MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
KURBANLAR |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Zaruret Olmadığı Halde
Başkasının Malını İzinsiz Yemenin Haramlığı
19382-19385- Şafii der
ki: Eğer: "Sahibi izin vermedikçe, başkasının malını yemenin caiz
olmadığının delili nedir?" diye sorulacak olursa, delil olarak şöyle
denebilir: Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Mallarınızı aranızda haksızlıkla
değil, karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyin, haram ile nefsinizi
mahvetmeyin."[Nisa, 29], "Vetimlere mallarını verin."[Nisa, 2]
"Kadınlara mehirlerini cömertçe verin."[Nisa, 4]
19386- Bunlar dışında
birçok ayet, Allah'ın emrettiği, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sünnetinde belirtilen ve hakkında delil olanlar dışında, başkasının malını
rızaları olmadan yememeyi emretmektedir.
19387 - Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Hiç kimse izni olmadan başkasının hayvanının sütünü sağmasın.
Biriniz, içinde yiyeceğinin bulunduğu dolabının kırılıp içindekilerin
çıkarılmasını ister mi? Hayvanlarının memeleri de onların yiyeceklerini
muhafaza ediyor. Bunun için kimse bir diğerinin hayvanlarının sütünü ıznı
olmadan sağmasın. ''(--- Buhari, lukata (2435) ve Müslim, lukata (4431).
19388- Hadisin lafzı
Ka'nebi'ye aittir. Şafii'nin hadisinin lafzının bir kısmı kitaptan düşmüştür.
Müslim bunu Sahih'te
Yahya b. Yahya kanalıyla Malik'ten, Buhari ise Abdullah b. Yusuf kanalıyla
Malik'ten rivayet etmiştir.
19389- Şafii der ki:
Sabit olan bir hadiste Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir bahçeye
geçen kişi ondan yiyebilir, ancak yanında götüremez" buyurmuştur. Sabit
olmayan hadis, huccet kabul edilemez. Eğer hakkındaki rivayet sabit değilse,
bahçedeki meyveler gibi hayvanların sütünün de helal olması tercihe şayandır.
Çünkü süt, hayvanın memesine her gün tekrar gelmektedir. İnsanların meyveleri
yetiştirirken harcadıkları çabadan daha çok çalışarak ürettikleri şeyler
konusunda da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabit bir şeyolsaydı,
yine bu konuda da aynı şeyi der ve ona muhalefet etmezdik.(--- Tirmizi, buyu
(1287) ve İbn Mace, ticaret (2301).
19390- Beyhaki der ki:
Bu hadisi Yahya b. Süleym, Ubeydullah b. Ömer kanalıyla Nafi'den, o İbn
Ömer'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir bahçeye
geçen kişi ondan yiyebilir, ancak yanında götüremez'' şeklinde nakledilmiştir.
19391- Hadis alimleri bu
hadisin hatalı olduğunu söylemiştir. Yahya b. Maın, Gallabi'nin rivayetinde
böyle demiştir. Ebu Isa et-Tirmizi'nin rivayetiyle Buhari de böyle demiştir.
19392-19393- Bu lafız
Ömer b. el-Hattab'dan nakledilmiştir. Ve bu cevazın zaruret anıyla ilgili
olduğu söylenmiştir. Bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
nakledilen hadisler de aynı manada söylenmiştir.
19394- Abdullah b. Amr
b. el-As'ın bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağaçta
ki meyvenin durumu sorulunca şöyle buyurdu: "İhtiyaç içinde olan, yanında
bir şey götürmeksizin sadece yerse ona bir şey gerekmez. Ondan bir şey götüren
kişiye ise aldığının iki katı ödetilir ve cezalandırılır. Her kim harman yerine
getirildikten sonra meyveden bir şey çalar ve çaldığı bir kalkan fiyatına
ulaşırsa eli kesilir.''(--- Ebu Davud, cihad (2619) ve Tirmizi, buyu (1296)
19395- Beyhaki der ki:
"Bir şey gerekmez" sözünden, elinin kesilmeyeceği ve aldığının iki
katının ödenmeyeceği kastedilmiştir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu durumda olanın yemesini ihtiyaç şartına bağlamıştır. Buhari ve Müslim'in
tahric etmediği, ancak sabit olan başka rivayetlerde de aynı şey
belirtilmiştir.
