MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
DİYETLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kadının Diyeti
16173- Eyyub b. Musa'nın
bildirdiğine göre İbn Şihab, Mekhal ve Ata şöyle demişlerdir:
"Yetiştiğimiz kişilerden işittiğimize göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) zamanında hür müslümanın diyeti yüz deveydi. Ömer b. el-Hattab bu diyeti
şehirde oturanlar için para cinsinden bin dinar veya on iki bin dirhem olarak
takdir etti. Hür Müslüman kadının diyetine gelince kadın şehirli ise beş yüz
dinar veya altı bin dirhemdir. Onu öldüren kişi bedevilerden biri ise kadının
diyeti elli devedir.''(--- Şafii, el-Ümm (6/106).
16174- Sonrasında Şafii,
Mekke'de ezilerek öldürülen kadın hakkında Hz. Osman'ın hükmünü zikreder.(---
Şafii, el-Ümm (6/106) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/95).
16175- İbrahım'in
biIdirdiğine göre Ali b. Ebi Talib şöyle demiştir: "Kadının diyeti erkeğin
diyetinin yarısı kadardır. Kadının diyeti tam diyetin üçte birine kadar erkeğin
diyetiyle aynıdır. Daha fazlasında ise erkeğin diyetinin yarısı kadardır.''(---
Abdurrezzak, Musannef (9/397) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/96) ile
es-Sünenü's-suğra (3067).
16176- Hammad'ın
biIdirdiğine göre İbrahım( -i Nehai): "Bu konuda Hz. Ali'nin görüşünü
Zeyd'in görüşüne tercih ederim" demiştir.
16177- İbrahım'in
biIdirdiğine göre Ömer b. el-Hattab ile Ali b. Ebi Talib şöyle demişlerdir:
"Ölümde olsun yaralamada olsun kadının diyeti erkeğin diyetinin yarısı
kadardır.''(--- Şafii, el-Ümm (7/176) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/96) ile
es-Sünenü's-suğra (3066).
16178- Rabia b. Ebi
Abdirrahman bildiriyor: Said b. el-Müseyyeb'e: ''Kadının parmaklarından
birindeki diyet nedir?" diye sorduğumda: "On deve" dedi. Ona:
"İki parmağında?" diye sorduğumda: "Yirmi deve" dedi. Ona:
"Üç parmağında?" diye sorduğumda: "Otuz deve" dedi. Ona:
"Dört parmağında?" diye sorduğumda: "Yirmi deve" karşılığını
verdi. Ona: "Yarası büyüyüp acısı arttığında diyeti azalıyor mu?"
dediğimde: "Iraklı mısın?" diye sordu. Ona: "Ben bildiğini
sağlamlaştırmak isteyen bir alim veya öğrenmek isteyen bir cahilim"
karşılığını verdiğimde: "Yeğenim! Uygulama böyle!" dedi.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/96).
16179- Rabi der ki:
Şafii bana şöyle dedi: Bu konuda kimsenin itiraz edemeyeceği ve yanlış
bulamayacağı kıyas, şayet ölümde kadının diyeti erkeğin diyetinin yarısı kadar
oluyorsa, yine elindeki yaralamada diyeti erkeğin elinin diyetinin yarısı kadar
oluyorsa, daha küçük olan yaralarda da diyetinin erkeğin diyetinin yarısı kadar
olması gerektiğidir.
16180- Bu, mantık olarak
kimsenin itiraz edemeyeceği bir şeyken İbnu'l-Müseyyeb kadının üç parmağında diyetin
otuz deve, dört parmağında ise yirmi deve olduğunu söylüyor. Kendisine:
"Neden yarası çoğalınca diyeti azalıyor?" diye sorulunca da:
"Uygulama böyledir" diyor.
16181- Zeyd b. Sabifin
de: "Tam diyetin üçte birine kadar kadının diyeti ile erkeğin diyeti
eşittir. Tam diyetin üçte birini aşan yaralamalarda kadının diyeti erkeğin
diyetinin yarısı kadar olur" dediği rivayet edilmiştir.(--- Malik, Muvatta
(2/854) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/96).
16182- Kişi kendi
görüşüne göre böylesi bir hatayı yapamaz. Bir görüşte hatanın makul görülmesi
de ancak bir görüşün diğerinden daha isabetli sayılmasıyla olur. Burada ise
kişinin, muhalifi olmadığını düşündüğü bir rivayete uyması dışında böylesi bir
hatayı yapabileceğini sanmıyorum.
16183- Said b. el-Müseyyeb'in:
"Uygulama böyle!" sözündeki uygulamadan kasıt, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünneti olabileceği gibi ashabın genelinin
uygulaması da olabilir. Zeyd'in o sözü kendi yanından söylemesi ihtimal
dahilinde değildir, zira böylesi şahsi bir görüş akla aykırıdır.
16184- Biri: "Hz.
Ali'den buna muhalif bir rivayet gelmiştir" diyecek olursa şunu deriz:
"Ne Ali'den, ne de Ömer'den böylesi bir şey sabit değildir. Şayet sabit
ise de bunu şahsi görüşlerince söylemişlerdir. Bu konuda kesin bildiği bir
şeyolmadıktan sonra da Said'in kıyasa ve akla muhalif olacak şekilde ''Uygulama
böyledir'' demesi bizce muhtemel değildir."
16185- Beyhaki der ki:
Medinelilerden gelen rivayetler konusunda Şafii'nin görüşü bu şekildedir.
Ardından da şöyle der: "Biz de önceleri bu konuda bu manaya gelecek şeyler
söylerdik, sonradan bunlardan döndük. Allah'tan bu konuda bize hayırlı olanı
göstermesini diliyoruz. Bazılarının ''Bu yöndeki uygulama böyledir''
dediklerini duyuyoruz, ancak söz konusu uygulamanın bizi Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine götürmediğini görüyoruz. Bundan dolayı
bizim için bu konuda kıyas daha tercihe şayandır. Bu konuda da Zeyd'in sözünün
sabitliği, Hz. Ali'nin sözünü sabitliği kadardır."(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/96).
16186- Beyhaki der ki:
Bunu da Hz. Ali ile Zeyd'den Şa'bi ile İbrahım enNehai rivayet etmişlerdir.
Ancak onların bu rivayetlerinin isnadlarında kopukluk vardır. İbrahım'in
Ömer'den olan rivayeti de aynı şekildedir. Bu konuda kıyas ise Şafii'nin
dediğini bize vermektedir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/96,97).
16187- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Dişte ve mudiha'da (kemiğe varan derin yaralama) kadının
diyeti erkeğin diyetiyle aynıdır. Bundan daha fazla olan yaralamalarda kadının
diyeti erkeğin diyetinin yarısı kadardır.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/96).
16188- Şafii:
"Ancak Iraklılar buna muhalif davranıp her durumda kadının diyetinin
erkeğin diyetinin yarısı kadar olduğunu söylüyorlar" demiştir. Bunu da
Abdullah b. Mes'ud'un sözünün onları bağladığını göstermek için
zikretmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (7/176).
16189- Huşeym'in
Muğıre'den bildirdiğine göre İbrahım: "Urve el-Barikı, Hz. Ömer'in
yanından (kadı) Şurayh'ın yanına geldiğinde Ömer'den naklen şu hükümleri
aktardı ... " demiş ve kadınların yaraları konusunda İbn Mes'ud'un sözünün
benzerini zikretmiştir. Doğrusunu da Allah bilir.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/97) ve Abdurrezzak, Musannef (9/306).
16190- Beyhaki der ki:
Rivayet edildiğine göre Zeyd b. Eslem: "Diyetler konusunda şimdiye kadarki
uygulamada erkeklik organında tam diyet, hayalarda da tam diyet vardır"
demiştir.
