MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

BAĞİYLERLE SAVAŞ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kur'an Yorumuna Dayanarak Kişinin veya Bir Topluluğun Savunma Amacı Olmadan Birini Öldürmesi veya Malını Telef Etmesi

 

16498- Şafii der ki: "Böylesi bir durumda öldürene kısas yapar ve telef ettiği maldan onu sorumlu tutarım."

 

16499- Şafii bu konuda "Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır"[İsra, 33] ayetine dayanmıştır.

 

16500- Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müslümanın kanını helal kılan durumları sayarken: "Haksız yere cana kıyması durumunda" buyurmuştur.(--- Ebu Davud, Sünen (4502), Tirmizi (2158), Nesai, Sünen (7/91-92), İbn Mace, Sünen (2533) ve Darimi, Sünen (2/171-172).

 

16501- Yine rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir müslümanı kasıtlı bir şekilde öldüren kişiye kısas uygulanır" buyurmuştur.(--- Şafii, el-Ümm (4/216).

 

16502- Şafii sözlerine devam edip sonunda şöyle der: Ali b. Ebi Talib Kur'an'ın yorumuna dayanarak karşı taraftan birini öldürmesine karşılık kimseye kısas uygulamadı. Yine Kur'an'ın yorumuna dayanarak kişinin karşı taraftan ele geçirdiği mallarda ona sorumluluk yüklemedi. İbn Mülcem öylesi bir yoruma dayanarak onu yaraladığında hapsedilmesini emretti ve oğluna: "Ölürsem onu öldürün, ancak müsle yapmayın" demiştir. Burada Hz. Ali, ölmesi durumunda ona kısas yapılmasını uygun görmüştür.(--- Şafii, el-Ümm (4/216).

 

16503- el-Kadim'de ise buna: "Şayet İbn Mülcem'e kısas yapma hakkı bulunmasaydı oğluna: ''Kur'an yorumuna dayandığı için bunu yaptı, bundan dolayı onu öldürmeyin'' derdi" eklemesini yapar.

 

16504- Cafer b. Muhammed, babasından bildiriyor: Hz. Ali, İbn Mülcem tarafından saldırıya uğradıktan sonra: "Ona yemeğini ve suyunu verip güzel bir şekilde davranın. Şayet hayatta kalırsam bu konuda kararımı kendim verir, ister affeder istersem de kısas yaparım. ÖlÜrsem de onu öldürün, ancak müsle yapmayın" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (4/217) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/183).

 

16505- Ebu Abdillah'ın icazeten rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: İbn Mülcem'i Hasan b. Ali öldürdü. O sıralarda tabiunun yanında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından da bazıları vardı. İbn Mülcem cemaat değil de tek olduğu için onun öldürülmesine içlerinden itiraz eden veya kınayan birinin çıktığını bilmiyoruz.(--- Şafii, el-Ümm (4/216).

 

16506- Ne Ali, ne de öncesinde Ebu Bekr, Kur'an'ın yorumuna dayanarak karşı tarafı tekfir eden topluluklarla yapılan savaşta öldürülenler için kısas uygulamadı. Tulayha da böylesi bir savaşta Ukkaşe b. Mihsan ile Sabit b. Akram'ı öldürmüştü. Ancak Müslüman olunca bunlara karşılık ne diyet ödemesi istendi, ne de kısas uygulandı.(--- Şafii, el-Ümm (4/216).

 

16507- Şafii'nin bu konuda başka bir görüşü de vardır. Bu görüşe göre dinden çıkıp Müslümanlarla savaşan ve onlardan birilerini öldüren kişilere kısas uygulanır.

 

16508- Beyhakl der ki: Şafii'nin bu görüşü de bu konuda Ebu Bekr ve Ömer'den gelen rivayetler içinde inşaallah zikredilecektir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Haricilerle Aynı Görüşleri Paylaşanlarla Savaşılmaması