MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
DİYETLER |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Baştaki Yara Türleri
16104- Şafii der ki:
Yaralamada ilk derece "harisa" denilen ve sadece deriyi yırtan
yaralamadır. Bundan dolayı kumaşı kestiğinde kumaşçı hakkında
"harasa" denilir.
16105- Bundan daha ağırı
"badi'a" denilen ve deri altına işleyip eti de kesen yaralamadır.
16106- Bundan sonra
"mütelahime" denilen yaralama gelir. Bu yaralamada et derinden
kesilir, ancak "simhak" denilen kemik ile et arasında bulunan zara
yetişmez. Her türlü ince zar da "simhak" olarak isimlendirilir. Yara
zara kadar ulaşıp kemik ile et arasında bu zardan bir şey kalmadığı zaman
"simhak" denilen yaralama türü olur. Buna "miltat" türü
yaralama da denir.
16107- Bundan sonra
"mudiha" olarak bilinen, söz konusu zarı da aşıp kemiği ortaya
çıkaran yaralama türü gelir.
16108- Ondan sonra
"haşime" denilen ve kemiği kıran yaralama türü gelir.
16109- Ondan sonra da
"münakkile" denilen ve kemiği kırıp yerinden oynatan yaralama türü
gelir.
16110- Ondan sonra
"amme" olarak da bilinen "me'mune" denilen yaralama türü
gelir ki bu da kemik altı ile beyin zarına ulaşan yaralama türüdür.
16111- Ondan sonra
"caife" denilen ve başta derine ulaşan veya delip geçen yaralama türü
gelir.
16112- Mudiha türü yaralamadan
daha hafif olan her türlü yaralama sıyrıktan sayılır ve diyet yerine taraflar
arasında anlaşma olur.
16113-
"Damiye" türü yaralamalar da kanatan, ama kanı akmayan
yaralamalardır.(--- Şafii, el-Ümm (6/76, 77, 78).
16114- Rabi'nin
rivayetine göre Şafii şöyle demiştir: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Caife'de (baş ve karın gibi bölgelerde derine ulaşan veya delip
geçen yaralamalarda) tam diyetin üçte biri vardır" buyurduğu konusunda
ihtilaf yoktur. Benim de görüşüm budur.(--- Şafii, el-Ümm (6/78).
16115- Beyhaki der ki:
"Said b. el-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Ebu Bekr, organı delip geçen
derin yaralamada diyetin üçte ikisine hükmetmiştir. ''(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/ 8S) ve Abdurrezzak, Musannef (9/368, 369, 370).
16116- Şafii der ki:
"Kişinin kulakları kökünden koparıldığı zaman, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kulakların diyetine yönelik verdiği hükme göre tam
diyetverilmesi gerekir.''(--- Şafii, el-Ümm (6/123).
16117- Beyhaki der ki:
Yunus kanalıyla Zühri: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Amr b.
Hazm'a gönderdiği mektubu ben de okudum ... " demiş ve mektupta:
"Kulakta diyet elli devedir" yazdığını zikretmiştir.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/8S).
16118- Bize rivayet
edildiğine göre Ömer ve Ali de kulakta aynı hükmü vermişlerdir.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/ 8S) ve Abdurrezzak, Musannef (9/324).
16119- İbn Cüreyc'in
bildirdiğine göre Ata: "Kökünden koparılan kulakta tam diyetin yarısı
vardır" demiştir.(--- Şafii, el-Ümm (6/123).
16120- Şafii der ki:
"İşitme yetisini kaybettiren yaralamalarda tam diyet verilir. Ancak
kulağın kesilmesi demek, işitme yetisini kaybetmek demek değildir.''(--- Şafii,
el-Ümm (6/123-124).
16121- Şafii der ki:
"Kişiye yapılan bir saldırıda aklını kaybetmesi durumunda tam diyet
verilir.''(--- Şafii, el-Ümm (6/82).
16122- Beyhaki der ki:
Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur: ''İşitme yetisini kaybettiren yaralamalarda (diyet olarak)
yüz deve vardır. Aklın gitmesine sebep olan yaralamalarda da (diyet olarak) yüz
deve vardır.''(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/85-86).
16123- İsnadı rivayeten
güçlü değildir.
