MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
SİYER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hicretin Farz
Kılınması
17625- Şafii şöyle
demiştir: Yüce Allah cihadı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mubah
kıldıktan sonra farz kıldığı zaman Mekke ahalisi üzerinde daha sıkı çalışmaya başladı.
Bunun üzerine Müşrikler birçok kişinin Allah'ın dinine girdiğini görünce
Müslüman olanlara karşı düşmanlıklarını artırmaya ve onları güçleri yettiği
kadarınca dinleri konusunda sıkıntıya düşürmeye başladılar. Yüce Allah bu
sıkıntıdan dolayı hicret edemeyenleri mazur görüp: "Kalbi imanla dolu
olduğu halde zorlanan kimse hariç''[Nahl, 106] buyurdu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kendilerine: "Allah size bir çıkış yolu açtı" diye
haber gönderdi ve dini konusunda sıkıntıya düşüp hicretten alıkonulmayanlara
hicreti farz kıldı. Yüce Allah, dini konusunda sıkıntıya düşen ve ölene kadar
hicret etmeyen kişi hakkında: "Kendilerine yazık edenlerin melekler
canlarını aldıkları zaman onlara: ''Ne yaptınız bakalım?'' deyince, ''Biz
yeryüzünde zavallı kimselerdik'' diyecekler, melekler de: ''Allah'ın arzı geniş
değil miydi? Hicret etseydiniz ya!'' cevabını verecekler. Onların varacakları
yer cehennemdir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir"[Nisa, 97] buyurdu.
17626- Yüce Allah:
"Ancak gerçekten zayıf ve güçsüz olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol
bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar müstesnadırlar. Umulur ki, Allah bu
kimseleri affeder. Çünkü Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır"[Nisa,
98, 99] buyurarak zayıf kişilerin kimler olduğunu açıklamıştır. Yüce Allah'ın:
''.....'' buyruğunun vacip olmayı ifade ettiği söylenmektedir.
17627- Şafii der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünneti, hicretin ona güç
yetirebileceklere farz kılındığına delalet etmektedir. Çünkü Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazı kimselere Müslüman olmalarından sonra
Mekke'de kalmalarına izin vermiştir. Bunlardan bazıları fitneye maruz kalma
korkusu olmayan Abbas b. Abdilmuttalib ve başkalarıdır."
17628- Şafii der ki: O,
ordularına, Müslüman olan kişilere: "Eğer hicret ederseniz muhacirlerin
konumunda (onlarla aynı haklara sahip) olursunuz. Eğer yerinizde kalırsanız
Müslüman bedeviler konumunda olursunuz'' demelerini emrederdi. Onları ancak
kendilerine helal olan şeylerde muhayyer bırakırdI.(--- Şafii, el-Ümm (4/161).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: