MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Müslüman Kişinin Haraç Vergisine Tabi Olan Araziyi (Satın) Alması

 

18394- Şafii der ki: Ebu Hanıfe'ye: "Kişinin haraç vergisine tabi olan arazi için cizye ödemesini kerih görür müsün?" diye sorulunca: "Hayır, alçalma boyunları kurtarma karşılığında verilen cizyedir" karşılığını verdi.(--- Şafii, el-Ümm (7/357).

 

18395- Evzai der ki: Bize ulaşan habere göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Her kim itaat ederek zilleti kabul ederse bizden değildir" buyurmuştur.(--- Şafii, el-Ümm (7/357).

 

18396- Abdullah b. Ömer: "İslam'ın izzetini bırakıp zilleti kabul eden gerisin geriye dönen kişidir" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (7/357) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/139).

 

18397- İlim ehlinin hepsi bunun mekruh olduğu konusunda icma etmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (7/357).

 

18398- Ebu Yusuf der ki: "Durum Ebu Hanife'nin dediği gibidir. Zira Abdullah b. Mes'ud'un, Habbab b. el-Eret'in, Hüseyn b. Ali'nin ve (kadı) Şurayh'ın haraç vergisine tabi olan arazisi vardı.''(--- Şafii, el-Ümm (7/357).

 

18399- Utbe b. Ferkad es-Sülemı der ki: Ömer b. el-Hattab'a: "Sevad (Irak) bölgesinde (haraç vergisine tabi) bir arazi satın aldım" dediğim de bana: "Arazinin bütün sahiplerini razı ettin mi?" diye sordu. "Hayır" dediğimde de: "O zaman sen onda önceki sahibinin sahip olduğu haklara sahipsin" karşılığını verdi.(--- Şafii, el-Ümm (7/357) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/141).

 

18400- Hakem b. Uteybe bildiriyor: "Sevad bölgesinin ileri gelenlerinden birkaç kişi Ömer b. el-Hattab ve Ali b. Ebi Talib zamanında Müslüman oldular. Bunun üzerine Ömer kendi zamanında Müslüman olanlara iki bin dirhem tahsis etti. Hz. Ali de kendi zamanında Müslüman olanlara iki bin dirhem tahsis etti.''(--- Şafii, el-Ümm (7/357).

 

18401- Ebu Yusuf der ki: "Bize Ömer ve Hz. Ali'nin kendi zamanlarında bunlardan kimseyi topraklarından çıkardığı konusunda bir haber ulaşmamıştır. "

 

18402- Şafii der ki: "Şüphesiz olarak alçalmak kan dökülmesini önlemek için verilen cizyedir. Böylesi bir şey Müslüman üzerinde olmaz. Ancak arazi haracı ödemekte kan dökülmesi gibi bir şey söz konusu olmadığı için bir alçalma yoktur. Çünkü Müslüman kişinin kanının dökülmesi İslam ile önlenmiştir. Haraç ödeyen bir yeri dindar ve vera sahibi olan kişilerden de kiralayan olmuştur. Bazıları ise ihtiyaten böylesi bir şeyi kerih görmüştür."(--- Şafii, el-Ümm (7/357).

 

18403- Ebu Said'in rivayetinde Şafii şöyle demiştir: "Rivayet edildiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslüman kimseye cizye vergisi yoktur. Müşrik biri de Mescid-i Haram'a giremez'' buyurmuştur. Çünkü ödenen cizyenin haracıdır. (Cizye ödeyen kişi) bir yeri kira ile alacak olursa ne Müslümandan, ne de başkasından bir yer kiralaması helal değildir."

 

18404- Muhammed b. Sa'd b. Muhammed b. el-Hasan b. Atiyye elAvfı'nin, "babası - amcası - dedesi - dedesinin babası" kanalıyla bildirdiğine göre İbn Abbas, Berae Suresini ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile müşrikler arasında olanları açıklarken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müşrik biri Mescid-i Haram'a giremez. Müslüman kimseye de cizye vergisi yoktur" buyurduğunu söylemiştir.(--- Ahmed, Müsned (1/223, 285) ve Tirmizi, zekat (633).

 

18405- Eğer bu sahih bir hadis ise o zaman Şafii'nin cizye haracı demesini kuvvetlendirmektedir.