16124- Kulak ve akıldan
her birinde diyet olarak yüz devenin olduğuna dair Hz. Ömer'den de rivayet
gelmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/86).
16125- Rivayet
edildiğine göre Zeyd b. Sabit: "Kirpiklerin her biri için tam diyetin
dörtte biri vardır" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/87).
16126- Şa'bi'nin de aynı
şeyi dediği rivayet edilmiştir. Şafii'nin de görüşü böyledir.(--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/87).
16127- İbn Tavus,
babasından bildiriyor: Yanımda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir
mektup bulunuyor. İçinde de: "Burnun yumuşak kısmının kesilmesi durumunda
diyet olarak yüz deve vardır" yazıyor.(--- Şafii, el-Ümm (6/119) ve
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/88).
16128- Şafii der ki:
"İbn Tavus'un burun konusundaki bu hadisi Hazm ailesinden gelen leyyin bir
hadistir."
16129- Beyhaki der ki: Şafii
bu mektubu Malik'ten, o Abdullah b. Ebi Bekr'den, o da babasından rivayet
ederken burnun yumuşak kısmı zikredilmemiştir. Bundan dolayı Şafii böyle
demiştir.
16130- Muhammed b. Umara
da bunu Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b.
Hazm'dan şöyle bildirir:
Amr b. Hazm'a gönderilen mektupta: "Burnun yumuşak kısmının kesilmesi
durumunda tam diyet vardır" hükmü de vardı. (--- Beyhaki,
es-Sünenü'l-kübra (8/88).
16131- Şafii der ki: İki
dudakta tam diyet vardır. Bu konuda alt ve üst dudak arasında bir fark yoktur.(---
Şafii, el-Ümm (6/124) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/88).
16132- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmaklarda onar deveye hükmetti.
Oysa her bir parmağın
güzelliği ile faydası diğerinden farklıdır. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) genelolarak parmak dediği için parmaklar arasında fark olmaksızın
her biri için aynı diyetin verilmesi gerekmektedir ...(--- Şafii, el-Ümm
(6/75).
16133- Rivayet
edildiğine göre Zeyd b. Eslem: "İnsanın organlarında meydana gelen
yaralamaların diyetine yönelik sünnet şöyledir... " demiş, sonrasında söz
konusu hadisi zikredip: "Dilde tam diyet, sesi yok eden yaralamada tam
diyet ve dişlerin tümünde tam diyet vardır" demiştir. Zeyd b. Eslem'in
hadisinde bu şekilde: "Dişlerin tümünde tam diyet vardır" dediği
zikredilir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/89, 90).
16134- Muaz'dan da aynı
şey rivayet edilmiştir. Ancak isnadı zayıftır.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra
(8/90).
16135- Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilen: "Her bir dişte diyet olarak
beş deve vardır" hadisi daha meşhurdur ve daha fazla rivayet
edilmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (6/125) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/90).
16136- Asım b. Damra'nın
bildirdiğine göre Hz. Ali: "Her bir dişte diyet beş devedir"
demiştir.(--- Abdurrezzak, Musannef (4/5, 9/345) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra
(8/89).
16137- Ebu Gatafan b.
Tarıf el-Murrı bildiriyor: Mervan b. el-Hakem azı dişlerinde diyet konusunu
sormak üzere beni Abdullah b. Abbas'a yolladı. İbn Abbas: "Azı dişlerde
diyet olarak beşer deve vardır" dedi. Mervan bu cevabı duyunca beni İbn
Abbas'a geri yolladı ve: "Ön dişlerin diyetini azı dişlerin diyetiyle eşit
mi kılıyorsun?" diye sormamı istedi. İbn Abbas cevaben: "Her ne kadar
sen bu eşitliği sadece parmaklarda görüyor olsan da dişlerde de diyet
aynıdır" dedi.(--- Şafii, el-Ümm (6/125) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(8/90).
16138- Şafii der ki:
"Hüküm inşaallah İbn Abbas'ın dediği gibidir. Bu konuda verilen malum
diyet de yaptığı işe göre değil sayıya göredir."(--- Şafii, el-Ümm (6/125)
ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/90).
16139- Beyhaki der ki:
"Şafii bu hadisi hatayla yaralama konusu içinde Malik'ten rivayet
etmiştir."
