MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
LİAN |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kadınla Zina Ettiği
İddia Edilen Kişinin Zikredilmesi
15113- Şafii,
Ahkamul-Kur'an'da şöyle dedi: Adanı hanımının bir adamla zina yaptığını iddia
etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadın ile zina ettiği iddiasında
bulunulan adamı lian'da bulundurmadı. Bu da kocanın lanetleşme yapması
durumunda zina ettiği iddia edilen adama had uygulanmadığına delalet
etmektedir.
15114- Sehl b. Sa'd'ın,
Uveymir el-Adanı hakkındaki hadisini daha önce zikretmiştik. Şafii'nin burada dediği
gibi kadınla zina ettiği iddia edilen adamın da lianda bulunduğu yönünde bir
şey zikredilmemiştir.
15115- Ebu Said'in
rivayetiyle Şafii, el-İmla'da şöyle demiştir: Adanı hanımının, amcasının
oğluyla zina yaptığını iddia etmiştir. Amcası oğlu da Şerık b. es-Sehma'dır.
Aclani bu kişinin adını Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirerek
onu karısının üzerinde gördüğünü söyledi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Şerık'e sorunca, Şerık bunu inkar etti, ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona yemin ettirmedi. Böylesi bir durumda zina ettiği iddia edilen
kişiye had uygulanmaz. Adanı hanımıyla lanetleşti ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Şerık'e had uygulamadı. Başkasının lanetleşmesiyle zina
ettiği iddia edilen kişiye had uygulanmaz. Karısının zina ettiğini iddia eden
Adani'ye de had uygulanmamıştır. Yani bu durumda zina ettiği iddia edilen
kişiye had uygulanmaz.
15116- Beyhak! der ki:
Şafii, el-İmla'da şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Şerık'e sorunca, Şerık bunu inkar etti, ancak Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona yemin ettirmedi. Zannedersem Şafii bunu Mukatil b.
Hayyan'ın Tefsir'inden almıştır. Mukatil b. Hayyan bunu Tefsir'inde bu şekilde
zikretmiştir. Sonra Şafii bunu Tefsir'inde başka bir yerde naklederken zina
yaptığını iddia ettiği kişinin Şerık b. es- Sehma b. Umeyye olduğunu
zikretmiştir.
15117 - İkrime'nin, İbn
Abbas'tan olan rivayeti de bu şekildedir.
15118- Enes b. Malik'in
rivayeti de bu şekildedir. Şafii rivayetinde bu kişinin (karısının zina
ettiğini iddia eden kişinin) el-Aclani olduğunu bildirmiştir.
15119- el-Aclani, Sehl
b. Sa'd'ın hadisinde zikredilen Uveymir el-Aclani'dir.
15120- Sehl'in hadisinde
kadınla zina ettiği iddia edilen kişinin Şerık b. es-Sehma olduğu
zikredilmediği gibi başka bir isim de zikredilmemiştir. Ancak Sehl bunu
hadisinde zikretmemiş olsa bile, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Eğer şu vasiflarda bir çocuk doğurursa adam doğru söylüyor
demektir" buyurması, zina eden adamın adının zikredildiğine delalet
etmektedir. Şafii bu rivayetlerin hepsinin bir kıssa olduğu görüşündedir. Bu
konuyu düşünen kişi bunun doğru olduğunu görür. Ezber bakımından Zühri'den ve
başkasından daha iyi biri olmasından dolayı karısının zina ettiğini iddia eden
kişi konusunda Şafii, Sehl b. Sa'd'ın hadisine itimad etmiştir. İbn Ömer
hadisinde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aclanilerden olan
karı kocayı birbirinden ayırdı" demiştir. Bu da Sehl b. Sa'd es-Saidl'nin
verdiği isme işaret etmektedir. Şafii'ye göre bu hadis İkrime'nin, İbn Abbas
kanalıyla ve Hişam b. Hassan'ın, İbn Sırın kanalıyla Enes'ten olan ve
rivayetlerinde zina ettiği iddia edilen kişinin Hilal b. Umeyye olduğunu söyledikleri
hadisten daha tercihe şayandır. Şafii, onların kadınla birlikte olan kişiyi
bildirdiklerini, ancak Sehl'in bunu zikretmediğini gördü. Onların rivayetlerine
dayanarak da hadisi bu kişinin ismini zikrederek nakletmeye başladı. Karısının
zina ettiğini iddia eden kişinin adını da Sehl ve İbn Ömer'in rivayetlerine
dayanarak zikretmiştir. Bunları da el-İmla'da rivayet etmiştir. Doğrusunu da
Allah bilir.
15121- Dahhak b.
Osman'ın, İmran b. Ebi Enes kanalıyla Abdullah b. Cafer'den bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Uveymir b. el-Aclani ve karısı
arasında lian yapınca, kocası, karısının hamile kaldığı çocuğun kendisinden
olmadığını bildirerek: "Çocuk İbnu's-Sehma'dandır" demiştir.
Şafii'nin, el-İmla'da olan kavli, muhtemelen Muğıre b. Abdirrahman ve İbn
Ebi'z-Zinad'ın, Kasım b. Muhammed kanalıyla İbn Abbas'tan olan rivayetlerinden
alınmıştır. Bu rivayette: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
el-Aclani ile hanımı arasında lanetleşme yaptı, kadın bu sırada hamileydi ....
Kadının kendisiyle zina ettiği iddia edilen kişi İbnu's-Sehma idi"
şeklindedir. Doğrusunu da Allah bilir.
