MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
SİYER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Savaştan Kaçmanın
Haram Kılınması
17971- İbn Abbas der ki:
"Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip
gelirler. Eğer içinizde yüz kişi bulunursa, inkar edenlerden bin kişiye galip
gelirler"[Enfal, 65] ayeti nazil olduğunda yirmi müslümanın iki yüz
düşmandan kaçmamasını emretti. (Bu durum Müslümanlara ağır gelince) Yüce Allah:
"Şimdi Allah yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde
sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelir"[Enfal, 66]
ayetini indirdi ve durumu kendilerine hafifleterek yüz kişinin iki yüz
düşmandan kaçmamasını emretti.
Buhari, Sahih'de rivayet
etmiştir.(--- Buhari, tefsir (4653),
17972- İbn Abbas der ki:
"Eğer bir kişi (düşman olan) üç kişiden kaçarsa kaçmış sayılmaz. Eğer iki
kişiye karşı durmayıp kaçarsa gerçekten de kaçmış olur."(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (9/76).
17973- Ben bunu bu
şekilde buldum. Ancak isnadında İbn Ebi Necih ile İbn Abbas arasında Ata b. Ebi
Rebah düşmüştür.
17974- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı isnadında Ata zikredilerek rivayet edilmiştir.
17975- Rabi der ki: Yüce
Allah: "Ey inananlar! Savaş için ilerlerken kafirlerle toplu halde
karşılaştığınızda onlara arkanızı dönmeyin. Tekrar savaşmak için bir tarafa
çekilmek veya bir başka topluluğa katılmak maksadı dışında, o gün arkasını
düşmana dönen kimse Allah'tan bir gazaba uğramış olur''[Enfal, 15,16]
buyurmuştur.
17976- Şafii der ki:
Tekrar savaşmak ıçın bir tarafa çekilmek demek; gerektiğinde ne durumda olursa
olsun hemen savaşa katılabilecek bir fırkada olmak demektir. Eğer fırka düşman
topraklarında veya İslam topraklarında ise Müslüman, tekrar saidırmak niyetiyle
geri çekilebilir. Bu ikisinden birini kastetmeyen kimse çekilmekle günah
işlemiş olur.(--- Şafii, el-Ümm (4/171).
17977- İbn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi bir birlik olarak bir yere
göndermişti. Düşman ile karşılaştığımızda bozguna uğrayıp kaçtık. Medine'ye
gelip kapısını açtık ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bizler savaştan
kaçanlarız" dedik. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Aksine siz geri dönmek üzere kaçtınız. Ben sizin sığınacağınız
fırkayım" buyurdu.(--- Şafii, el-Ümm (4/171), Ebu Davud, cihad (2647),
Tirmizi, cihad (1716, "hasen"), İbn Mace, edeb (3704) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (9/76).
17978- Mücahid'in
bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab: "Ben her Müslümanın sığınacağı
fırkayım" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (4/171) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (9/77).
17979- Eba
Abdirrahman'ın rivayetinde Şafii, el-Kadım'de şöyle demiştir: Biri de Hasan
olmak üzere bazı ilim ehli: "Bu ayet, Bedir ehli için inmiştir,
genelolarak inmiş değildir" demiştir.
17980- Beyhaki der ki:
Eba Nadra'nın bildirdiğine göre Eba Said el-Hudri: "(Bu ayet) Bedir günü
indi" demiştir.(--- Ebu Davud, cihad (2648) ve Nesai, tefsir (3/455, 456).
17981- Şafii der ki:
"Kur'an ayetleri geneldir ve herkesi kapsayıcıdır.
Ancak Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) farz kılmada Yüce Allah'ın has olarak bazı
kavimleri kastettiğini bildirmesi bunun dışındadır."
17982- Şafii,
el-Kadım'de, insanların yöneticilerine nasıl biat ettiklerini, bununla da bu
meselenin kastedildiğini zikretmiştir. Biz de bunların isnadlarını ve biat
hakkındaki hadisleri Şafii'nin naklettiği yönde zikredeceğiz.
17983- Ubade b. es-Samit
der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), zor ve kolay
hallerimizde, sevinçli ve kederli günlerimizde dinleyip itaat etmek, işinin
ehli yöneticiyle emirlik konusunda tartışmamak, nerede olursak olalım hakkı
söyleyip Allah uğrunda hiçbir kınayanın kınamasından korkmamak üzere biat
etmiştik."