Mekhul'ün de
bildirdiğine göre Zeyd b. Sabit hayalar konusunda: "Diyette hayaların her
ikisi de eşittir" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/97). --- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/97).
16191- Ata, Mücahid,
Urve, Mesruk ve Hasan da aynı şeyi söylemiştir.
Süleyman b. Yesar
bildiriyor: "Zeyd b. Sabit, görmeyen ama gözbebeği sağlam duran gözün
çıkarılmasında diyet olarak yüz dinara hükmetti.''
Sanırım Zeyd b. Sabit de
bundan hareketle böylesi bir hüküm vermiştir. (--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/97-98). --- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/98) ve Malik, Muvaffa (2/ 8S7).
16192- Beyhaki der ki:
Ömer b. el-Hattab'ın: "Gözbebeği sağlam ama görmeyen gözde, siyah
(çürümüş) dişte ve sakat kol da her birinin tam diyetinin üçte biri
vardır" sözü de bu manada olsa gerektir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/98) ve Abdurrezzak, Musannef(9/335, 350, 387).
16193- Rivayet
edildiğine göre Mesruk: "Görmeyen gözde, sakat elde ve dilsiz olan kişinin
dilinde hükümet-i adı vardır" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/98) ve Abdurrezzak, Musannef (9/332).
16194- Şafii'nin
"Muhammed b. el-Hasan - Ebu Hanife - Hammad" kanalıyla zikrettiğine
göre İbrahım en-Nehai de aynı şeyi söylemiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/99).
16195- İbn Cüreyc der
ki: Ata'ya: "Kaşlarda oluşan kesikte diyet var mıdır?" diye
sorduğumda: "Bu konuda diyete yönelik bir şey işitmiş değilim"
cevabını verdi.
16196- Şafii der ki:
"Bu konuda ortaya çıkan kusur ve vereceği acıya göre hükümet-i adı
vardır.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/99).
16197- İbn Cüreyc der
ki: Ata'ya: "Birinin saçını kesmenin bir bedeli var mı?" diye
sorduğumda: "Olduğunu bilmiyorum" dedi.
16198- Rabi der ki:
"Metinde geçen ''nezr'' ifadesi ''bedel'' anlamındadır. "
16199- Şafii der ki:
"Saç konusunda belirli herhangi bir bedel yoktur."
16200- Beyhaki der ki:
Bunlarda diyetin böyle olduğuna dair sahabeden sabit olan bir rivayet gelmiş
değildir. Ancak Amr b. Şuayb'ın bildirdiğine göre Ebu Bekr, kaşın isabet alıp
üzerindeki kılların yok olması durumunda iki mOdiha (kemiğe varan derin
yaralarna) diyetine, yani on deveye hükmetmiştir. Bu rivayetin de isnadında
kopukluk vardır. (--- Abdurrezzak, Musannef(9/321) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/98).
16201- Zeyd b. Sabifin:
"Volunan saçta bir daha çıkmaması durumunda diyet vardır'' sözüne gelince,
bunu ondan Mekhul rivayet etmiştir. Mekhul de Zeyd'e yetişmediği için munkatı
bir rivayettir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/98).
16202- İbnu'I-Münzir der
ki: Bize bildirildiğine göre Zeyd b. Sabit: "Kaşta göz diyetinin üçte biri
vardır" demiştir.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (8/98).
16203- Zeyd, yolunan
saçta, bir daha çıkmaması durumunda da diyet olduğunu söylemiştir.
16204- Bize rivayet
edildiğine göre Hz. Ali ve Zeyd b. Sabit bunda diyetin gerektiğini
söylemişlerdir.(--- Abdurrezzak, Musannef (9/319) ve Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra
(8/98).
16205- İbnu'l-Münzir der
ki: "Hz. Ali ve Zeyd'den bu konuda rivayet edilenler sabit (sahih)
değildir."(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (8/98).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Köprücük Kemiği
ile Kaburgalarda Diyet