MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

CİZYE

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kendisinden Cizye Alınacak ve Alınmayacak Olanlar

 

18461- Şafii der ki: "Yüce Allah, Peygamber'ini Mekke'den seçti. Mekke, Peygamber'inin kavminin beldesi idi ve ümmi idiler. Etraflarındaki Araplar da ümmi idi. İçlerinde Acemlerden sadece köle olanlar veya azat edilmiş olanlar veya seçilmiş olanlar veya (bilinmeyip) zikredilmeyen kimseler vardı."(--- Şafii, el-Ümm (4/172).

 

18462- Yüce Allah: "O, ümmılere, içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir"[Cuma, 2] buyurmaktadır.

 

18463- Yüce Allah, Peygamber'ine cihad etmelerini farz kıldı ve: "Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini kalana kadar onlarla savaşın"[Enfal, 39] buyurdu.

 

18464- Bu konuda şirk fitnesi kalmayıp yalnız Allah'ın dini kalana kadar savaşmanın kastedildiği söylenmektedir.

 

Şafii bu konuda başka ayetler de zikretti.(--- Şafii, el-Ümm (4/172).

 

18465- Şafii der ki: Sünnet te Kur'an'ın getirdikleri ile geldi. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar: ''Allah'tan başka ilah yoktur'' diyene kadar onlarla savaşacağım. Böyle yaptıkları zaman hak etmedikleri sürece kanlarını ve mallarını benden yana koruma altına almış olurlar. İçlerinde besledikleri için de hesapları Allah'a kalmıştır. ''

Buhari ve Müslim, Sahih'de farklı kanallarla Ebu Hureyre'den rivayet etmişlerdir.(--- Şafii, el-Ümm (4/1n).

 

18466- Müzeyne kabilesinden olan İbn Asım'ın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir askeri birlik gönderirken: ''Bir mescid gördüğünüzde veya bir müezzinin sesi işittiğinizde kimseyi öldürmeyin" derdi.(--- Ebu Davud, cihad (2635), Tirmizi, sire (1549) ve Nes31, es-Sünenü'l-kübra (7/296).

 

18467- İbn Şihab bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ebu Bekr'e: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnsanlar: ''La. ilahe illallah" deyinceye kadar onlarla savaşmakla emrolundum. ''La ilahe illallah" diyen hak etmediği sürece malını ve canını bana karşı korumuş olur. Kendi içlerindeki hesabı Allah'a kalmıştır'' buyurmadı mı?" deyince, Ebu Bekr: "Bu hak eden kimseler içindir. Daha önce Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ödedikleri bir yuları bile vermeyecek olurlarsa, bu sebeple onlarla savaşırım" karşılığını verdi.(--- Buhari, zekat (1399) ve Müslim, iman (1/455).

 

18468- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Ömer, Ebu Bekr'e bu sözleri veya mana olarak böyle bir şeyi söylemiştir.(--- Şafii, el-Ümm (4/172).

 

18469- Ebu Said'in rivayetinde Şafii: "(Ebu Bekr) burada mürted olan kimseyi değil de zekatı vermeyen kimseyi kastetmektedir" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (4/172).

 

18470- Şafii der ki: "Allah en doğrusunu bilir, ancak bu ve önceki mutlak olarak müşriklerden bahseden iki hadisten kastedilen putperest müşriklerdir. "

 

18471- Ne Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzurunda, ne de yakınında kitab ehlinden olan Medine Yahudileri dışında müşrik yoktu ve onlar da Ensar ile anlaşmalıydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ettiği zaman Ensar henüz birlik halinde değildi. Yahudiler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile barış anlaşması yapmış ve Bedir savaşına kadar ona karşı ne söz, ne de fiili olarak düşmanlık göstermemişlerdi. Bedir savaşı olunca ise Yahudilerden bazıları düşmanlık edip insanları Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı kışkırtmaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlardan bazısını öldürdü. Bildiğim kadarıyla Hicaz'da Yahudi veya Hıristiyan yoktu. Sadece Necran'da az sayıda kişi vardı. Mecusiler Hecer'de, Berberi ve Farisiler de Hicaz'dan uzaktı. Onlar dışındaki putperestler çoktu.(--- Şafii, el-Ümm (4/172).

 

18472- Şafii der ki: Yüce Allah Peygamber'ine Ehl-i kitab'dan müşrikler ile savaşmayı farz kılan ayeti indirdi ve: "Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamber'inin haram kıldığını haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın"[Tevbe, 29] buyurdu.

 

18473- Yüce Allah dilediği gibi hüküm verip ki hükmüne itiraz yoktur; putperestler ile Ehl-i kitabı birbirinden ayırmıştır. Putperestler ile Müslüman olmayı kabul etmemeleri halinde savaşmayı farz kıldı. Ancak Ehl-i kitab ile cizye verene veya Müslüman olana kadar savaşmayı emretti.

 

18474- Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlarla bu doğrultuda savaşmıştır.

 

18475- Süleyman b. Bureyde'nin bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yere bir ordu göndereceği zaman ordunun başına bir komutan tayin edip şöyle buyururdu: ''Müşriklerden olan düşmanlarınla karşılaştığınız zaman, onları şu üç şeyden birine çağır. Bunlardan hangisini kabul ederlerse onu kabul et ve kendilerini bırak. Onları İslam'a çağır, eğer icabet ederlerse bunu onlardan kabul et ve kendilerini serbest bırak. Sonra onları kendi ülkelerinden Muhacirlerin ülkesine göçe davet et ve bunu yaptıkları takdirde, Muhacirler için tanınmış olan hakların onlar için de tanınacağını Muhacirlerin üzerine getirilmiş olan sorumlulukların onların hakkında da geçerli olduğunu kendilerine bildir. Eğer bunu kabule yanaşmazlar da kendi yurtlarını tercih ederlerse, onlara Müslüman bedeviler gibi olacaklarını, kendilerine Allah'ın müminler üzerine cereyan eden hükmünün uygulanacağını, Müslümanlarla birlikte cihad etmeleri dışında haraç ve ganimetten hiçbir hisselerinin olmayacağını bildir. Eğer İslam'ı kabul etmezlerse onları cizye vermeye çağır. Eğer buna yanaşırlarsa bunu onlardan kabul et ve kendilerini serbest bırak. Eğer kabul etmezlerse artık Allah'tan yardım dileyip onlarla savaş."(--- Şafii, el-Ümm (4/172).

 

18476- Ebu Said rivayetinde şu ilave yer almıştır: Şafii şöyle dedi:

"Güvenilir olan birçok kişi bunu bana güvenilir olan birçok kişiden rivayet etti. Bildiğim kadarıyla da Süfyan es-Sevrı bunu Alkame'den aynı manada buna muhalefet etmeksizin rivayet etmiştir."

Müslim, Sahih'de Sevrı ve Şu'be kanalıyla rivayet etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ehl-i Kitaba iltihak Eden Kimse