16140- Diyetler ve
Kısaslar konusu içinde de Muhammed b. el-Hasan kanalıyla Malik'ten rivayet
etmiştir. Çünkü o konu içinde Muhammed b. el-Hasan'ı ve onun Medineliler
hakkındaki sözlerini ele almıştır. Şafii de onlar hakkındaki rivayetleri
zikredince Muhammed b. el-Hasan onlara karşı olan delillerini getirmiştir, zira
Malik'ten hadis işitmiş değildir.
16141- Hammad'ın
bildirdiğine göre Nehai şöyle demiştir: "Dişlerden her birinde tam diyetin
yirmide biri vardır. Bu konuda ön dişler ile arka dişler arasında bir fark
yoktur."(--- Abdurrezzak, Musannef (9/348).
16142- İbrahım'in
bildirdiğine göre (kadı) Şurayh şöyle demiştir: "Diyet konusunda dişlerin
tümü eşittir ve her bir diş için tam diyetin yirmide biri vardır.''(---
Abdurrezzak, Musannef (9/345).
16143- Şa'bi:
"Diyet konusunda dişlerin tümü eşittir ve her bir diş için tam diyetin
yirmide biri vardır" demiş ve Ebu Gatafan'ın daha önce geçen hadisini
zikretmiştir.
16144- Şafii der ki:
Bunun da delili Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her dişte
diyet beş devedir" sözüdür. Azı dişi de ağızda bulunan herhangi bir dişten
biridir...(--- Şafii, el-Ümm (6/125).
16145- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Diyet konusunda parmaklar kendi aralarında eşittirler. Dişler de azı dişi
olsun başkası olsun kendi aralarında eşittirler. Şu ile şu parmak -serçe
parmağı ile yüzük parmağı- da birbirine eşittirler."(--- Ebu Davud, diyet
(4558), Tirmizi, diyet (1392), İbn Mice, diyet (2652) ve Beyhaki,
es-Sünenü'l-übra (8/91-92).
16146- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) serçe parmağı ile
yüzük parmağını ve azı dişi ile ön dişleri göstererek: "Şu ile şu kendi
aralarında diyette eşittirler" buyurmuştur.
16147- Said b.
el-Müseyyeb der ki: "Ömer b. el-Hattab azı dişlerinden her biri için diyet
olarak birer deveye hükmetti. Muaviye ise azı dişlerinden her biri için beşer
deveye hükmetti. Ömer'in hükmüne göre ağzın tümü yaralansa diyet azalır. Oysa
Muaviye'nin hükmüne göre böylesi bir durumda diyet daha da artar. Ben olsam azı
dişlerden her biri için diyet olarak ikişer deveye hükmederdim. Bu şekilde
ağzın tümü yaralanacak olsa tam diyet verilmiş olur.''(--- Malik, Muvatta
(2/861), Abdurrezzak, Musannef(9/347) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/90),
16148- Rabi der ki:
Şafii'ye: "Azı dişlerinin her birinde diyet olarak beşer deve olacağını
söylüyoruz" dediğimde şu karşılığı verdi: "Siz Ömer'in sözüne aykırı
davranıp dişlerde diyetin beşer deve olduğunu söylüyorsunuz. Bizim de bu konuda
görüşümüz budur. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Dişte diyet
olarak) beş deve vardır'' buyurmuştur. Azı dişi de dişlerdendir ... "
16149- Şafii sözlerine
devam edip şöyle dedi: "Size de, bize de düşen başkasının sözü için
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözünü asla bırakmamaktır."
16150- Beyhaki der ki:
Rivayet edildiğine göre Hz. Ömer: "Azı dişi olsun, ön diş olsun dişler
diyette eşittirler" demiştir. Önceki görüşünü sonradan değiştirmiş
gibidir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/91).
16151- Zühri'nin
bildirdiğine göre İbnu'l-Müseyyeb: "Darbe alan diş siyahlaşırsa tam diş
diyeti ödenir" demiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/91).
16152- Bukeyr b.
el-Eşec'in de bildirdiğine göre İbnu'l-Müseyyeb: "Darbe aldıktan sonra
siyahlaşan ve daha sonra düşen dişte tam diş diyeti ödenir" demiştir.(---
Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/91).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: