MARİFETU SUNEN VE’L-ASAR |
HUL’ VE TALAK |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Talak
14573- Şafii der ki:
Yüce Allah: "Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da
güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir
şeyalmanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik
haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. Siz de karı ile
kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya
düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca
yoktur''[Bakara, 229] buyurmaktadır. (--- Şafii, el-Ümm (5/113),
14574- Amre bildiriyor:
Habıbe binti Sehl, Sabit b. Kays b. Şemmas'ın karısı idi. Bir gün henüz gün
ışımadan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazına çıkarken
Habıbe binti Sehl'i kapısının önünde gördü. "Kimsin?" diye sorunca,
Habıbe: "Sehl'in kızı Habıbe'yim" karşılığını verdi. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neyin var?" diye sorunca, Habıbe:
"Artık kocam Sabit b. Kays ile bir arada olamayız" karşılığını verdi.
Daha sonra Sabit b. Kays gelince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona: "Sehl'in kızı Habıbe yanımda ve bana söylemesi gereken her şeyi
söyledi" dedi. Habıbe de: "Ey Allah'ın Resulü! Bana vermiş olduğu her
şey yanımda" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sabife:
"Verdiklerini ondan all" buyurunca, Sabit onları aldı ve Habıbe
ailesinin yanına gidip onlarda kaldı.(--- Malik, Muvatta (2/564), Şafii, el-Ümm
(5/113, 5/196), Ebu Davud, Sünen (2227), Nesai, talak (1326), Ahmed, Müsned
(4/3) ve İbn Mace, Sünen (2057).
14575- Beyhaki der ki:
Bu hadis Hul' bölümünde bu şekilde rivayet edilmiştir.
14576- Kitabu'l-Hucce'de
Malik kanalıyla Yahya b. Said'den bildiriyor: Bu hadis Amre binti
Abdirrahman'dan: "Habıbe binti Sehl el-Ensariyye, Sabit b. Kays'ın karısı
idi" şeklinde rivayet edilmiştir ve doğru olanı budur.
14577- Hadiste
".....(Habıbe binti Sehl'İn Amre'ye bildirdiğine göre)" şeklinde
geçen ifade, katibin hatasıdır. Çünkü asılolan ifade "dS;1-l" lafzı
ile Amre'nin Yahya b. Said'e haber vermesi şeklindedir.
14578- Malik'İn
öğrencilerinin geneli bunu kendisinden bu şekilde rivayet etmişlerdir.
14579- Bu hadisin aynısı
"Abdullah b. Ebi Bekr - Amra - Aişe" kanalıyla rivayet
edilmiştir.(--- Ebu Davud, talak (2228).
14580- Amre bildiriyor: Habıbe
binti Sehl, henüz gün ışımadan Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gidip vücudunda olan bir şeyden (darbe izinden) şikayette bulunarak:
"Artık kocam Sabit b. Kays ile bir arada olamayız" dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey S8bit!
(Verdiklerini) ondan all" buyurdu. Sabit onları aldıktan sonra da Habıbe
ailesinin yanına gidip onlarda kaldı.(--- Şafii, el-Ümm (5/197).
14581- Ebu Said'in
rivayetinde Şafii der ki: Yüce Allah'ın: "Eğer Allah'ın yasalarını ikisi
koruyamıyacaklar diye korkarsanız, o zaman kadının fidye vermesinde (mehrinden
vazgeçerse) ikisine de günah yoktur"[Bakara, 229] buyruğu hakkında şöyle
denilmiştir: "Kadın mehri iade etmekten geri durup kocasının buna karşılık
iyi davranmasından endişe ederse, kendisine verilen mehri iade etmesinde
ikisine de günah yoktur."
14582- Sonra sözüne
devam ederek şöyle dedi: "Eğer (ayrılık olmaksızın) mehrinin bir kısmını
verir ve yine de kötü muameleden endişe ederse isteyerek mehrin tamamını verir
ve bu, kocası için helal olur."
14583- Eğer ayrılık
olmaksızın mehirden gönül hoşluğuyla verileni yemesi helal ise, ayrılığa
karşılık gönül rızasıyla verileni de alması kendisi için helaldir.(--- Şafii,
el-Ümm (5/197).
14584- Nafi'nin
bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer'in hanım! Safiyye binti Ubeyd'in bir azatlı
cariyesi sahip olduğu her şeyini vererek kocasından hul, yoluyla ayrılınca,
Abdullah b. Ömer buna itiraz etmedi.(--- Malik, Muvatta (2/565), Abdurrezzak,
Musannef (6/505) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (6/59).
14585- Beyhaki der ki:
Ata kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilen
hadise göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kocanın mehir olarak
verdiğinden fazlasını almasını kerih görmüştür. Bu mürsel bir hadistir. Bize bildirilene
göre ibn Cüreyc bunu bu lafızla kabul etmemiştir. Zira hadis şöyledir:
"Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bahçesini ona geri verir
misin?'' diye sordu, Kadın: ''Fazlasıyla iade ederim'' cevabını verince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Fazlası olmaz'' buyurdu."
-Allah doğrusunu bilir- burada kocanın mehir olarak verdiğini geri almaya razı
olup fazlayı istemeyeceği kastedilmektedir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra
(7/314).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Hul', Nikahın
Feshi veya Talak Sayılır mı?