MARİFETU

SUNEN VE’L-ASAR

NİKAH

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kadınlarla İlgili Değişiklik Arz Eden Durumlar

 

14529- Ebu Bekr b. Abdirrahman'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ümmü Seleme ile evlendiğinin ertesi sabah ona şöyle dedi: "Ailen sebebiyle yanımdaki değerin düşmüş değildir. İstersen yanında kalacağım günleri yediye tamamlayayım. Ama senin yanında yedi gün kalırsam diğer zevcelerimde de yedi gün kalırım. Dilersen yanında üç gün kalır, sonra diğer hanımlarımı da sırayla dolaşırım'' buyurunca, Ümmü Seleme: "Üç gün kal'' dedi.

Müslim, Sahih'de Yahya b. Yahya kanalıyla Malik'ten rivayet etmiştir.(--- Müslim, nikah (4/1123, 1124).

 

14530- Bu hadis, Abdurrahman b. Humeyd'in Abdulmelik'ten rivayetiyle: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstersen daha fazla kalırım, ancak bunu günlerinden düşerim. Bakirenin yedi gün, dulun üç gün (gerdek) hakkı vardır'' buyurdu" ziyadesiyle rivayet etmiştir.(--- Müslim (3559).

 

14531- Muhammed b. Ebi Bekr bunu Abdulmelik'ten mevsul olarak şöyle rivayet etmiştir: Ümmü Seleme'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisiyle evlenince yanında üç gün kaldı ve: "Ailen sebebiyle yanınıdaki değerin düşmüş değildir. İstersen yanında kalacağım günleri yediye tamamlayayım. Ama senin yanında yedi gün kalırsam diğer zevcelerimde de yı gün kalırım'' buyurdu.

Müslim, Sahih'de Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve başkası kanalıyla Yahya el-Kattan'dan rivayet etmiştir.(--- Müslim (3561).

 

14532- Ayrıca bunu "Abdulvahid b. Eymen - Ebu Bekr b. Abdirrahman'' kanalıyla Ümmü Seleme'den mevsul olarak rivayet etmiştir.(--- Müslim (3557, 3561).

 

14533- Şafii bunu mahfuz olan başka bir kanalla mevsul olarak rivayet etmiştir.(--- Şafii, el-Ümm (5/192).

 

14534- Ebu Bekr b. Abdurrahman b. el-Haris b. Hişam'ın Ümmü Seleme'den bildirdiğine göre Ümmü Seleme Medine'ye gelince, Ebu Umeyye b. el-Muğıre'nin kızı olduğunu söyledi, ama kendisini yalanladılar ve: "Şu yabancılar ne kadar da yalancı!" demeye başladılar. Sahabeden bazıları hac için hazırlandıkları sırada: "Ailene mektup yazacak mısın?" diye sordular. Ümmü Seleme de bir mektup yazıp onlarla yolladı. Bu kişiler geri döndüklerinde Ümmü Seleme'nin sözlerinin doğru olduğunu gördüler ve kendisine daha fazla değer vermeye başladılar. Ümmü Seleme der ki:

"Nihayet kızım Zeyneb'i dünyaya getirdiğimde Hz. Peygamber gelerek benimle evlenmek istediğini söyledi. Ben: "Benim gibi bir kadınla evlenilmez. Çünkü artık çocuk yapma çağım geçti. Hem ben çok kıskanç bir kadınımdır. Dahası bir sürü de çocuğum var" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben senden daha yaşlıyım. Kıskanç birisi olduğunu söylüyorsun, ancak Allah bunu senden giderecektir. Çocuklarına gelince bundan böyle onların nafakaları ve bakımları Allah ve ResUlü'ne aittir'' buyurdu. Böylece Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onunla evlendi ve o günden sonra yanına uğrayıp (Zeyneb'i kastederek): ''Zunub nerede?'' demeye başladı. Nihayet bir gün Ammar b. Yasir gelip: "Şu kız Hz. Peygamber'i rahatsız ediyor" diyerek Zeyneb'i alıp götürdü. Ümmü Seleme Zeyneb'i emziriyordu. Daha sonra Hz. Peygamber gelerek yine: ''Zunub nerede?"diye sordu. O sırada yanında bulunan Kurabe binti Ebi Umeyye: "Onu Ammar b. Yasir alıp götürdü" dedi. Hz. Peygamber de: ''O halde bu gece size geliyorum'' buyurdu. Ben de el değirmenini hazırlayıp küpte bulunan arpanın bir kısmını el değirmeninde öğütüp iç yağıyla karıştırarak Resulullah için asıde denilen bir yemek hazırladım. Hz. Peygamber o gece bizde kaldı. Sabah olunca da: ''Senin ailenin bir şerefi vardır. Eğer istersen evinde bir hafta kalabilirim. Fakat bu durumda diğer hanımlarımın evlerinde de birer hafta kalmam gerekir'' buyurdu.(--- Şafii, el-Ümm (5/192) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/301).