19396- Malik ve
Ubeydullah b. Ömer'in, Nafi kanalıyla İbn Ömer'den nakledilen başkasının
hayvanını sağmakla ilgili hadis, bu konudaki en sahıh hadislerdendir ve hüküm
bu hadise göre verilir.
19397- ŞafiI der ki:
"Kişi dara düşüp ölmekten korkarsa, açlığını giderecek kadar başkasının
yiyeceğinden yemesinde bir sakınca görmem. Ancak bu kişi yediği şeyin bedelini
öder. Kişinin bu durumda olana yanındaki fazla yiyeceği vermezlik etmesi caiz
değildir. Çünkü vermediği takdirde darda kalan bu kişinin ölümüne sebep
olabilir."
19398- Beyhaki der ki:
Sabit olan bir hadiste Ebu Nadra vasıtasıyla Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fazla azığı olan, azığı
olmayana versin" buyurmuştur.(--- Müslim, megazi (4437).
19399- Sabit bir hadiste
Ebu Musa'dan nakledildiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Açı doyurun, hastayı ziyaret edin ve esiri hürriyetine kavuşturun"
buyurdu.(--- Ebu Davud, cenaiz (3105).
19400- Hasan(-ı
Basrı)'nin vasıtasıyla Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir sürünün yanına giden,
sahibi varsa izin alsın. İzin verirse süt sağıp içsin. Sahibi yoksa üç defa
seslensin. Eğer cevap verirse izin alsın. Cevap vermezse süt sağıp içsin, ancak
yanında götürmesin.''(--- Ebu Davud, cihad (2619) ve Tirmizi, buyu (1296).
19401- Hocalarımız,
başkasının malı haram olduğu için onu izınsız alanların, aldığının aynısını
veya bedelini ödemekle yükümlü olduklarını, bedelini verecek güçteyse, malı
değil bedelini vermekle yükümlü olduklarını sööylemişlerdir.
19402- İmran b.
Husayn'ın, iki su tulumuyla ilgili hadisinde, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bu su kaplarından aldığı ve bereket için dua edince kapların
dolduğu, ashabına azıklarını getirmelerini söylediği ve su kaplarının sahibi
olan kadının hırkasını yiyecekle doldurduğu geçmektedir.(--- Müslim, salat
(1535-1536).
19403-19404- Ukbe b.
Amir der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın
Resulü! Bazen bizi gönderdiğinde birilerinin yanında misafir oluyoruz. Ancak
bizi ağırlamıyorlar. Bu durumda ne yapmamızı emredersin?" diye
sorduğumuzda: ''Bir topluluğun yanında misafir olur da sıze ikramda
bulunurlarsa bunu kabul edin. Gerekli ikramı yapmazlarsa da üzerlerine düşen
ikram miktarını siz onlardan alın" buyurdu.
Buhari ve Müslim bu
hadisi Sahih'te Kuteybe'den rivayet etmiştir.(--- Buhari, mezalim (2461) ve
Müslim, lukata (4436).
19405- Eğer, misafir
etmeleri ve cizye vermeleri şartıyla sulh anlaşması yaptıkları kitab ehlinin
yanında konaklarlarsa, sulhun gereğini yerine getirmeleri gerekir. Eğer
Müslümanların yanında konaklamışlarsa, eğer konaklayanlar darlık içindeyse,
başkasının malına ihtiyaç duyanla ilgili söylediğimiz gibi, bu Müslümanların
onları ağırlamaları gerekir.
19406- Allah en
doğrusunu bilir, ancak bu hadis, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
müfrezeler göndermeden önce vuku bulmuştur.
19407- Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra Veda
haccında: ''Dikkat edin! Hangi ayın hürmetçe daha üstün olduğunu biliyor
musunuz?" buyurunca, insanlar: "İçinde bulunduğumuz bu aydır"
cevabını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Peki, hangi
beldenin hürmetçe daha üstün olduğunu biliyor musunuz?" diye sorunca,
insanlar: "Bu beldemizdir" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Peki, hangi günün (hürmetçe) daha üstün olduğunu biliyor
musunuz?" diye sorunca, insanlar: "Bu günümüzdür" diye cevap
verdi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce
Allah, sizlere, bu gününüzün ve bu beldenizin ku tsallığı gibi meşru sebep
dışında kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınızı birbirinize karşı haram
kılmıştır" buyurdu. Sonra Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç
defa: ''Tebliğ ettim mi?" diye sordu. Her soruşunda da insanlar:
"Evet" diye cevap veriyordu.