Buhari, Sahih'de Malik
kanalıyla ve Müslim ise başka bir kanalla Yahya'dan rivayet etmiştir.(---
Buhari, ahkam (7199) ve MüsUm, meğazi (4686,4687).
17984- Ubade b. es-Samit
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), biatımızı kabul ederken:
"Hiç bir şeyi Allah'a şirk koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza,
zina etmeyeceğinize, çocuklarınızı öldü rmeyeceğin ize, asılsız yere birbirinize
iftira da bulunmayacağınıza ve marul (iyi) olan bir hususta bana itaatsizlik
etmeyeceğinize dair" buyurarak altı şey üzere kadınlardan söz aldığı gibi
bizden de söz alıp şöyle buyurdu: "Sizden biri had (şeri ceza)
gerektirecek bir suç işler de ona had uygulanırsa, bu had o suçunun
kif8retidir. Eğer uygulanmazsa (suçunun cezası) Allah'a kalmıştır. Dilerse ona
merhamet eder, dilerse azaplandırır. ''
Müslim, Huşeym kanalıyla
Halid el-Hazza'dan rivayet etmiştir.(--- Buhari, meğazi (4340) ve Müslim, hudud
(4383).
17985- Abdullah b. Ömer
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdiği emirleri dinleme ve
itaat etme üzerine biat ettiğimizde "Gücümüzün yettiği kadarıyla''
dememizi isterdi.
Buhari, Sahih'de Malik
kanalıyla rivayet etmiştir.(--- Müslim, meğazi (4753).
17986- el-Kadim'de Malik
kanalıyla Muhammed b. el-Münkedir'den aktarmıştır: Umeyme binti Rukayka der ki:
Kadınlarla birlikte biat etmek için Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına geldiğimizde: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a hiçbir şeyi ortak
koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, başkalarına iftira etmemek ve bu
yönde bir çabanın içinde olmamak, iyi olan bir şeyde sana karşı gelmemek üzere
sana biat etmeye geldik" dedik. Allah Resulü: ''Gücünüzün yettiğince ve takat
getirebildiğiniz kadar'' buyurunca: "Allah ve Resulü bize bizden daha
merhametlidirler. Ey Allah'ın Resulü! Gel sana biat edelim" dedik. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Ben kadınlarla tokalaşmam.
Ancak benim yüz kadına verdiğim söz, bir kadına verdiğim söz gibidir"
buyurdu.(--- Malik, biat (2/982), Tirmizi, sire (1597, "hasen sahih")
ve İbn Mace, cihad (2/959).
17987- Başka bir kanalla
bir öncekinin aynısı "....." ifadesi yerine "....." ifadesi
ile rivayet edilmiştir.
17988- Cabir der ki:
"ResUlullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölmek üzere değil de
(savaştan) kaçmamak üzere biat ettik."
Müslim, Sahih'de Süfyan
kanalıyla rivayet etmiştir.(--- Müslim, meğazi (4726).
17989- Şafii, Amr b. Yahya'nın
hadisini mana olarak Abbad b. Temım'den şöyle rivayet etmiştir: Harre vakası
sırasında Abdullah b. Zeyd'e bir adam gelerek: "Hadi insanlardan biat alan
İbn Hanzala'ya gidelim" dedi. Abdullah: "Ne diye biat alıyor?"
diye sorunca, adam: "Ölüm üzerine" karşılığını verdi.
Bunun üzerine Abdullah:
"ResUlullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra hiç kimseye ölüm
üzerine biat etmem" dedi.
Buhari, Musa'dan ve
Müslim ise başka bir kanalla Vuheyb'den rivayet etmiştir.(--- Buhari, cihad
(2959) ve Müslim, meğazi (4741).
17990- Şafii der ki:
Sünnet olan, insanların idarecilerine güçlerinin yettiğince kendisiyle birlikte
savaşacaklarına dair biat etmesidir. Eğer güçleri yetmezse İbn Ömer'in:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların güçlerinin yeteceği
kadarıyla (savaşmak üzere) biatlarını kabul etmekteydi" dediği gibi bir
sakıncası yoktur.
17991- Şafii der ki:
"Eğer savaşmaya güçleri yetmezse geri çekilip bir fırkaya sığınabilirler.
Bütün Müslümanlar sığınılacak bir fırkadır."
17992- Ömer b.
el-Hattab: "Ben her Müslümanın sığınacağı fırkayım" demiştir.(---
Şafii, el-Ümm (4/171).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Savaşta Kadınların
ve Çocukların Öldürülmesinin Yasaklanması