15122- İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aclani adam ile hanımı
arasında lanetleşme yaptırdı ve kadın bu sırada hamileydi. Kocası:
"Vallahi; hurma
sulamasından beri karıma yaklaşmadım" dedi. Hurmalar da sulandığı zaman
ağaç dipleri toprakla örtülür ve iki ay boyunca bir daha su verilmezdi. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Gerçeği ortaya çıkar!" diye
dua etti. Adamın kolları ve bacakları ince ve saçları kırmızıydı. Zina ettiği
iddia edilen adam ise İbnu's-Semha idi. Kadın, siyah, sürmeli gözlü, kıvırcık
saçlı, kalın kollu ve bacaklı bir çocuk doğurdu. Kasım der ki: İbn Şeddad b.
el-Had, İbn Abbas'a: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer delilsiz olarak birini recmedecek olsam bunu recmederdim'' dediği
söz bu kadınla ilgili miydi?" diye sorunca, İbn Abbas: "Hayır. O,
İslam'da açıkça kötülüğü (zina) yapan bir kadındı" cevabını verdi.
İbn Ebi'z-Zinad bunu
babasından rivayet ederek ona mutabaat etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(7/407).
15123- Beyhaki der ki:
Şafii, İbtalu'l-istihsan kitabında, dünyadaki hükümlerin, zahire göre
verileceğini ve gizliyi ancak Allah'ın bileceğini söylemiş, münafıkların
durumunu ve Ebu Hureyre'nin: "İnsanlar ''La ilahe illallah'' deyinceye
kadar onlarla savaşırım'' şeklindeki hadisini buna huccet saymıştır. Sonra
Malik, Hişam b. Urve'nin "Zeyneb binti Ebi Seleme - Ümmü Seleme"
kanalıyla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben de ancak sizin
gibi bir beşerim, davalaşmak üzere yanıma gelmektesiniz'' buyurduğunu haber
verip söz konusu hadisi zikretti. Sonra aynı hadisi isnadsız bir şekilde şöyle
zikretti: "Kumral, saçı düz, zayıf bedenli Aclani, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip, dolgun kalçalı, iri gözlü, güçlü ve
kuvvetli olan amcası oğlunu ve hamile olan kendi eşini kastederek: "Ey
Allah'ın Resulü! Şerik b. Sehma'yı filan kişi ile zina ederken gördüm. Ben
kanma filan filan zamandan beri de hiç yaklaşmadım" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Şerik'i çağırıp bu durumu sorunca o da bunu
inkar etti. Kadını çağırıp ona sorunca o da inkar etti. Bunun üzerine Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hamile olan bu kadın ile kocası
arasında lian yaptı. Sonra da: "Doğum yaptığında çocuğuna bakın. Eğer iri
gözlü ve dolgun kalçalı bir çocuk doğurursa kocası doğru söylüyor demektir.
Fakat kumral ve kertenkele gibi kısa doğurursa (U veymir) yalan söylüyor
demektir'' buyurdu. Kadın, dolgun kalçalı bir çocuk doğurunca Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer Yüce Allah'ın (lian hakkındaki) hükmü
infaz edilmemiş olsaydı bu kadına farklı bir şekilde davranırdım" buyurdu.
Burada kadının zina ettiğini bildirmektedir. Allah'ın, ikisinden birinin
ikrarda bulunması halinde hüküm verilmesini bildirmemiş olsaydı onlara farklı
şekilde davranacağını söylemiştir.
15124- Beyhaki der ki:
Doğru olan, "Şahitlerin olması halinde hüküm verilmesi ... "
şeklindedir."
15125- Şafii der ki:
Veya birinin itirafta bulunmasıdır. Açık olsa bile başkasının göstereceği delil
geçerli sayılmaz. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer Yüce Allah'ın
(lian hakkındaki) hükmü infaz edilmemiş olsaydı bu kadına farklı bir şekilde
davranırdım" buyurdu. İkisinden birinin yalan söylediğini bildiği halde ne
Şerık'e, ne de kadına bir şey yapmadı ve hükmü uyguladı. Sonra kadının
kocasının doğru söylediğini öğrendi.
15126- Beyhaki der ki:
Ebu Amr b. Matar veya el-Mebsut'ta Müsnedi tahric eden: "Hadisteki:
''Aclan geldi'' ifadesi Hişam b. Urve'nin kendi kavlidir" demiştir. Ancak
Müsned'de, Malik'in senediyle, Hişam'dan şu şekilde rivayet etmiştir:
15127- Ebu Bekr ve Ebu
Zekeriyya bunu Ebu'l-Abbas kanalıyla Rab'l'den, o da Şafi'l'den rivayet
etmiştir. Ancak bu, büyük bir hatadır. Şafii, böylesi bir rivayetten beridir.
Ebu Amr veya Müsned'i tahric eden yanılmıştır. Lafız Müsned'den naklettiğim
başka bir hadiste bu şekilde geçmektedir.
15128- Beyhaki der ki:
Ebu Said b. Ebi Amr'a okuduğum İbtalu'l-İstihsan kitabında Ebu'l-Abbas
kanalıyla Rabi'den, o Şafii'den, o da Malik'ten, o ise Hişam'dan
nakledilmiştir. Ancak kitabın eski bir nüshasında, kendisinden sonra gelen
ravileri bir parantezle ayırıp:" ... ve Aclani geldi" demiştir. Ancak
"Malik - Hişam - babası - Zeyneb - Ümmü Seleme" kanalıyla gelen bu
rivayet asılsızdır. Bu açıklamaya gerek olmamasına rağmen yüz yıldır insanların
aklındaki istifhamları gidermek için bu açıklamayı yaptım.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Beşinci Defa
Allah'ı Şahit Tutmada Karı Kocaya Yüce Allah'ı Hatırlatmak