MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HADLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Zımmilere Had Uygulama
ile ilgili Hususlar
16949- Şafii der ki:
Yüce Allah, Ehl-i kitab hakkında Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir.
Onlardan yüz çevirecek olursan, sana asla hiçbir zarar veremezler. Eğer
hükmedecek olursan, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, adil davrananları
sever''[Maide, 42] buyurmuştur.
16950- Şafii der ki: Bu
ayet de -Allah doğrusunu bilir- bize Yüce Allah'ın, Ehl-i kitabdan olanların
arasında hüküm verme veya vermeme konusunda Resulullah'l (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) muhayyer bıraktığını göstermektedir.
16951- Hüküm vermek
istemesi halinde de adaletle hükmetmesini istemiştir. Adaletle hükmetmesi de
Yüce Allah'ın ona indirdiği en doğru, en halis ve en yeni buyruklarla hüküm
vermesidir.(--- Şafii, el-Ümm (6/138).
16952- Yüce Allah:
"Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma.
Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat
et''[Maide, 49] buyurmuştur.
16953- Şafii der ki: Bu
ve bundan önceki ayette Yüce Allah, indirdikleriyle hüküm verilmesini
emretmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (6/139).
16954- Kendisine
güvendiğim alimlerden birinin de "Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet
ve onların arzularına uyma"[Maide, 49] ayetini açıklarken: "Burada
hükmetmesi emredilmemiş, sadece hükmetmesi durumunda Allah'ın indirdiklerine
göre hükmetmesi istenmiştir" dediğini işittim.(--- Şaill, el-Ümm (6/139)
ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/245-246).
16955- Beyhaki der ki:
Rivayet edildiğine göre İbrahım ve Şa'bi şöyle demişlerdir: "Ehl-i
kitabdan olanlar kendi aralarındaki bir davayı Müslümanlardan olan bir hakime
taşımaları durumunda bu hakim isterse davaya bakar, isterse de bakmaz. Ancak
davaya bakacaksa Allah'ın indirdiklerine göre hükmetmesi gerekir.''(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/246).
16956- Şafii der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina eden iki Yahudinin de
recmedilmesine hükmetmişti. "Eğer hükmedecek olursan, aralarında adaletle
hükmet"[Maide, 42] ayetinden de kasıt budur.(--- Şafii, el-Ümm (6/139).
16957- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zina eden iki
Yahudinin recmedilmesine hükmetmiştir.
16958- Abdullah b. Ömer
der ki: "Recmedilirken adamın, zina ettiği kadını taşlardan kendi
bedeniyle korumaya çalıştığını gördüm."(--- Müslim, hudad (4357, 4358).
16959- Beyhaki der ki:
Malik'in öğrencileri hadisi bu şekilde "...." lafzıyla rivayet
etmişlerdir. Dil alimleri ise bu lafzın "....." şeklinde olduğunu ve
anlamının: "(Kadını taşlardan korumak için üzerine) eğilmek" olduğunu
söylemişlerdir. Bu lafzı "......veya "......" şeklinde
nakledenler de vardır.
16960- Ubeydullah b.
Abdillah b. Utbe'nin bildirdiğine göre İbn Abbas şöyle demiştir: "Yüce
Allah'ın, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) indirdiği Kitab en yeni
haberlerle elinizdeyken ve halis bir şekilde içine bir şey karışmadan onu
okuyorken Ehl-i kitabdan olanlara bir şeyleri hala neden soruyorsunuz? Yüce
Allah Kitab'ında, onların kitaplarını tahrif edip değiştirdiklerini, az bir
bedel elde etmek için kendi elleriyle bir kitap yazıp: ''İşte bu Allah'tandır''
dediklerini bildirmiyor mu? Size verilen ilim, onlara bir şeyleri sormanızı
yasaklamıyor mu? Vallahi onların, Yüce Allah'ın sizlere indirdiği şey hakkında
soru sorduklarını görmüş değiliz."
Buhari, Sahih'de Musa b.
İsmail kanalıyla İbrahım b. Sa'd'dan rivayet etmiştir.(--- Buhari, şehadat
(2685).
16961- Şafii der ki:
Adamın biri bana "Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet''[Maide, 42]
ayetinin, "Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister
onlardan yüz çevir''[Maide, 42] ayetini neshettiğini söyledi.
16962- Adama:
"Nesih ya Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir açıklamasına, ya
da ashabından birinin muhalifi bulunmayan bir rivayetine ya da fakihlerin
genelinin icmasına dayanır. Senin elinde bunlardan herhangi biri var mı?"
diye sordum.
16963- Adam:
"Hayır, yok" karşılığını verdi.
16964- Adama şöyle
dedim: "Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet"[Maide, 42] ayeti
şayet hükmedeceksen Allah'ın indirdikleri ile hükmet anlamında olabilir.(---
Şafii, el-Ümm (6/139).
16965- Hocalarından
bazılarının Sevrı kanalıyla Simak b. Harb'den, onun da KabOs'tan bildirdiğine
göre Muhammed b. Ebi Bekr, Ali b. Ebi Talib'e bir mektup yazıp zımmı bir
kadınla zina eden Müslüman bir adamın hükmünü sordu. Hz. Ali cevaben:
"Müslüman olana haddi uygula. Zımmi olan kadını da hüküm vermeleri için
kendi dindaşlarına gönder" yazdı.(--- Şafii, el-Ümm (6/139) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/247).
16966- Aynı mektubu
Kitabu Ali ve-Abdillah'ta Veki' kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiş, Şafii de
bunu el-Kadım'de güvenilir biri kanalıyla Süfyan'dan rivayet etmiştir.
16967- Ebu'I-Ahvas da bunu
Kabus kanalıyla babasından rivayet etmiştir.
16968- Şafii el-Kadım'de
Zühri'nin: "Cari olan sünnet Ehl-i kitabdan olanların hadler ve miraslar
konusunda kendi hakimlerine gönderilmeleridir" dediğini zikretmiştir.
16969- Zühri der ki:
"Ancak yanımıza gelip bizim sünnetin hükmünü isterlerse o zaman bizim
sünnete göre onların arasında hüküm veririz."
16970- Süleyman b. Yesar
der ki: "Ehl-i kitabdan olanlar bize gelip bizim hükümlerimize göre aralarında
yargılanmayı isterlerse bizim hükümlerimize göre onları yargılarız. Ancak bizim
hükümlerimize göre yargılanmayı istemiyorlarsa onların davalarıyla
ilgilenmeyiz."
16971- Ebu Said'in
rivayetine göre Şafii bu konuda tartıştığı adama şöyle demiştir: "Hz.
Ali'den gelen rivayet senin yanında sabit ise bu bize yöneticinin böylesi
davalara isterse bakabileceğini, isterse de davayı onların kendi hakimlerine
bırakacağını göstermektedir."
16972- Adam bana şöyle
dedi: "Becale, Ömer'in: ''Mecusilerden mahremleriyle evlenen kişileri
ayırın ve yemeklerinde söyledikleri zemzemeyi (kafiyeli sözleri) yapmalarına
engelolun'' şeklinde bir mektup yazdığını rivayet etmiştir."(--- Ebu
Davud, imdret (3043), Tirmizi, siyer (1586-1587), Şafii, el-Ümm (6/139) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/247).
16973- Şafii,
el-Kadim'de zikrettiğine göre adam şöyle devam etti: "Yine Ömer, Cez b.
Muaviye'ye de Mecusilere yönelik böylesi bir mektup yazmıştır. Siz neden bu
rivayetlere itibar etmiyorsunuz?''(--- Şafii, el-Ümm (6/139).
16974- Şafii der ki:
Adama şu cevabı verdim: "Becale meşhur biri değildir.
Meçhul biri olan ve
meşhur olmayan birinin rivayetini de huccet kabul edecek değiliz. Cez b.
Muaviye'nin de Ömer b. el-Hattab'a valilik yaptığını bilmiyoruz. "
16975- Şafii adama
verdiği cevap içerisinde şunu da söyler: "Becale'nin rivayeti bizim
görüşümüze de muvafıktır. Çünkü Becale'nin rivayeti eğer sabit ise Ömer b.
el-Hattab'ın bu mektubu, Mecusilere yasaklanan evlilik türlerinin Müslümanlara
da haram olduğunu, zemzeme gibi şeyleri Müslümanların yapmaması gerektiğini de
bildirmektedir. Buna göre sen de bu yönde Müslümanlara yasaklanan şeylerin
Mecusilere de yasak olduğunu kabul ediyor musun?"