 

14535- Ravh b. Ubade bunu İbn Cüreyc'ten bu şekilde rivayet etmiştir.

 

14536- Şafii der ki: "İbn Cüreyc'in, Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği hadis sabit bir hadistir."(--- Şafii, el-Ümm (5/110).

 

14537- Humeyd'in bildirdiğine göre Enes: "Bakirenin yedi gün, dulun üç gün (gerdek) hakkı vardır" demiştir. (--- Müslim, nikah (4/1124,1125).

 

14538- Humeyd et-Tavil'in bildirdiğine göre Enes b. Malik: "Bakirenin yedi gün, dulun üç gün (gerdek) hakkı vardır. Sünnet budur" demiştir.

 

14539- Beyhaki der ki: Abdullah b. Bekr es-Sehmi'nin, Humeyd'den bildirdiğine göre Enes: "Bir erkek bakire biriyle evlenince onunla yedi gün kalır, sonra günlerini diğer hanımlarıyla taksim eder. Dul biriyle evlenirse onunla üç gün kalır, sonra günlerini diğer hanımlarıyla taksim ederdemiştir.(--- Beyhakl, es-Sünenü'l-kübra (7/302).

 

14540- Aynı mana ile Katade Enes'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir erkek ikinci bir evliliği bakire biriyle yapması halinde o bakirenin yanında yedi gün kalması veya ikinci evliliği dul bir kadınla yapması halinde o dulun yanında üç gün kalması sünnettendir."

Buhari ve Müslim, Sahıh'de Ebu Kılabe kanalıyla rivayet etmişlerdir.

Hadis mana olarak merfudur ve biri bunu merfu olarak rivayet etmiştir.(--- Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (7/302).

 

14541- Enes'ten bildirilene göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), dulolan Safiyye ile gerdeğe girince yanında üç gün kalmıştır.(--- Ebu Davud, nikah (2123) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (2/240).

 

14542- Rabi der ki: Şafii bu konuda kendisine muhalefet edenin şöyle dediğini söyledi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İstersen yanında kalacağım günleri yediye tamamlayayım. Ama senin yanında yedi gün kalırsam diğer zevcelerimde de yedi gün kalırım. Dilersen yanında üç gün kalır, sonra diğer hanımlarımı da sırayla dolaşırım'' buyurmadı mı?" Ben: "Evet" cevabını verdim. Bunun üzerine: "Yedi gün yanında kalması halinde diğerlerinin de yanında bu kadar kalacağını bildirmişti" dedi.

 

14543- Kendisine şöyle dedim: "O dul biriydi ve dulun üç gün (gerdek) hakkı vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona, kadınlarda en fazla ve üstün hakkın olduğu bakirelerin hakkı olan yedi gün istiyorsa, kendi hakkından vaz geçmesi gerektiğini, bu durumda onun da yedi gün hakkı olacağını söyleyip: "Eğer hakkından vazgeçmezsen, senin hakkın üç gündür" dedi.

 

14544- O: "Bunun başka manası olabilir mi?" diye sorunca: "Hayır.

Başkasıyla birlikte hakkı olan, hakkından vazgeçip geçmemek konusunda muhayyer bırakılır. Senin de bizim dediğimizi demen gerekir. Çünkü aksine bir rivayet bulunmadıkça, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Enes'ten gelen rivayete uyacağını iddia etmiştin. Sünnet, senin görüşünden daha üstündür.

 

14545- Beyhaki der ki: Ebu Kılabe kanalıyla nakledilen Enes'in hadisi merfu gibidir. Abdurrahman b. Humeyd'den, Humeyd'in, Enes'ten olan rivayeti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Safiyye'nin yanında mecbur olmamasına rağmen yedi gün kalmış ve bakire ve dulun hakkının farklı olduğunu belirtmiştir" şeklindedir.

 

14546- Eğer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanında yedi gün kalmak zorunda olduğu için böyle yapmış olsaydı, bu konuda bakire ile dul arasında bir fark olmazdı ve Ümmü Seleme kendi hakkı olan üç günü tercih etmezdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de yedi gün için söylediği şeyi üç gün için de söylerdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yedi günle ilgili: "Onların da yanlarında yedi gün kalırım'' demiş, üç günle ilgili olarak ise: "Senin yanında üç gün kaldıktan sonra onları da dolaşırım!! demiştir. Ümmü Seleme'nin üç günü tercih etmesi, bunun ona ait bir hak olduğunu gösterir. Sünnete muhalefet etmede cüretkar olanın hadisin zahirini tahrif etmesi mümkündür. Bu hadisten daha sahihi veya hadisin genelolmayıp has olduğuyla ilgili bir rivayet olmadıkça, bu hadisin zahirine göre hüküm verilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Sefere Çıkarken Hanımlarını Sırayla Beraberinde Götürmek