Buhari bunu Sahih'te
Muhammed b. Abdillah kanalıyla Asım b. Ali'den rivayet etmiştir.(--- Buhari,
diyet (6868) ve Müslim, iman (220-221).
19408- Allah en
doğrusunu bilir ancak, hadis, zaruret dışında Müslümanların yanında
konaklayınca misafir edilmeleriyle ilgilidir.
19409- Bu ve başka
hadisler, başkasının malının haram olmasıyla ilgilidir. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözünden, Müslümanların, Müslüman toplulukları
bırakıp, azınlık tebanın yanında konaklayınca, onların mallarının Müslümanlara
haram olması da kastedilmiş olabilir. Allah en doğrusunu bilir.
19410- Şafii der ki:
"Kişinin başka şekilde de darda kalabileceği söylenmiştir. Kişi
hastalandığında, işin ehli bir kişinin belli bir şeyi yemeden veya içmeden
iyileşmeyeceğini söylemesi veya: "Falan şeyi yersen veya içersen çabuk
iyileşirsin" denilmesi halinde, söylenen bu şeyeğer sarhoş edecek bir
madde değilse yiyip içebilir. Eğer bu şey onu sarhoş edecek duruma getirirse
veya aklını giderecek olursa, bu şeyi emmesi veya içmesi haram olur. Çünkü aklı
giderecek bir şeyi kullanmak haramdır. Aklın gitmesiyle farzlar terk edilip
haramlar işlenebilir."
19411- Bunu söyleyenler
şunu delil göstermişlerdir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bedevilere
develerin sütünü ve idrarlarını içmelerini emretti. Halbuki veba, develerin
sütü ve sidiği dışında ilaçlar kullanılarak ta iyileşebilirdi. Ancak
bedevilerin kullanabileceği en yakın ilaç buydu.
19412- Beyhaki der ki:
Uranilerle ilgili hadis, Siyer kitabı içinde geçmiştir.
19413- Alkame b.
Vail'in, babasından bildirdiğine göre Tarık b. Suveyd veya Suveyd b. Tarık,
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içkinin hükmünü sorunca, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içki yapmasını yasakladı. Bir daha
sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine yasakladı. Bunun
üzerine: "Ey Allah'ın Resulü! Ancak bu ilaçtır (ilaç olarak
kullanıyoruz)" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O ilaç
değil, hastalıktır" buyurdu.
Müslim bunu Sahih'te
Gundar kanalıyla Şu'be'den rivayet etmiştir.(--- Müslim, eşribe (5049).
19414- Ebu'd-Derda'nın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah
hastalığı da devayı da yaratmış, her hastalığa bir deva yaratmıştır. Tedavi
olun ve haram olan şeyle tedavi olmayın!! buyurdu.(--- Ebu Davud, tıb (3874).
19415- Bu hadis, aklı
gideren şeyi veya haram olan şeye ihtiyaç olmamasına rağmen kullanmanın
yasaklanması şeklinde yorumlanmıştır. Aklı gidermeyen şeye ihtiyaç duyulursa
bunu kullanmak caizdir. Urani'lerle ilgili hadis bunun delilidir. Allah en
doğrusunu bilir.
19616- Beyhaki der ki:
İbn Ömer der ki: "TebAk savaşı sırasında Allah Resulü'ne bir parça peynir
getirilince, bir bıçak isteyip Besmete çekerek onu kesti.''(--- Ebu Davud,
Sünen (3/359).
19417- Bize rivayet
olunduğuna göre Hz. Ömer, İbn Ömer ve İbn Mes'ud'un: "Müslümanların ve
Kitab ehlinin yaptığı peyniri yiyebilirsiniz" demişlerdir. (--- Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra (10/6).
19418- Balçık yemenin
haram olduğu konusunda hepsi de sabit olmayan hadisler nakledilmiştir.
19419- İbnu'I-Mübarek:
"Eğer balçık yemenin haram olduğunu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) söylediğini bilsem bunu başım gözüm üstüne koyup işitip itaat
ederdim" demiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
İsrail Oğullarına
Haram Olan Şeyler