduğu malı alır. Yarışmacılar birbirini yenemezlerse, birbirlerinden bir
şeyalmazlar.
19458- Yarışların bir
çeşidi bu şekildedir. Bir diğer yarış şekli ise; vali veya başka bir adamın
kendi malından ödül koyması ve yarışı kazanana vermesi şeklindedir. Kişi
isterse ikinciye, üçüncüye, dördüncüye ve daha geridekilere uygun gördüğü ödülü
verebilir. Verilen bu ödüller alanın kendi malı olur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
YEMİNLER VE
ADAKLAR / Yemin ve Adaklar