Beyhaki der ki: "Bunun mekruh olduğu konusunda bize sahih bir hadis nakledilmiş değildir. Bu konuda Şamlı raviler tarafından nakledilen ve Buhari tarafından huccet sayılmayan şöyle bir rivayet zikredilmiştir: "Ebu'dDerda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim bir toprağı haracıyla birlikte satın alırsa hicretini bozmuş sayılır'' buyurmuştur."

 

18406- Sonra bu konuda ihtilaf edilmiş ve kimisi buna uyarken kimisi de Şafii'nin dediği gibi bunu mekruh görmüştür. Ebu Yusuf'un, Utbe b. Ferkad kanalıyla Ömer'den naklettiği hadis, Sevad bölgesinin artık Müslümanların olduğuna delalet etmektedir. Bu sebeple satışı caiz değildir. Arazi elinde olan kişinin Müslüman olması halinde de arazinin haracı kaldırılmaz.

 

18407- Ebu Abdirrahman'ın rivayetinde Şafii, el-Kadim'de şöyle demiştir:

"Rivayet edildiğine göre Hz. Ömer ile Ali, haraç ödeyen kişinin Müslüman olması üzerine ona kendi arazisini vermiş ve daha önce yaptığı ödeme şeklinde ödeme yapmasını emretmişlerdir." Sonra Şafii, Tarık b. Şihab ve Ebu Avn'ın rivayetlerini zikretti. 

 

18408- Tarık b. Şihab der ki: Bağdat'ta geniş bir araziye sahip olan bir kadın Müslüman olmuştu. Ömer (bölge valisine): "Eğer kadın arazisinin elinde kalmasını ister ve haracını öderse, onu arazisi ile baş başa bırakın. Aksi takdirde araziyi Müslümanlara bırakın" dedi veya bu yönde bir mektup yazdı.(--- Abdurrezzak, Musannef(6/102, 10/370) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (9/141).

 

18409- Ebu Avn der ki: Ayn(u't Temr) halkından ileri gelen biri Müslüman oldu. Bunun üzerine Hz. Ali ona şöyle dedi: "Senin üzerindeki cizye vergisini kaldırırız. Ancak sahip olduğun topraklar Müslümanlara aittir. Bu sebeple dilersen onu sana haraç ödemen karşılığında veririz (mahsul senin olur). Dilersen de ücret karşılığında o arazide çalışırsın ve çıkan mahsulü bize getirirsin."(--- Ebu Ubeyd, el-Emval (80,87) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/142).

 

18410- Ebu Abbad'ın, el-Mes'udı kanalıyla rivayet ettiği hadis, Şafii'nin zikrettiği hadis gibidir ve şöyledir: "Refil, Müslüman olduğu zaman Hz. Ali ona: ''Eğer istersen sana arazini veririz ve sen daha önce ödediğin şekilde haracını ödersin'' dedi."

 

18411- Rabi b. Amlle'nin rivayeti şöyledir: Refil, Hz. Ömer zamanında Müslüman oldu ve Ömer'e: "Arazimi bana bırak onda çalışıp onu güzel bir şekilde ıslah edeyim. Daha önce de ödediğim şekilde ödemeyi devam ettireyim" dedi. Bunun üzerine Ömer araziyi (işlemesi için) kendisine verdi.(--- Abdurrezzak, Musannef (10/102, 371), Şafii, el-Ümm (7/357) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/141).

 

18412- Ebu Avn es-Sekafı der ki: "Hz. Ömer ile Ali, Sevad halkından bir kişinin Müslüman olması ve haracını ödemesi halinde arazisinin işlemesini kendisine bırakırlardı.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/141).

 

18413- Şafii der ki: "Savaşmadan barış yapılan zimmı, savaş sonrası sulh yapılan zimmı kişiden farklıdır. Sulh yoluyla alınmış zimmı kişiye öşürden başka bir şey yoktur." Sonrasında Şafii bu konuda açıklamalarda bulundu.

 

18414- Şafii bundan önce Süleyman b. Bureyde'nin, babası kanalıyla naklettiği hadisi: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zimmet ehli (azınlık teba) hakkında: ''Müslüman olmaları halinde arazileri ve malları kendilerinindir. Araziden de öşür öderler'' buyurdu" şeklinde zikretmiştir.

 

18415- Başka bir rivayette ise lafız: "(Arazilerinde) zekattan başka bir şey yoktur" şeklindedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Müslüman Esirin Müşrikler Tarafından Yine Müşriklere Karşı Savaşta Kullanılması