Adam: "Hayır!"
deyince, Şafii: "O zaman bu konuda Ömer'den yaptığın rivayete muhalif
oluyorsun" dedim.(--- Şafii, el-Ümm (6/139).
16976- Şafii sözlerine
devam edip sonunda şöyle der: "Bildiğimiz kadarıyla da hiçbir alim
recmedilen anlaşmalı iki Yahudi dışında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Ehl-i Kitabdan olanlar konusunda hüküm verdiğini rivayet etmiş
değildir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından hiç kimsenin
onların arasında hüküm verdiğini de bilmiyoruz. İstisna olarak Becale'nin bu
rivayeti vardır ve bu rivayete göre verilen hüküm İslam'ın hükümlerine muvafıktır.
Yine istisna olarak Simak b. Harb'ın Hz. Ali'den olan rivayeti vardır. Simak'ın
rivayeti de yöneticinin Müslüman olmayanlar arasında hüküm verme konusunda
muhayyer olduğunu söyleyen görüşümüze muvafıktır."
16977- Şafii der ki:
"Bu iki rivayet de her ne kadar bizim görüşlerimize ters düşmese de bizim
yanımızda bilinen rivayetlerden değildir. Biz de huccet olan rivayetleri
bırakıp da onlara muhalif olan ve sabit olmadığı da bilinen rivayetlere itibar
edenlerden olmamayı umuyoruz."(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/248) ve
Şafii, el-Ümm (139).
16978- Beyhaki der ki:
Hadler kitabı içinde Şafii böyle demiştir. Cizyeler konusu içinde de cizye
veren zımmilerden, Allah'ın bir haddini gerektiren bir konuda gelen kişiler
hakkında yöneticinin hüküm vermeme gibi bir tercihi olmayacağını söylemiştir.
Bu konuda "Boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar
savaşın''[Tevbe, 29] ayetini delil getirmiştir.
16979- Bu ayeti
zikrettikten sonra da: "Boyun eğmeleri de onlara İslam'ın hükümlerinin
uygulanmasıdır" demiştir.
16980- Cizye kitabı
içinde Becale'nin cizye ile ilgili rivayetini de zikretmiş ve: "Becale'nin
hadisi sabit muttasıl bir rivayettir. Zira Becale, Ömer'e yetişmiştir ve onun
zamanında valilerine katiplik yapmıştır" demiştir.
16981- ŞafiI, hadler ile
ilgili kitabını tasnif ederken Becale b. Abd'in durumunu tam olarak bilmiyor
gibidir. Cizye ile ilgili kitabını tasnif ederken de onun durumunu tam olarak
öğrenmiştir.
16982- Becale'nin
hadisini Buhari, Sahih'de tahric etmiştir. Hz. Ali'nin hadisi ise mürseldir.
Kabus b. Muharik huccet sayılmayan biridir. Doğrusunu da Allah bilir.(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/248).
16983- İbn Abbas der ki:
Maide Suresi'nde iki ayet neshedilmiştir. Biri kalaid [Maide, 2] ayetidir. Bir
diğeri de "Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister
onlardan yüz çevir''[Maide, 42] ayetidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) önceleri gayr-ı müslimlerin davaları konusunda muhayyerdi. İster
aralarında hüküm verir, isterse de vermez ve onları kendi hakimlerine
bırakırdı. Daha sonra ise "Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve
onların arzularına uyma''[Maide, 49] ayeti nazil oldu ve Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında Kitab'ımıza göre hükmetmesi
emredildi.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/248-249).
16984- Beyhaki der ki:
Süfyan b. Hüseyn sadOk biridir. Bunu Atiyye elAvfı de İbn Abbas'tan rivayet
etmiştir. İkrime de aynı şeyi söylemiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/249).
16985- Şeytan!,
hocalarından birinden bildiriyor: Adamın biri Hz. Ali'ye bir adamı getirdi ve:
"Bu adam rüyasında annemi görüp ihtilam olduğunu söylüyor" dedi. Hz.
Ali: "O zaman adamı güneşte durdur ve gölgesini kamçıla" karşılığını
verdi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Zina İftirasında
Bulunmanın Cezası